Heyet hangi mesajla döndü

Vicenç Fisas, 'Dünya'da barış süreçleri' isimli çalışmasında, çözüm süreçlerini bir dağa tırmanmaya benzetiyor. Bir tümseği aşıyorsunuz bir de bakıyorsunuz ki, önünüzde çıkılması gereken daha büyük bir tepe var. Çözüm süreci bu şekilde mi yürüyor orasını tam bilemiyorum ama yeni bir tepeyi aştığımız muhakkak. Üç şey üst üste geldi. 1-İmralı'ya dördüncü BDP heyeti gitti. 2-Akil İnsanlar heyeti açıklandı. 3-AK Parti, TBMM'de, 'Çözüm Sürecini Araştırma Komisyonu' kurulması için başvuruda bulundu. Devamı var. BDP heyeti, İmralı'dan döndü. Ama önceden planlandığı şekilde açıklama yapılmadı. Heyet Öcalan'ın mesajını Kandil'le paylaşacak. Geçen hafta da İmralı'dan bir mesaj gelmişti. Öcalan'ın, 'Çekilin!' çağrısıydı bu mesaj. Ancak Kandil, BDP heyetinin ağzından bunu duymak istedi. O nedenle BDP heyeti İmralı dönüşü açıklama yapmadı, mesajı önce Kandil'le paylaşacaklar. Elbette ki sadece mesaj yok. Sürece ilişkin önemli değerlendirmelerle döndüklerini tahmin etmek güç değil. Peki, BDP heyeti İmralı'dan hangi mesajla döndü? Öcalan, silahsız çekilme çağrısı yaptı. Önümüzdeki hafta çekilme süreci fiilen başlayacak. Öncelikli olarak Dersim ve Tokat gibi bölgelerden çekilme işleminin başlaması bekleniyor. Örgüt bir süredir çekilme hazırlıklarına başlamış ve çekilme işlemi 4 kademe halinde planlanmıştı. Bu arada 99'daki çekilme sürecinde olduğu gibi askerin bir müdahalesi olur mu? Başbakan'ın sözü söz. Erdoğan gibi güçlü bir liderin sözüne rağmen, birileri buna tevessül ederse, bedelini de ödemeyi göze alacak. Öte yandan çözüm sürecinin siyasi tabanını genişletme ve muhalefeti de sürece dâhil etme adına Meclis'te adım atıldı. AK Parti, TBMM'de 'Çözüm Sürecini Araştırma Komisyonu' kurulması için Meclis Başkanlığı'na başvuruda bulundu. Böylece hem bir takım hassasiyetlere yol açan, Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulması gibi bir yol izlenmeyecek hem de Meclis çözüm sürecinde yerini almış olacak. Ama bu aynı zamanda çözüm sürecinin Meclis'te onaylanması ve çekilme sürecine ilişkin yasal düzenleme yapılması gibi talepleri de ortadan kaldıracak. Soru şu; MHP bu komisyona üye verecek mi? Türkiye Cumhuriyeti'nin karşı karşıya olduğu beka sorunun çözümü konusunda söyleyeceği bir sözü varsa üye verir. Eğer, bu sorun benim sorunum değil diyorsa vermez. Çözüm süreci bir yandan yol alırken, diğer taraftan da olması gereken zemine oturuyor. Bu süreç, sadece PKK'nın silahlarını bırakma süreci olarak değerlendirilirse, dağ fare doğurmuş olacak. O zaman PKK tasfiye olur, bu coğrafya MKK'yı doğurur. Sürecin hem mimarlarının hem de önemli aktörlerinin bunun bilinciyle hareket ettikleri gözleniyor. Başbakan'ın açıklamalarında ve Öcalan'ın Nevruz mesajında bunun ipuçları yer alıyor. Bundan sonraki süreç silahların bırakılması, sınır dışına çekilme ve dağdan iniş gibi kritik aşamaların yönetilmesiyle birlikte, 'Yeni Türkiye'nin inşa süreci olacak. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Tarihi parantezi kapatmak gerek. Kadim birliktelikleri inşa etmek, o kadim birliktelikten yeni bir siyasi anlayış çıkarmak ve insanoğlunun büyük restorasyonunda öncü rolü üstlenmek' olarak tanımlamıştı bu süreci. Önemli olan bu. PKK'nın silahlara veda etmesi bu hedefin yanında küçük bir unsur olarak kalacak. Zaten çözüm denilince beni asıl heyecanlandıran taraf da bu.