S-400'ler bu yüzden zorunlu bir tercih

05 May 2019

Daha önce Başkan Trump dahil ABD yetkilileri S-400 tedarikinden vazgeçirmek amacı ileTürkiye’yi baskı altına alan ve hatta tehdide varan söylemlerde bulunmuştu.

ABD Savunma Bakan Vekili Shanahan ise, ‘S-400 alması halinde Türkiye’nin F-35’e el süremeyeceğini’ söyleyerek noktayı koydu ve Türkiye’yi ciddi bir tercih ile baş başa bıraktı.

Objektif bir tehdit ve harekat ihtiyacı değerlendirilmesi yapıldığında, içinde bulunduğumuz güvenlik ortamında Türkiye’nin, kısa menzilli, tombul, pahalı, ABD kuvvet komutanları tarafından da beğenilmeyen F-35'ler yerine, S-400 hava savunma sistemi tedarikine öncelik vermesi ve tercihini S-400 tedariki için yapması gerekmektedir.

MİLLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMİ GEREKLİDİR

Çünkü, Türkiye’nin güvenlik ve ekonomik çıkarlarına tevcih edilmiş tehditler, Suriye’de ABD himayesindeki PKK-PYD; Doğu Akdeniz’de ABD desteğindeki İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs; Ege Denizinde ise ABD himayesindeki Yunanistan’dan kaynaklanmaktadır.

Türkiye’nin S-400 silah sistemini tedarik etmesi, tehdit kaynağı oluşturan tüm çevre coğrafyadaki stratejik dengeleri lehimize değiştirme imkanı sağlayabilecektir. Nitekim, Yunanistan Deniz Kuvvetleri Komutanı, S-400’ler geldiğinde Ege Denizinde her şeyin değişeceğini ifade etmiştir. Bir başka ifade ile S-400 tedariki milli güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak milli bir sistem olacaktır. Her egemen devlet gibi Türkiye’nin de milli güvenlik ihtiyaçları için milli sistemler inşa etmek istemesi doğaldır.

SORUN BATI KAYNAKLI TEHDİT ODAKLARIDIR

Aslında içinde bulunduğumuz sorun, Türkiye’nin milli bir hava savunma sistemi inşa etmek istemesi değil, Türkiye’yi bu sistemi kurmaya mecbur kılan Batı kaynaklı tehdit odaklarıdır.

 Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tercih meselesi sadece bir silah sisteminin bir diğerine tercih edilmesinden ibaret ve bu kadar basit bir mesele değildir.

S-400 TEDARİKİ TARİHİ BİR JEOPOLİTİK TERCİHDİR

Jeopolitik özünde tercihlerle ilgilidir. F-35 Savaş uçaklarının Atlantik bloğunun lider ülkesi ABD kontrolünde imal edilmesi ve satılması, S-400 hava savunma sisteminin ise Avrasya bloğunun lider ülkesi Rusya’dan tedarik edilecek olması, Türkiye’yi tarihi bir jeopolitik tercih ile karşı karşıya bırakmaktadır.

Türkiye, S-400 tedarikinde ısrar edecek olursa Atlantik yapısından ve ABD yörüngesinden uzaklaşarak Avrasya bloğuna yakınlaşacak, bu gelişme Rusya’yı tehdit olarak değerlendiren ve bu amaçla varlığını sürdüren NATO yapısına ciddi bir darbe vuracak, NATO’yu öncelikli tehdit olarak değerlendiren Rusya için ise tarihi bir başarı olacaktır.

İçinde bulunduğumuz jeopolitik şartlar 1945 yılının şartları değildir ve yeni bir dünya düzeni için küresel ve bölgesel alanlarda farklı güç mücadeleleri sürdürülmektedir. Soğuk Savaş döneminin tüm paradigmaları ve tehdit algılamaları bütünüyle değişmiştir. Afro-Avrasya coğrafyasının merkezinde yer alan Türkiye’nin bu güç mücadelelerinden etkilenmemesi mümkün değildir. Türkiye, bir bakıma Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi tedarik ederek milli güvenliğini pekiştirmek, değişen bölgesel jeopolitik şartlara uyum sağlamak istemektedir. S-400 Tedariki bu kaçınılmaz değişimin başlangıç noktalarından birisi olabilir; ancak, bu süreç uzun ve zorlu bir süreç olarak gelişecektir.

Sözde insan haklarının ve demokrasinin savunuculuğunu yapan ABD’nin Başkanı Trump, dünyayı bir Amerikan kasabası ve kendisini de bu kasabanın şerifi sanmakta ve böyle hareket etmektedir. Bu durumun son örneği Venezuela’dır. Bu ülkenin petrol kaynaklarının kontrolünü ABD şirketlerine devretmek isteyen Tump, uyguladığı yaptırımlarla ülke halkını sefalete ülkeyi de kaosa sürüklemiştir. Kiralık bir haini geçici devlet başkanı ilan eden Trump, sözde demokrasi getirmek bahanesi ile darbe girişimi başlatmıştır.

Ekonomik- finansal sorunlarla mücadele eden Türkiye’nin S-400 tedarikinin böylesine zorlu bir sürece denk getirilmesi stratejik bir zamanlama hatasıdır. Venezuela örneğinden de dersler çıkararak Türkiye’nin, ABD hamlelerine karşı hazırlıklı olması gerekebilecektir.

Aslında işimiz zordur. Sadece bizim değil tüm dünyanın işi zordur. Amerikan doları sadece değerini değil kudretini de kaybedinceye; Teksas ve Kaliforniya bağımsızlığını ilan edinceye kadar işimiz zordur. Çünkü, ancak o zaman gerçek bir yeni dünya düzeni kurulmuş olabilecektir.

ABD’ye karşı Türkiye’nin elini güçlendirmek amacı ile S-400 Hava savunma sisteminin tedariki meselesi, TBMM’de tartışılmalı ve bu tercih milletin temsilcileri tarafından da onaylanarak devlet politikasına dönüştürülmelidir.

SONSÖZ: Jeopolitik süregelen küresel ve bölgesel güç mücadelelerine ve coğrafi gerçeklere göre politika geliştirme

paylaş