Trump’ın Afganistan’ı

26 Ağu 2017

ABD’nin sağı solu meçhul Başkanı Donald Trump, yıllarca “Afganistan’ı derhal terk etmeliyiz! Boşa para! Topyekün felaket!” dedikten sonra, 16 yıldır süren savaşa takviye birlik göndermeye bir fotoğraf karesiyle ikna olmuş. Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ile ekibindeki emekli generaller, “Afganistan’ın kayıp dava olmadığını” ispat için kendisine 1972 tarihli siyah-beyaz bir fotoğrafı kullanmış: Kâbil’deki üniversitede okuyan başı açık, mini etekli Afgan kızları!
Sosyal medyada bir kullanıcı bu haberin altına “Belki Meksikalı manken fotoğrafı da gösterirseniz sınıra duvar örmez…” diye yazmış. Şaka bir yana, tıpkı dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Afganistan’da da dini aşırılıkçılığın güçlenmesinde büyük payları olan Amerikalılar, şimdi modern Batılı kodlara sarılıyor. Artık “ülkelerini Sovyet işgaline karşı savunan kahraman mücahitler” değil “mili etekli kızlar” trendy!
Elbette mesele bu değil. Mesele ABD militarizminin Asya’nın kalbinde, İran-Pakistan-Hindistan-Çin hattında konuşlu kalması.

***

Trump, Afganistan stratejisini pazartesi akşamı duyurdu. Selefi Obama’nın tutamadığı çekilme vaadini onun da tutmayacağı besbelliydi. Şimdi Afganistan’da azalta artıra kalan 8 bin 500 ABD askeri ile rivayet o ki 2 bin gayri resmi askere 4 bin takviye yapılacak. Generallere kalsa 50 bin olacakmış! Geçen hafta tasfiye edilen baş stratejist Stephen Bannon’a kalacak olsa, Trump maliyetten özel güvenlikçi ‘Blackwatercılarla’ kurtulmaya bile meyletmiş.
Her koşulda sonuç değişmeyecek. Taliban’ın ülkenin yarısındaki etkisi sürecek. Komşu Pakistan’daki gerilim artacak. Trump en azından dürüst. ABD ordusuyla demokrasi tesisine soyunmayacaklarını söyleyip “O günler geçti” dedi. “Bundan böyle zaferin net bir tanımı olacak; düşmanımıza saldırmak, IŞİD’i yok etmek, El Kaide’yi ezmek, Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesini önlemek ve Amerika’ya ulaşmadan büyük terör saldırılarını durdurmak” buyurdu. Buyrun Bush-2.0’dan yakın.
Üstüne Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ABD’nin, Afganistan için Suriye ve Irak’taki deneyimlerden ders aldığını söyleyip, Rusya’yı Taliban’a yardımla suçladı. Taliban’ı yaratan Amerikalılar, tarihleri Taliban ideolojisiyle savaşla geçmiş Rusları Taliban’la vuruyor!

***

Elbette 16 yıl Trump’ın da Amerikalıların da Afganistan cehaletini gidermeye yetmiyor. Amerikalıların ‘kahraman mücahitlerinin’ yıktığı ülkenin asıl kadın hakları şampiyonu Sovyet yanlısı solcu yönetimiydi. Modernleşme taa yüzyıl başında başlamıştı. Afgan kadınları 1919’da; yani Britanya’dakinden bir sene sonra, Amerika’dakinden bir sene evvel oy hakkına kavuşmuştu. Amerikalılar sevgili mücahitleri ve aşiret şeyhlerine yatırım yapmazdan önce 20’nci asrı modernleşme süreciyle geçirmişlerdi. Bu ülkeyi ziyaret etmiş Amerikalı diplomatlar, 1950, 1960 ve 1970’leri ‘altın yıllar’ diye anıyor; demokrasinin, anayasal hakların nasıl tutkuyla tartışıldığını anlatıyorlar. Yani Sovyet etkisi yılları!
Bir kısım liberal “O salt kentlerde küçük bir elitti” diyor. Elbette kendi ülkelerinde gelişme ve dönüşümün dinamiğini kentlerde ararken, iş Afganistan’a geldi mi ‘kırsal hassasiyetleri’ depreşiyor. Ülkenin 1996’da Taliban’ın eline düşmesinde payları büyük. 2001’deki 11 Eylül saldırılarında büyük. İşgal kendi eserleri. 2004’te yaptırdıkları anayasa, kadın haklarını işletemiyor. En son 2009’daki Şeriat Aile yasası icabı Afgan kadını acil işleri dışında evden çıkmak için bile erkek iznine tabi. Paylarına recm düşmezse okula eğitime giden sayısı 2-3 milyon. Yüzde 86’sı tekrar Taliban yönetiminin eline düşmekten kaygılı.

***

Trump’ın kaygısı Irak’ta dediği türden “bombalayıp petrollerini alalım” hevesiyle, Afganistan’ın maden zenginliği. ABD emperyal gücünün bekasını düşünen ekibininki ise ucuz işgücü membaı Çin’e konuşlanmış Amerikan şirketleri. Keşke Amerikalılar, yöneticilerinin dünyanın neresine el atsalar daha beter ettiklerini kendilerine dert edinse…

paylaş