Çernobil kazasının yıldönümünde bir grup nükleer karşıtı “nükleer santral istemiyoruz” dedi.
Nükleer karşıtları Çernobil nükleer kazasının 26. yılında nükleer enerjinin tehlikelerine dikkat çeken bir eylem ve açıklama yaptılar. Küresel Eylem Grubu (KEG) adına oyuncu Pelin Batu'nun yaptığı basın açıklamasında "En az 60 bin kişi öldü, 165 bin kişi sakat kaldı, 400 bin kişi göçmek etmek zorunda kaldı.” dedi.
AKP'nin nükleer santralleri şirin gösterme çabalarını da eleştiren Batu "AKP hükümeti Akkuyu'da yapılacak nükleer santralin 'en ileri teknolojiye sahip, depreme ve uçak çarpmasına dahi dayanıklı 'bırak git' reaktörlerinden' olacağını iddia ederken, santralin yapımı için anlaştığı Rosatom şu anda Rusya Federal Savcılığı'nın soruşturması altında. Şirket yolsuzlukla ve nükleer reaktörler için adi malzeme satmakla suçlanırken, şirketin satın alma müdürü, makine yapım tesisi için düşük kalitede hammadde satın almak ve geriye kalan parayı kendinde tutmakla suçlanarak tutuklandı.” dedi.
Batu konuşmasını "Rüzgâr, güneş, jeotermal, dalga gibi yenilenebilir enerji kaynakları dururken felakete yol açma potansiyeline sahip, tehlikeli, maliyetli, yüzyıllarca olağanüstü koşullarda saklama zorunluluğu olan atıklar üretecek nükleer enerjiyi istemiyoruz." diye bitirdi.
Akıllara takılan soru: alternatif enerji kaynakları dururken niye nükleer? Bilindiği gibi nükleerden daha verimli ve daha az riskli enerji kaynakları mevcutken ülkemizde yıllardır nükleer enerji bir kurtarıcı olarak sunuluyor. Bu durum akıllara “acaba büyük kapitalist devletler Türkiye'yi bir nükleer çöplüğüne mi çevirmek istiyor?” sorusunu da getiriyor.
Son olarak Başbakan da geçtiğimiz günlerde, bütün tehlikelerine ve halkın tepkisine rağmen nükleer santral projelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtmişti.
