12 May 2020

- “Çalışmazsak koronadan değil açlıktan ölürüz, ihtiyacımız olmasa işi bırakıp giderdik…””
- “Mevsimlik tarım işçilerinin tek sorunu maske değil. Tarlaya giderken sıkış tepiş araçlarda yolculuk yapıyorlar. Tarla sahipleri de trafik cezalarını ödemek istemiyor…”
- AVM çalışanları: “İnsanların uyarıları dikkate alıp buralara hücum etmeyeceğini düşünüyorduk ama öyle olmadı…”
Mevsimlik işçiler
Mevsimlik tarım işçileri, ulaşımda ve tarlada çalışırken alınan önlemlerin yetersizliğinden yakınıyor. İşçiler, maske ve dezenfektan sıkıntıları yaşıyor, taşıma araçlarında da üst üste ve ayakta yolculuk yapıyor. İşçilerin sorumlusu “Dayıbaşı” Vedat Akyüz, tarla sahiplerinin servis araçlarında yolcu sayısının yarı yarıya uygulanmasına yönelik kuralına uymadıklarını, itiraz ettiklerini ve maske konusunda da hiçbir desteğin gelmediğini söyledi.
Türkiye’nin birçok bölgesinde şu sıralarda soğan, patates hasadı, çapalama, meyve seyreltme işleri sürüyor. Kalkınma Atölyesi’nden Ertan Karabıyık, “Özellikle Adana’dan tarım aracılarından her gün şikâyetler alıyoruz. Mevsimlik gezici tarım işçileri maske, tarla ve bahçeye ulaşım ile dezenfektan konusunda çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiriyorlar. Tarla/bahçe sahipleri, tüccarlar tarla/bahçe ulaşımında tedbirlere uygun seyahat için ortaya çıkan maliyetleri karşılamadıkları, maske temin etmedikleri ve dezenfektan satın alacak yer bulamadıklarını dile getiriyorlar” dedi.
Tedbirler nedeniyle tarlaya ulaşım maliyetinin 2-3 kat arttığını dile getiren Karabıyık, “Bu maliyetleri karşılaması gereken çiftçiler, tüccarlar veya firmalar kendi maliyetleri de artacağı için ödemeye yanaşmıyorlar. Bu da hem işçileri hem de tarım aracılarını zor durumda bırakıyor. Yol kontrolünde kişisel mesafeye uyulmadığı için ceza da ödüyorlar. Ayrıca mevsimlik gezici tarım işçilerinin hem ulaşım esnasında hem de tarlada maske kullanmaları gerekiyor. Ancak maske bulunmuyor ve bunun kim tarafından karşılanacağı belli değil. Adana Ovası için en azından günde 100 bine yakın maske ihtiyacı olduğunu sanıyoruz. Ziraat odaları, kamu kurumları, insani yardım kuruluşları, belediyeler, ticaret odaları, firmalar, ihracatçılar bu sürece aktif olarak katılmalı” diye konuştu.
AVM emekçileri
Koronavirüs salgını nedeniyle 46 gün önce kapılarını kapatan kuaför, berber, güzellik salonları ve alışveriş merkezleri tüm uyarılara karşın ‘normalleşme’ nedeniyle dün itibariyle kapılarını açtı. Günü erken saatlerinden itibaren çok sayıda insan, “Alışveriş yapmak, gezmek için” AVM’lere akın etti. AVM’lere girmek isteyen yurttaşlar, uzun kuyruklar oluşturdu.
AVM’lerde, koronavirüste yeni bir dalgaya davetiye çıkaran görüntülere imza atıldı. Çok sayıda yurttaşın maskesini çenesinin altına indirdiği görünürken özellikle giyim mağazalarında, fiziksel mesafe kuralı yok sayıldı. Salgın tehdidi devam ederken bugün ilk mesailerini yapan AVM çalışanları, “İnsanların uyarıları dikkate alıp buralara hücum etmeyeceğini düşünüyorduk ama öyle olmadı” diye konuştu.
Uzmanların, “İkinci bir dalgaya yol açabilir” uyarısı yok sayılarak açılan AVM’lerdeki mağaza çalışanları, “Bu kadarını da beklemiyorduk, ürktük” dedi. Kalabalıkta zaman zaman, “Sosyal mesafe” tartışmaları da yaşandı. Mağazalarda ödeme yapmak için kasa sırasında bekleyenler, “Bana çok yaklaştın” diyerek birbirleriyle sözlü kavgaya girişti.
Ankara’da bir alışveriş merkezinde bulunan giyim mağazasında çalışan K.L., yoğunluğun beklediklerinin üzerinde olduğunu söyledi. Mağazalar açılmadan önce taşıdıkları tüm kaygıların, günün ilk saatleri itibarıyla somutlaştığından söz eden K.L., “İnsanlar alışveriş yapmazlarsa başlarına bir şey gelecekmiş gibi davranıyorlardı” diye konuştu. Çalıştığı mağazanın, koronavirüs tedbirleri kapsamında kıyafet denemeyi yasakladığını anlatan K.L, “Israrla kıyafet denemek isteyen insanlar oldu. Bugün öyle şeyler yaşadık ki paraya ihtiyacımız olmasa bırakıp gitmek istedik, çoğu arkadaşım böyle hissetti” ifadelerini kullandı.
Bir kozmetik mağazasında çalışan A.S. de AVM’nin özellikle sabah saatlerinde çok yoğun olduğunu ifade etti. İnsanların, “Sabah kalabalık olmaz” düşüncesiyle erkenden AVM’ye geldiğini belirten A.S., “Bizim mağazamız çok yoğun olmadı ama AVM’nin sıradan bir hafta içi gününden neredeyse farkı yoktu” dedi. İnsanların, salgın endişesinden değil de ürün deneyemediği için AVM’yi erken terk ettiğini savunan A.S, “Ürünleri deneyemediği için bize kızan insanlar oldu. Bugünü, çoğu zaman sinirden gözlerimiz dolarak ama işimizi kaybederiz korkusuyla susarak geçirdik” ifadelerini kullandı.

- “Mevsimlik tarım işçilerinin tek sorunu maske değil. Tarlaya giderken sıkış tepiş araçlarda yolculuk yapıyorlar. Tarla sahipleri de trafik cezalarını ödemek istemiyor…”
- AVM çalışanları: “İnsanların uyarıları dikkate alıp buralara hücum etmeyeceğini düşünüyorduk ama öyle olmadı…”
Mevsimlik işçiler
Mevsimlik tarım işçileri, ulaşımda ve tarlada çalışırken alınan önlemlerin yetersizliğinden yakınıyor. İşçiler, maske ve dezenfektan sıkıntıları yaşıyor, taşıma araçlarında da üst üste ve ayakta yolculuk yapıyor. İşçilerin sorumlusu “Dayıbaşı” Vedat Akyüz, tarla sahiplerinin servis araçlarında yolcu sayısının yarı yarıya uygulanmasına yönelik kuralına uymadıklarını, itiraz ettiklerini ve maske konusunda da hiçbir desteğin gelmediğini söyledi.
Türkiye’nin birçok bölgesinde şu sıralarda soğan, patates hasadı, çapalama, meyve seyreltme işleri sürüyor. Kalkınma Atölyesi’nden Ertan Karabıyık, “Özellikle Adana’dan tarım aracılarından her gün şikâyetler alıyoruz. Mevsimlik gezici tarım işçileri maske, tarla ve bahçeye ulaşım ile dezenfektan konusunda çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiriyorlar. Tarla/bahçe sahipleri, tüccarlar tarla/bahçe ulaşımında tedbirlere uygun seyahat için ortaya çıkan maliyetleri karşılamadıkları, maske temin etmedikleri ve dezenfektan satın alacak yer bulamadıklarını dile getiriyorlar” dedi.
Tedbirler nedeniyle tarlaya ulaşım maliyetinin 2-3 kat arttığını dile getiren Karabıyık, “Bu maliyetleri karşılaması gereken çiftçiler, tüccarlar veya firmalar kendi maliyetleri de artacağı için ödemeye yanaşmıyorlar. Bu da hem işçileri hem de tarım aracılarını zor durumda bırakıyor. Yol kontrolünde kişisel mesafeye uyulmadığı için ceza da ödüyorlar. Ayrıca mevsimlik gezici tarım işçilerinin hem ulaşım esnasında hem de tarlada maske kullanmaları gerekiyor. Ancak maske bulunmuyor ve bunun kim tarafından karşılanacağı belli değil. Adana Ovası için en azından günde 100 bine yakın maske ihtiyacı olduğunu sanıyoruz. Ziraat odaları, kamu kurumları, insani yardım kuruluşları, belediyeler, ticaret odaları, firmalar, ihracatçılar bu sürece aktif olarak katılmalı” diye konuştu.
AVM emekçileri
Koronavirüs salgını nedeniyle 46 gün önce kapılarını kapatan kuaför, berber, güzellik salonları ve alışveriş merkezleri tüm uyarılara karşın ‘normalleşme’ nedeniyle dün itibariyle kapılarını açtı. Günü erken saatlerinden itibaren çok sayıda insan, “Alışveriş yapmak, gezmek için” AVM’lere akın etti. AVM’lere girmek isteyen yurttaşlar, uzun kuyruklar oluşturdu.
AVM’lerde, koronavirüste yeni bir dalgaya davetiye çıkaran görüntülere imza atıldı. Çok sayıda yurttaşın maskesini çenesinin altına indirdiği görünürken özellikle giyim mağazalarında, fiziksel mesafe kuralı yok sayıldı. Salgın tehdidi devam ederken bugün ilk mesailerini yapan AVM çalışanları, “İnsanların uyarıları dikkate alıp buralara hücum etmeyeceğini düşünüyorduk ama öyle olmadı” diye konuştu.
Uzmanların, “İkinci bir dalgaya yol açabilir” uyarısı yok sayılarak açılan AVM’lerdeki mağaza çalışanları, “Bu kadarını da beklemiyorduk, ürktük” dedi. Kalabalıkta zaman zaman, “Sosyal mesafe” tartışmaları da yaşandı. Mağazalarda ödeme yapmak için kasa sırasında bekleyenler, “Bana çok yaklaştın” diyerek birbirleriyle sözlü kavgaya girişti.
Ankara’da bir alışveriş merkezinde bulunan giyim mağazasında çalışan K.L., yoğunluğun beklediklerinin üzerinde olduğunu söyledi. Mağazalar açılmadan önce taşıdıkları tüm kaygıların, günün ilk saatleri itibarıyla somutlaştığından söz eden K.L., “İnsanlar alışveriş yapmazlarsa başlarına bir şey gelecekmiş gibi davranıyorlardı” diye konuştu. Çalıştığı mağazanın, koronavirüs tedbirleri kapsamında kıyafet denemeyi yasakladığını anlatan K.L, “Israrla kıyafet denemek isteyen insanlar oldu. Bugün öyle şeyler yaşadık ki paraya ihtiyacımız olmasa bırakıp gitmek istedik, çoğu arkadaşım böyle hissetti” ifadelerini kullandı.
Bir kozmetik mağazasında çalışan A.S. de AVM’nin özellikle sabah saatlerinde çok yoğun olduğunu ifade etti. İnsanların, “Sabah kalabalık olmaz” düşüncesiyle erkenden AVM’ye geldiğini belirten A.S., “Bizim mağazamız çok yoğun olmadı ama AVM’nin sıradan bir hafta içi gününden neredeyse farkı yoktu” dedi. İnsanların, salgın endişesinden değil de ürün deneyemediği için AVM’yi erken terk ettiğini savunan A.S, “Ürünleri deneyemediği için bize kızan insanlar oldu. Bugünü, çoğu zaman sinirden gözlerimiz dolarak ama işimizi kaybederiz korkusuyla susarak geçirdik” ifadelerini kullandı.

