ABD’nin dünyası

14 Nis 2017

Dünyanın jandarması ABD, ‘Çılgın Donald’ liderliğinde giderek ‘hakiki rotasını’ tutturuyor. Beklendiği gibi Donald Trump’ın dünyaya vaatlerinin 180 derece zıttına gitmesi 100 gün sürmedi. Trump, “Önceliğimiz IŞİD” demişti, şimdi IŞİD’le savaşan Esad için “Sonu geldi” buyuruyor. “Rusya ile işbirliği istiyorum” demişti, şimdi Moskova’ya “Tarafını seç” ültimatomu çekiyor. “NATO’nun modası geçti” demişti, şimdi “NATO’nun modası geçmedi” görüşünde. “Çin kur manipülatörü” demişti, şimdi “Çin kur manipülatörü değil” diyor. Ve bu sayede ABD müesses nizamının hiç hazzetmediği ‘Çılgın Donald’ ‘stratejik fırsata’ dönüşüveriyor.

***

Dünyada türlü kitle imha silahını savaş alanında kullanmış olan hangi ülkedir? Balık hafızalar bile Hiroşima’daki nükleer, Vietnam’daki kimyasal ve biyolojik, Irak’taki uranyumlu silahlarını kimin kullanmakta beis görmemiş olduğunu bilir. Saddam’a İran’ı vursun diye yakılan ‘yeşil ışıkla’ gerçekleşmiş Halepçe katliamında dönemin ABD yönetiminin payını da bilen bilir.
Hal böyleyken, ‘Çılgın Donald’ liderliğindeki ABD; Britanya ve Fransa’yı yanına alıp uluslararası bağımsız, tarafsız ve şeffaf soruşturmaya gerek görmeden Suriye’yi hedef tahtasına oturttu bir kere. Siyasi çözüm için Astana ve Cenevre süreçleri baltalanırken, artık “rejim değişikliği” için her yol mubah görülecek demektir.

***

Nitekim El Kaide’nin sahte video müteahsısı ‘Oscarlık’ Beyaz Miğferler’i, yahut gazeteci kaçırmaktan doktorluk lisansını yitirince MI6 ajanlığına terfi ettirildiği anlaşılan cihatçı doktor Shajul İslam üzerinden edinilmiş kanıtlarla uluslararası toplum seferber ediliyor. ABD’nin ünlü MIT’sinden uzman Profesör Theodor Postol, Suriye uçaklarının vurduğu yer ile kanıt diye sunulan kraterin farklı olduğunu raporluyor. Lakin onlar cihatçı doktoru daha ‘muteber’ buluyor.
Han Şeyhun saldırısının sorumlusu Suriye ordusu.” Kanıt? “İnanıyoruz, biliyoruz, itimadımız tam” temalı Beyaz Saray bilgi notları yayımlanmıyor. Olgular göze battıkça cümle aralarına Suriye’nin savaşta mühimmat azlığından kullandığı ‘ev yapımı’ ‘varil’ bombaları sıkıştırılıyor.
Tabii ‘stratejik fırsat’ ‘Çılgın Donald’ın olumsuz yanı, üslubu ve cahilce söylemlerinin insanlarda şüphe yaratması. Kim dert eder! New York Times’ın namlı yorumcusu Thomas Friedman, IŞİD sorun değil, onu sonra hallederiz. Şimdi IŞİD’i halledersek Esad, Rusya ve İran’ın üzerinde baskıyı hafifletiriz. Şimdi iki cephede birden savaşıyorlar, bırakalım devam etsinler” türünden ‘stratejiler’ çizmekte. İdlib’deki El Kaide emirliğinin şeriatçı unsurlarını ‘ılımlılar’ diye pazarlamak da kendisini rahatsız edecek değil. Bu coğrafyaya onları reva görüyor bir kere! Dünyaya ‘demokrasi’ yaymakta olduğu varsayılan ABD’nin hazin manzarası…

***

Çılgın Donald’ liderliğindeki ABD’nin karşısında ise Rusya var. BM’ye bağlı Kimyasal Silahların Yasaklanması örgütü OPCW’yle işbirliği halinde Han Şeyhun’da objektif, tarafsız ve şeffaf soruşturma ve fiziksel kanıtların ortaya konulmasını istiyor. BM Şartı’na, ulusların egemenlik haklarına dikkat çekiyor, Afganistan, Irak ve Libya’daki deneyimlere atıfla “geçmişten ders almaktan” söz ediyor. “Bir diktatörün başarılı biçimde devrildiğinin tek örneği varsa söyleyin” sorusunu yöneltip, Esad’ın akıbetine Suriyelilerin karar vermesi gerektiğini söylüyor. Batı başkentlerini de St. Petersburg’u da vuran terörle birlikte mücadele etmekten söz ediyor. ABD’nin Suriye’ye ‘yargısız infaz’ saldırısına karşın Pentagon’la ‘uçuş güvenliği için koordinasyonu’ tesise soyunuyor.

***

Neoliberal düzende hepimiz eşit dünya vatandaşlarıyız ya... Bizim coğrafyada kimileri ABD’nin dünyaya demokrasi yayacağı inancıyla bakıyor. ‘Kendileri için faydalı’ tiranların nasıl da arkasında durabildikleri unutuluyor. Batı’nın liberal müdahalecilik siyasetine milyonlarca insanın kurban gitmiş olması ve sonunda demokrasi, barış, istikrar ve refah adına gram pozitif sonuç üretilemediği düşünülmüyor. Kimsenin aklına “Düşün yakamızdan” demek gelmiyor. Böylesi bir dünyada yaşıyoruz işte.

paylaş