- Birgün
Petrol-İş Sendikası 27. Genel Kurulu 5-6 Eylül 2015 tarihinde toplanıyor. Petrol-İş Türkiye’nin en köklü sendikalarından, emek örgütlerinden biri. 1950’de kurulan Petrol-İş 65 yıl boyunca sendikal hareket içinde bir gelenek ve sendikal model yarattı. Mücadeleci, sendika içi demokrasiyi işleten, işverenler ve siyasi iktidarların müdahaleleri karşısında bağımsızlığını koruyan, dik durabilen bir gelenek ve model bu. Petrol-İş, Türk-İş’in “uslu” çizgisine hep karşı durmuş ve demokratik ve bağımsız sendikacılığı savunmuş nice greve, direnişe, eyleme ve işçi haklarına imza atmış bir örgüt.
Türk-İş içinde demokratik, bağımsız ve mücadeleci bir anlayışın yaygınlaşması için öncü adımlar atmış bir sendika Petrol-İş. Türk-İş üyesi sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu’nun (SGBP) ana unsurlarından biri. Nitekim Petrol-İş Başkanı Mustafa Öztaşkın 2011 Türk-İş Genel Kurulu’nda AKP tarafından desteklenen Mustafa Kumlu’ya karşı aday oldu ancak seçilemedi. Türk-İş’teki “uslu” sendikacıların Petrol-İş’in ve Öztaşkın’ın bu demokrat ve bağımsız sendikacılık hattından rahatsız oldukları sır değil.
Petrol-İş, işçi ve ülke sorunları konusunda tok sesle konuşan bir sendika. Sendikaların büyük bölümü özelleştirmeler karşısında susarken Petrol-İş özelleştirmeye karşı her alanda mücadele verdi. Sendikaların ve siyasilerin neredeyse tamamı başını kuma sokarken ve savaş tamtamları çalarken, Petrol-İş barış ve çözüm için sözünü söyledi.
Petrol-İş örgütlenmeyi önemseyen bir sendika. Türkiye’de ilk “sendikalı ol” kampanyasına imza attı. Nitekim giderek büyüyen sendikalardan biri haline geldi. Üye sayısını sadece son iki yılda yüzde 30 artırdı. En çok eğitim ve yayın yapan sendikalardan biri. Kadın dergisi olan tek sendika. Petrol-İş yıllıkları ve yayınları çalışma hayatının en önemli başvuru kaynakları arasında...
Petrol-İş sendikal harekette mücadeleci, demokrat ve bağımsız sendikacılığın simgelerinden biri. Önümüzdeki günlerde yapılacak Petrol-İş Genel Kurulunun oldukça hareketli olacağı anlaşılıyor. Petrol-İş Başkanı Mustafa Öztaşkın’ın karşısında sendikanın Genel Sekreteri Ali Ufuk Yaşar’ın genel başkan adayı olduğu bir liste çıkıyor. Yaşar sendikal çevrelerde AKP’li kimliği ile biliniyor. İşin ilginç yanı ise HDP’den belediye başkan aday adayı da olan Batman şube başkanının bu listeye girmesi ve desteklemesi!
Türkiye’de sendikal seçimler tuhaftır. Bu seçimlerde alternatif politika ve ilkeler değil kişiler yarışır. Adayların ortaya bir program koyduğu pek görülmez. Görebildiğimiz kadarıyla Petrol-İş’te Öztaşkın’a karşı ortaya çıkan listenin de böyle bir programı yok. Ortada Petrol-İş’in bugüne kadar yürüttüğü politikaları aşmayı hedefleyen, daha mücadeleci, siyasi iktidar ve işveren karşısında daha bağımsız, emek ve barış temelli bir program olsa amenna. Ama ortada günü birlik çekişmeler, makam-mevki paylaşımları dışında dişe dokunur bir şeyler olduğunu söylemek zor. Sendikal hareket yerlerde sürünürken, görece başarılı, demokrat, bağımsız ve mücadeleci bir hat izleyen Petrol-İş ciddi bir kavşakta.
Otuz yılı aşkın süredir sendikal hareketin içindeyim, yakından izlemeye çalışıyorum. Seçim süreçlerinde gördüğüm işbirlikleri ve ittifaklar karşısında çoğu kez ağzım açık kalmıştır. İlkesel olmayan koltuk/makam odaklı ve eyyamcı ittifaklar sendikal hareketin en büyük hastalıklarından biri. Türkiye sendikal hareketinin en büyük sorunlarından biri tavırsız ve “sörfçü” sendikacı tipi sanırım.
Edindiğimiz izlenimler Petrol-İş’in de aynı kaderi paylaşma yolunda olduğu. AKP ve Türk-İş yönetiminin hoşnut olmadığı sendikaları teker teker “ıslah” etmeye çalıştığı sır değil. Elini taşın altına koyması gerekenlerin basiretsizliği yüzünden Hava-İş’in durumu ortada. Tek Gıda-İş’i hizaya sokmak istediler ancak başarılı olamadılar. Sendikal çevrelerde “şimdi sıra Petrol-İş’te mi?” sorusu soruluyor. Bu gelişmeler, demokrat, bağımsız ve çalışkan tutumuyla bilinen ve sendikacılığına kimsenin pek laf edemediği Öztaşkın’ı tasfiye etme çabasını ve benzeri çok sayıda soruyu akla getiriyor.
Elbette demokratik bir seçim sürecinde herkesin aday olması temel bir hak ve seçimler sonucu oluşan iradeye kimsenin bir itirazı olamaz. Ama delege iradesine ipotek koyma girişimleri ve izahı mümkün olmayan acayip ittifaklar tatsız! Seçim önemli ama her şey makam/mevki değil. Hiçbir sendikal makam, mevki veya koltuk fikirlerden, değerlerden ve 65 yıllık birikimden daha kıymetli değil. Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur. Umarım ve dilerim araba devrilmez ve Petrol-İş yoluna devam eder...