Neden faiz lobisi gündeme getirildi?
AKP ve mali oligarşinin çıkar birliği daha ayrıntılı bir şekilde ortaya konabilir. Ancak neden bu faiz lobisi ülkedeki direnişin arkasındaki dış mihrak olarak suçlanmaktadır?
a- AKP’ye iktidar kapılarını açan güçler AKP’yi muhafazakâr-demokrat ve askerî vesayet karşıtı reformist bir parti olarak tanıttılar ülke seçmenine. Geçmişin baskıcı, emek düşmanı politikalarından bıkmış seçmen kitlesinin büyük kısmı buna inanarak AKP’ye oylarıyla meşruiyet kazandırdı. Taksim’de başlayan direnişin tüm ülkeye yayılması karşısında, Erdoğan çoğunlukla dini duyguları güçlü olan bu seçmen kitlesini, direnişin arkasında günahkâr faiz lobisinin olduğu gerçek dışı iddiasına yaslanarak direnişten uzak tutmaya ve desteklerinin devamını sağlamaya çalışma çabası içine girdi. İçeride sıkışan her iktidar gibi “kökü dışarıda’’ bu faiz lobisini anti-semitik çağrışımlarla suçlu ilan ederek halkı karşıt kamplara bölerek güç biriktirme taktiğini uygulamaya soktu.
b- İkinci bir neden ise uluslararası ekonomik krizin yeni aşaması ile ilgilidir. Bilindiği gibi ABD Merkez Bankası, dolar faiz oranlarını yükselterek ülke dışındaki doları merkez bankasında toplamaya başladı. Yine İzlanda, İtalya, Yunanistan gibi 2008 krizinden en fazla etkilenen ülkeler, sermaye açıklarını kapatmak için yüksek faiz politikası ile uluslararası sermaye piyasalarında kâr arayan fonları ülkelerine davet etmeye başladılar. Yıllardır sıcak para politikası ile ekonomiyi günlük çarelerle idame ettirmeye çalışan AKP iktidarı, krizin yaklaştığını görerek suçu bu faiz lobisine yükleyerek ülke içinde daha da yükselecek halk muhalefetinin sonuçlarından kendini uzak tutmaya çalışmaktadır.
c- Üçüncü ve daha derinlerdeki bir neden ise farklı sermaye gurupları arasındaki rekabet ve çatışmadır. Bilindiği gibi AKP öncesi burjuva hükümetleri ülkedeki klasik sermaye güçlerinin hükümeti idiler. AKP, 12 Eylül sonrasında gücünün doruğuna ulaşan ve adına “Anadolu Sermayesi” denen sömürü çevrelerinin ve onun uluslararası ortaklarının sözcülüğünü yapmaktadır. Bu sermaye grubu tüm gücüne rağmen bankacılık ve sigortacılık alanında daha cılızdır. Dolayısıyla faiz gelirlerinden istediği gibi yararlanamamaktadır.
Erdoğan bu çıkışı ile klasik mali oligarşiye gözdağı vererek yeni sermaye güçlerinin bu alana daha güçlü ve etkili yerleşmelerinin yollarını açmaya çalışmakta, sözcüsü olduğu kesimlerin, devlet gücünü kullanarak bekçiliğini yapmaktadır. Başka bir gücü değil de, faiz lobisini seçmesinin arkasındaki etmenlerden birisi de budur.
Halk, ülke tarihinde eşi olmayan bir biçimde iktidara karşı ayaklanmaya geçti. Gezi Parkı’nda başlayıp tüm ülkeye yayılan ayaklanmanın hedefi yıllardır kapitalist sömürüyü yeni liberal politikalarla ağırlaştırarak halkı açlığa, yoksulluğa, baskıya ve zorbalığa mahkûm eden uygulamalardı. Her halk hareketinin nereye kadar gidebileceğini, hangi hedeflerini gerçekleştirebileceğini belirleyecek olan temel etmen emekçi sınıfların bilinç ve örgütlülük düzeyi ile örgütlerinin bilgi-deneyim gücüdür.
Ülkenin tüm devrimci, demokrat ve sol güçlerinin her zamankinden daha fazla bir araya gelme ve birlikte hareket etme zorunluluğu doğmuştur. Hayallere kapılmak, ütopik hedeflerle hareket etmek yerine halkın taleplerini öncelikli hedefler olarak kabul edip yola koyulmak, antikapitalist ve devrimci bir halk hareketinin kalıcı biçimde ülke topraklarına yerleştirmenin yollarını bulmak, her zamankinden daha gerekli bir hâle gelmiştir.
- Raşit Şahin
