Suriye, kazananlar kaybedenler...

02 Eyl 2017

 

Suriye ile ilgili gelişmeler öylesine baş döndürücü hale geldi ki, nefes alıp durum tespiti yapmakta fayda var. Batı’nın rejim değişikliği girişimi gömüleli epey oldu. IŞİD halifeliğinin yenilgisi kaçınılmazlaştıkça, herkes dengelere bakıyor. Genel tablo, Suriye-Rusya-İran- Hizbullah cephesinin kazanmakta; ABD-Batı-Körfez-İsrail hattının kaybetmekte olduğuna işaret. Hatlarda açık kaymalar var.

* * *

Önce kazanmakta olanlar...
+ Suriye: Şam’daki seküler yönetim “tekfiristan”la bölünme girişimini boşa çıkardı. Muhatap oldukları küresel saldırganlığın çapı düşünülürse devlet ve ordunun “sağlam çıktığını” teslim etmeli. İran’ın açık ve sınırlı desteği 2012’de, Rusya’nın 2015 sonunda geldi. Şimdi Deyr ez Zor ile petrol sahaları kurtarılıp Irak sınırı güvenceye alınırsa, bölünme senaryoları bile boşa çıkartılabilir.

+ Rusya: Hem diplomasiyi, hem askerî gücünü kullanarak sonuç aldı. Yerel ateşkesler, çatışmasızlık bölgeleri, Astana alternatifini Cenevre’ye bağlamak gibi. İşbirliği arasalar da ABD’nin uzun vadeli varlığını sürdürebilir olmaktan çıkartma stratejisi izlediler. Suriye’nin bütünlüğünden ödün vermeden çözüme odaklandılar. “Oyun kurucu değil, bozucu” gördükleri Türkiye’yi ‘yola getirip’ İsrail’i dengelediler.

+ İran: ABD ne yaptıysa İran’a yaradı. İran, dünya güçleriyle nükleer anlaşmayı kotarırken, tekfiristan ve ABD’nin Irak ile Suriye politikalarının önünü kesen unsur oldu.

+ Hizbullah: Suriye savaşıyla adeta bölgesel güç hâline geldi. IŞİD ve El Kaide’nin yenilgisinde rolleri büyük. Şimdilerde Suriye’de en tepe noktasında 20 bin olan güçlerini 5 bine çekecek denli güvenliler. İsrail’de yarattıkları rahatsızlık ortada.

* * *

Ve kaybetmekte olanlar...
+ ABD: Ortadoğu’nun zorlanan aktörüne dönüştü. Kullanışlı siyasal İslamcılık ellerinde patladı. Vaktiyle ‘ılımlı’ diye pazarlanıp CIA eliyle silaha boğulan cihatçılar düşman ilan edildi. Güneyde planlar tutmadı. Geriye kuzeydeki Kürt kartı kaldı, o da Türkiye ile yarılma yaratıyor. SDG/YPG üzerinden Suriye’den petrol bölgesini de alıp toprak koparma işinin demografisi tutacak görünmüyor. Karambolde liderliği “kontrol edilemez” olan Türkiye’yi yitirme kaygısı var. Gidişat ABD’nin Suriye’de uzun vadeli varoluşunu sürdüremez kılmakta. Irak’ta bile Kürtlerin bağımsızlığını destekleyemez hâldeler.

+ Körfez: Suriye savaşındaki itiş-kakış Körfez İşbirliği Konseyi’ni çatlattı. Katar işleri İran’la dengelemeye kalkınca, Suudiler Arap milliyetçiliğine meyilli Sadr ve Bağdat üzerinden hamle yapıyorlar. Zaten Yemen’de başları dertte.

+ İsrail: Savunma Bakanı Moşe Yaalon, 2015’te “Suriye omlet oldu, omletten yumurta yapılmaz” diyordu ama İsrail için durum parlak değil. ABD’nin sınırlarında Rusya ile çatışmasızlık bölgesi tesisinden rahatsızlar. Maariv’e göre Mossad şefi Yossi Kohen ABD gezisinden eli boş dönmüş. Sonuncusu geçen hafta Soçi’de olmak üzere Netanyahu 16 ayda altı kez Putin ile görüştü. 48 saat sonra iki haber geldi. Tel Aviv’den ‘İran’ın Suriye’deki etkisi böyle giderse Esad’ın sarayını vururuz’; Moskova’dan ‘Şam ile ortak savunma sistemi kuruyoruz’ mesajları.

+ Türkiye: Rusya’nın sabırlı adımlarıyla cihatçılara desteği azaltmak; Kürtler yüzünden de İran’la işbirliğine yönelmek durumunda kaldı. Yani Rusya’nın olgunlaştırdığı hattan İran girdi. ABD ve Avrupa ile bağları zedelenmiş Ankara, Rusya’nın arzusu hilafına sonuç alamayacağı yerde. Halep’i, Musul’u Türkiye’nin ili yapmak hayallerinden gelinen yer Ankara’da rejim değişikliği kaygıları...

+ Kürtler: IŞİD’e karşı savunma savaşını, SDG eşliğinde ABD’nin kara ordusuna çevirdiler. Rakka’yı aşıp Deyr ez Zor hedefi koydular. ABD’ye paralel olarak daha çok sıkıntı yaşarlar.

* * *

Hama’da 2011’de hem çiçek hem terlikle karşılanmış ABD’nin eski Şam elçisi Robert Ford’un deyimiyle durum şu: “Suriye devleti zafer kazandı. İran’la Rusya’nın varlığı da kalıcı. Yeni gerçek bu ve bu konuda yapabileceğimiz fazla bir şey yok.” Unutmamalı ki; ABD için belki hava hoş ama kazankazan formülünün pek işlemediği bölgede kaybetmenin daha ağır maliyetleri var.

paylaş