- Odatv
Derneğimizin (PSAKD) eski başkanı HDP Milletvekili Müslüm Doğan, kanun teklifi vermek için bula bula "şeriat geri gelsin" demekle aynı anlamı taşıyan, “Tekke ve Zaviyeler Yasası kalksın” demeyi uygun bulmuş.
Bir laf vardır; “Allah adamı şaşırtırsa …….!”
Müslüm Bey ya, tekke ve zaviyeler yasası kaldırılırsa şeriatın fiilen işlerlik kazanacağını bilmiyor, ya da bilerek geldiği yere ve kendi evine ihanet ediyor. Bizler "laik devlet" istemiyor muyduk; bu nedenle yanıp yakılmadık mı? Laik devlette tekke, takke, zaviye, şeyh, dede, talip, diyanet olur mu?
Siyaset ve çıkar gözleri kör ediyor...
TEKKE VE ZAVİYELER YASASININ KALDIRILMASI
Tekke ve zaviyeler yasasının kaldırılmasını hararetle isteyen ve destekleyenler her gün “ya Allah Bismillah, Allahü Ekber” diyerek insan boğazlıyorlar! Gayet açık ve net… Devleti kuşatıp ele geçirdiler ama yetinmiyorlar, şimdi de özellikle kıyı şeridinde ve büyük kent merkezlerinde bulunan vakıf arazilerine göz diktiler!
Alevi Çalıştayı katılımcıları biliyor; “destek verin Tekke ve Zaviyeler yasasını kaldıralım” talebiyle Çalıştay sürecinde de karşılaştık… Yıllardır bunu istiyor, mücadelesini veriyorlar ancak gidip gelip devrim yasalarına tosluyorlar…
Bunun bir AKP projesi olduğunu biliyoruz. O halde bu talebin, bir Alevi vekil tarafından önerge haline getirilmesi tesadüf olmayabilir. AKP kamuoyuna dönüp; “bakın ortada bir konsensüs var, bu yasanın kaldırılmasını Aleviler de istiyor” diyerek HDP ile anlaşırsa hiç şaşırmam…
Soru şu; bu satış neyin karşılığı?
Anımsıyorum; Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Fetullah Cemaati ve Hükümet arpalığından beslenen yazar ve gazeteciler, Alevi kurum yöneticilerinin önüne tekrar tekrar bu teklifle geldiler: ‘Siz Aleviler, hem Atatürk ilkelerinden ve laiklikten yana taraf oluyorsunuz, hem de hükümetin cemevi sorununu çözmesini istiyorsunuz. Biz istiyoruz ama cemevine yasal statü verilmesine 677 sayılı Tekke ve Zaviyeler Kanunu engel oluyor.’
Oysa değildi; 677 sayılı yasanın içinde cemevi yoktu…
Bir taşla iki kuş vurmak istiyorlardı. Hem boynumuza yağlı sicimin ilmeğini bize taktırmayı, hem de üstünde durduğumuz tabureyi, bizim tekmelememizi isteyip durdular. Niyetleri Alevilerin taleplerini karşılıyormuş gibi yaparak, devrim kanunlarını bertaraf etmekti…
Sn. Müslüm Doğan ya bu gerçekleri bilmiyor ya da bilerek partinin dinci-gerici kanadının arzularını yerine getirmeye çalışıyor, yani fena halde kullanılıyor. HDP içinde bulunan Altan Tan, Hüda Kaya gibi şeriatçıların önergesi, demokrat kamuoyunda özellikle de Aleviler arasında tepki çekeceğinden bu teklifi Müslüm kardeşimize yaptırıyorlar.
Tekke ve zaviyelerin kalkmasının siyasi maliyetini demokrat ve laik yurttaşların tamamı biliyor. Ben maddi boyutunu özetleyeyim: Bektaşilerin tüm kentlerdeki tekke ve zaviye sayısı elli kadardır ve büyük çoğunluğu İstanbul'dadır. Bunlar da Alevi tekkesi değil, Bektaşi tekkesidir. Kentlerde Alevilerin bir tane dahi tekkesi (mülkiyeti) yoktur.
Çünkü Alevilik Osmanlı'da yasaklıdır.
Peki, Sünni tekke ve zaviyelerinin sayısı ne kadardır. Hangi semt, kasaba ve kentlerdedir, bunların maddi değeri ne kadardır?
Biraz araştırdığım için biliyorum. Selefilerin talebi, özellikle kıyı şeridinde ve büyük kent merkezlerinin en gözde semtlerinde, neredeyse her yüz metrede bir olduğu biline tekke ve zaviye arsalarıdır. Bu arsaları, üzerindeki mülkleri, bugüne değin kira bedelini talep ediyorlar ki, bu bedele fiyat biçmek bile kabil değil…
Devleti ele geçirmekle yetinmiyor, mülkü de istiyorlar…
Osmanlı’ya dönmek, başkanlık adı altında saltanatı geri getirmek, hilafeti yeniden inşa etmek, biz demokrat, laik yurttaşlara da “defolun gidin” demeye hazırlanıyorlar… Öncülüğünü de, ne yaptığını bilmeyen, ya da bilerek ihanet eden birine yaptırmak istiyorlar…
Yapabilirler mi; hayır!!!
Bu da bizim kırmızıçizgimiz;
Kan çıkar!