Zamanaşımı ülkemiz gündeminden düşmüyor. Av. Ahmet Hilmi Feyzioğlu'nun soruşturması da “zamanaşımı” gerekçesiyle takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Zamanaşımı ülkemiz gündeminden düşmüyor. Av. Ahmet Hilmi Feyzioğlu'nun 2 Ekim 1980'de Bursa Emniyet Müdürlüğü'nün 5. katından atılarak öldürülmesi dolayısıyla geçtiğimiz yıl yapılan suç duyurusunun ardından açılan soruşturma “zamanaşımı” gerekçesiyle takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Takipsizliğin kaldırılması amacıyla Yalova Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edilecek. Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa Şubesi Başkanı Aslı Evke Yetkin'in kararın ardından yaptığı açıklamada "Geçen yıl yapılan referandumda, darbelerle hesaplaşılacağı ve darbeler dönemindeki tüm sorumluların yargılanacağı iddiası ortaya atıldı. Ama şimdi zamanaşımı kararı verildi" diyerek karar ve iktidar güçlerinin söylemleri arasındaki çelişkiyi ortaya koydu. Av. Ahmet Hilmi Feyzioğlu kimdir? 24 Ocak 1948, Eskişehir doğumlu olan Feyzioğlu, 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.1976 yılında o zaman ki adı Yapı Kredi Bankası İşçileri Sendikası olan DİSK/BANK-SEN'de avukatlık stajını tamamlayan Feyzioğlu mesleğini DİSK'e bağlı T. Maden-İş Sendikası'nda sürdürdü. 1977 yılında T. Maden-İş'in Bursa şubesinde hukuk sorumlusu olarak göreve başladı. Bursa'daki tüm ilerici, demokratik güçlerin başları sıkıştığında yanına koştukları bir insan olan Feyzioğlu 12 Eylül 1980 askeri darbesinin hemen ardından 13 Eylül 1980'de Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerce gözaltına alındı. Siyasi Şube ve MİT elemanlarca sorgulanan, ağır işkence gören Feyzioğlu 2 Ekim 1980'de sabaha karşı emniyetin 5. kattan aşağı atılarak öldürüldü. TKP Bursa İl Komitesi üyesi olan Feyzioğlu “ser verip sır vermeyen” devrimci iradenin en parlak örneklerinden birini vermesiyle de bilinmektedir. 12 Eylül sürüyor! Sivas Katliamı Davası'nın da 13 Mart 2012'de “zamanaşımı” gerekçesiyle düşürülmesinin ardından Av. Ahmet Hilmi Feyzioğlu cinayetine ilişkin davanın “zamanaşımı” bahane gösterilerek takipsizlik kararıyla sonuçlanması iktidar güçlerinin tavrını açıkça ortaya koymakta. Her fırsatta “12 Eylül askeri darbe döneminde yaşananların sorumlularını yargılayacağını” belirten iktidar güçlerinin bu tavırları önümüzdeki günlerde görülecek olan 12 Eylül davasının sonucu hakkında da ipucu vermekte.
