- Yurt
Grev hakkı, hem anayasada hem de uluslararası belgelerde temel bir insan hakkı olarak tanımlanıyor. AKP Hükümeti, 2010 Anayasa referandumunda genel grev, siyasi grev, dayanışma grevi ile ilgili yasakları kaldırarak bir özgürlük ve demokratikleşme propagandası yaptı. Ancak Mayıs 2012’de hava işkoluna grev yasağı getirdi, ulusal ve uluslararası düzeydeki kampanya sonucunda bu yasağı kaldırmak zorunda kaldı.
15 Mayıs 2013’te THY’de başlayan grev, son derece yasal ve meşru bir grevdir. Hava-İş Sendikası, 6356 sayılı Sendikalar Kanunu gereği uyuşmazlık sonucunda grev kararı almak zorundaydı, aksi halde toplu sözleşme yetkisi düşecekti. Hal böyle iken medyanın büyük bir bölümü, gazeteciliğin temel kurallarına uymadığı gibi, tek yanlı olarak işverenin görüşlerini aksettiren, adeta grev düşmanlığı yapan bir yayın politikası izledi ve izliyor.
Sabah, Star, Akit, Yeni Şafak gibi açıkça AKP yandaşı olan gazetelerin tutumu, bir ölçüde anlaşılabilir. Bununla birlikte doğrudan AKP yandaşı olmayan ya da öyle gözükmeyen merkez medyanın yayın kuruluşları, haber kadrolarında gazeteciliğin temel ilkelerini bilen kişiler bulunmasına rağmen Hava-İş Sendikası ve grevi üzerinde bir abluka uyguluyor.
Genelde holding gruplarına bağlı bu yayın organları, gazeteciliğin temel kuralı olan karşı tarafın görüşünün mutlaka alınması ilkesine pek itibar etmiyor. Tek yanlı bir biçimde THY işvereninin görüşleri doğrultusunda “greve katılım olmadığı, uçak seferlerinde herhangi bir aksama bulunmadığı” şeklinde haberler yaparak grevin esas tarafı olan Hava-İş Sendikası’nın ya hiç görüşünü almıyor ya da görüşünü çarpıtarak aleyhte bir kurguyla yayınlıyor veya çok kısa yer veriyor. İşte birkaç örnek…
HaberTürk Gazetesi (15 Mayıs): “Babacan: THY’de grev yapılmasına karşıyız. Ulaştırma Bakanı Yıldırım: Seferlerde aksama olmadı.” Gazetenin bu haberinde Hava-İş’in açıklamasına ilişkin herhangi bir bilgi yok.
Vatan (15 Mayıs): “THY’de grev bilmecesi”. Grevde seferlerin aksamadığı, çalışanların greve itibar etmediği şeklinde THY işverenin açıklamasına yer veriliyor. Hava-İş İzmir Şube Başkanı’nın da bu açıklamayı doğrulayan görüşü yer alıyor.
Vatan (16 Mayıs): “THY’nin yüzünü güldüren grev: Borsada hisseler uçtu.” Bu haberde de yine sendikanın hiçbir görüşü yok.
Milliyet (16 Mayıs): “THY’de grev yok: Grevin ilk gününde bütün uçuşlar yapıldı.” Haberin sonunda da Hava-İş Başkanı Ayçin’in uçuşların yedek personelle yapıldığına ilişkin görüşüne yer veriliyor.
Radikal (18 Mayıs 2013): Hava-İş’ten THY’ye karşı teklif (Doğan Grubu’nun bu gazetesi grev haberlerini dengeli bir biçimde yansıtmaya çalıştı).
HaberTürk (18 Mayıs): “İstifa etmeyeceğim, ben de kandırıldım”. Hava-İş Başkanı Ayçin’in söylemediği sözleri başlığa çıkartan çarpıtma bir haber. Zaten sendika da bu haberi tekzip etti.
Milliyet (19 Mayıs): “Grev haftasında rekor geldi”. Haberde büyük çoğunluğunu THY uçaklarının oluşturduğu rekor uçuşlardan söz ediliyor ve ekleniyor; “tüm zamanların rekoruna ulaşıldı”. Yine Hava-İş’ten bir açıklama yok.
Radikal (20 Mayıs): “THY zirveye kondu”. Haberde grevin faaliyetleri aksatmadığı ve THY hisselerini uçurduğu belirtiliyor. Hava-İş’ten söz edilmiyor.
CNN Türk (20 Mayıs): Televizyonun saat 14.00’deki haberlerinde THY yönetiminin çalışanlara sunduğu ücret zammı paketinden söz ediliyor, sendikanın ismi dahi anılmıyor.
Hürriyet (22 Mayıs): “THY zam oranlarını açıkladı”. Yine sendikanın görüşü yok.
Artık başka söze de gerek yok, ne diyelim???
