Kısıtlanmış basın, Özgürlük Günü'nü kutladı

04 May 2012

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) hazırladığı raporda en fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu ülke sıralamasında beşinci sıradayız.

RSF 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla dünya genelini kapsayan bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda tutuklanan, öldürülen, saldırıya uğrayan ve tehdit edilen gazetecilerin sayıları bulunmakta. 2011 yılının verilerine göre dünya genelinde 66 gazeteci öldürülürken, 1044 gazeteci gözaltına alındı, 1959 gazeteci saldırıya uğradı veya tehdit edildi, 499 medya kuruluşu  sansürlendi, 71 gazeteci alıkonuldu, 73 gazeteci ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Rapora göre basın özgürlüğü konusunda Kuzey Avrupa ülkeleri başı çekiyor.

RSF'nin, 2012'nin ilk dört ayı için açıkladığı verilerine göre ise 21 gazeteci öldürüldü, 161 gazeteci tutuklandı.

Gazetecileri hapsetmekte beşinci sıradayız Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye'de yaşanan tutuklamalara da yer verdi. Ergenekon, Devrimci Karargah ve Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) davalarından tutuklanan gazeteciler de RSF'nin raporunda yer aldı. Türkiye gazeteci tutuklama sıralamasında beşinci sırada yer aldı. Türkiye'de şuanda 96 gazeteci ve 35 dağıtımcı hapishanede. Gazeteciler hakkında açılmış davalar ise 10 bini buluyor. Oto sansür de gazeteciler arasında virüs gibi yayılıyor.

Uluslararası Af Örgütü'nün Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yayınladığı açıklamada birçok ülkeyle birlikte Türkiye de eleştirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'de ise gazeteciler keyfi olarak uygulanan ve azınlık muhalif fikirleri kovuşturmak amacı ile kullanılan yasalar uyarınca gözaltına alındı. Gazetecilerin bazıları uluslararası insan hakları hukuku çerçevesinde ifade özgürlüğü hakkının kısıtlanabileceği hususlardan daha geniş bir tanıma sahip olan Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesi uyarınca gözaltına alındı. Türkiye’nin terörle mücadele mevzuatında terörizmin tanımı fazlasıyla geniş, muğlak ve ayrıca uluslararası insan hakları hukukunun gerektirdiği yasal kesinlikten yoksun bir şekilde yapılıyor."

ÖYM'ler kapatılsın Basın emekçilerinin operasyonlarda gözaltına alınmaları, yargılanma sürelerinin uzunluğu, gazetelerin, dergilerin yayınının durdurulması, kapatılması, sansür ve oto sansür basın özgürlüğünü zincirliyor. Basın örgütlerinin bu konudaki talebi ise Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesi ve Özel Görevli Mahkemelerin kaldırılması.

Türkiye'de basın emekçilerinin sorunları sadece ifade özgürlüğü alanında değil. Emek sömürüsünü de yoğun olarak yaşayan basın emekçileri etkisizleşen Basın İş Kanunu ile yıpranma paylarını ve sosyal haklarını kaybediyorlar. İşten çıkarmaların en çok yapıldığı iş kollarından biri olan basın sektöründe basın emekçilerinin iktidar karşısında da eli kolu bağlanıyor.  

paylaş