“Yeni yılı elektrik çarptı”
Elektriğe yüzde 11 oranında zam geldi. Böylece yeni yılda ilk zamlı tarife elektrik faturalarına yansıyacak. Ekim 2020 itibariyle hane halkının aylık ortalama elektrik ve doğalgaz harcamaları toplamı, asgari ücretin İstanbul’da yüzde 15,10’u, Ankara’da ise yüzde 16,30’u oldu.
2021 yılının ilk zammı elektrik faturasına yansıyacak. Yeni yıla borç yükü ile giren milyonlar yılın ilk sabahına zamlı tarifelerle uyanacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2021’de abone gruplarına göre elektrik piyasasında güvence bedellerine yüzde 11 zam yaptı. Karar Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre güvence bedelleri; sanayi ve ticarethane için 93.7kWh/TL’den 106.9 kWh/TL’ye, mesken için 33 kWh/TL’den 37.6 kWh/TL’ye yükseltildi.
Fiyatları ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) her 3 ayda bir belirliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre kasım ayında tüm vergiler dâhil 1 kWh elektriğe ortalama 75 kuruş ödendi. Ülkede salgın henüz kontrol altına alınamamışken yapılan yeni zamlar geliri azalan milyonların sırtındaki yükü daha artıracak.
Ekim 2020 itibarıyla, hane halkı aylık ortalama elektrik ve doğalgaz harcamaları toplamı, asgari ücretin İstanbul’da 15,10’u Ankara’da ise yüzde 16,30’u kadar oldu. Ocak 2019-Ekim 2020 döneminde konutlarda elektrik fiyatları yüzde 39,7, doğalgaz fiyatları yüzde 34,7-39,7 oranlarında arttı.
Elektrik fiyatlarındaki artış
Kasım 2016: 41 kuruş
Kasım 2017: 41 kuruş
Kasım 2018: 59 kuruş
Kasım 2019: 71 kuruş
Kasım 2020: 75 kuruş
*Konutta vergiler dahil 1 kwh elektriğe ödenen ortalama miktar
Yine bilindik isimlerin cebi doldu
Makina Mühendisleri Odası’nın hazırladığı ‘Türkiye’de enerji nereye gidiyor?’ adlı raporda elektriğin toptan satış fiyatlarında yapılan indirimlerin halka yansıtılmadığına dikkat çekiliyor. 2020’de EÜAŞ elektriğe indirim yapıyor, fakat bu indirim faturalara zam olarak yansıyor. Ülkedeki elektrik dağıtımı özel şirketler aracılığıyla yapılıyor. Bu şirketler ise iktidara yakınlığı ile nam salmış holdingler. Bu özel şirketler, dağıttıkları elektriğin yaklaşık üçte birini kamuya ait olan Elektrik Üretim AŞ’den (EÜAŞ) alıyor. Aralarında karmaşık ortaklık ilişkileri bulunan bu şirketler şöyle:
♦ TRAKYA EDAŞ-IC Yatırım Holding
♦ BOĞAZİÇİ EDAŞ-Cengiz ve Limak Holding
♦ ÇAMLIBEL EDAŞ-Limak Kolin ve Cengiz Holding
♦ MERAM EDAŞ-Alarko ve Cengiz Holding
♦ AKDENİZ EDAŞ-Cengiz, Kolin ve Limak Holding
♦ ULUDAĞ EDAŞ-Limak Holding
♦ ANADOLU YAKASI EDAŞ-EnerjiSa (Sabancı Holding)
♦ BAŞKENT EDAŞ-EnerjiSa (Sabancı Holding)
♦ TOROSLAR EDAŞ-EnerjiSa (Sabancı Holding)
♦ ADM EDAŞ-Bereket Holding
♦ GDZ EDAŞ-Bereket Holding
♦ SAKARYA EDAŞ-Akkök Holding
♦ YEŞİLIRMAK EDAŞ-Çalık Holding
♦ ARAS EDAŞ-Çalık Holding
♦ FIRAT EDAŞ-Kazancı Holding
♦ VANGÖLÜ EDAŞ-Türkerler Holding
♦ ÇORUH EDAŞ-Kazancı Holding
♦ OSMANGAZİ EDAŞ-Zorlu Holding
Kaynak: BirGün
EPDK
İki fatura bedeli 600 TL’yi aştı
Elektriğe gelen yüzde 5,75’lik zamla birlikte 200 kwh elektrik tüketen bir hanenin fatura bedeli 150 lirayı buldu. Yaklaşan kış ayları yüzünden halkın fatura tedirginliği artıyor. Bu kış sadece elektrik ve doğalgaz fatura bedeli 600 liranın üzerinde.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu dün yayımladığı kararıyla elektrik fiyatlarına yüzde 5,75 zam yaptı. Yeni tarifeye göre 1 kilovatsaat (kwh) elektrik konutta 71,02 kuruştan 75,10 kuruşa, sanayide ise 70,97 kuruştan 75,06 kuruşa çıktı. Son zamla birlikte elektriğe son 1 yılda yapılan zam oranı yüzde 22 oldu.
BirGün Ekonomi Servisi’nin haberine göre, halkın tükettiği elektrik 2017 sonuna göre ise artık yüzde 83 daha pahalı. Aynı dönemde asgari ücretteki artış ise yüzde 65,5’te sınırlı kaldığı için faturanın ücretli çalışanın sırtındaki yükü arttı.
Elektrikte özelleştirme yıkım getirdi
2010’lu yıllarda başlayan ve elektrik dağıtım şirketlerinin tümüyle özelleştirilmesiyle sonuçlanan süreç 2014’te tamamlandı. Bu süreç başlamadan önce hükümetin temel vaadi elektrikte rekabet gelecek elektrik fiyatları ucuzlayacak oldu. Ancak umulan olmadı, özelikle döviz kurundaki yükselişle beraber elektrik fiyatlarına gelen zam son 3 yılda yüzde 83’ü buldu.
Enflasyon tedirginliği arttı
Elektriğe geçen yıl Eylül ayına göre yapılan zam oranı yüzde 22. Ancak Albayrak’ın yeni ekonomi programına göre 2020 yılı ortalama enflasyonun yüzde 10,5 olması hedefleniyor. Elektriğe gelen zammın girdi maliyetlerini artırarak ürün fiyatlarında artışa neden olması bekleniyor.
Devlet elektrik dağıtım şirketlerine sattığı elektriğe 3 dönemde toplam yüzde 62 oranında indirim yaptı. Ancak EPDK bu indirimin tüketiciye yansıtılmasını istemedi. Böylece elektrik şirketlerinin milyarlarca dolar borcunu devlet ödemeye başlamış oldu.
BirGün’den Ozan Gündoğdu’nun haberine göre, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPKD) önceki gün temmuz-eylül döneminde meskenlerde elektriğe zam yapılmayacağını duyurdu. Aynı karara göre sanayide kullanılan doğalgaza yüzde 9,8 ile yüzde 12,5 arasında indirime gidildi. Ancak bu indirimden meskenler yararlandırılmadı. Kararın ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “Ekonomideki her olumlu gelişmeyi insanımıza yansıtmaya, üretim ve istihdamı artırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu esnada iktidar medyasında elektriğe 3 ay daha zam yapılmayacağı müjde diye köpürtülerek kamuoyuna duyuruldu. Ancak işin iç yüzü bu kadar temiz değil.
Elektrik dağıtım sektörü 2009’dan önce kamunun kontrolündeyken o yıl başlayan özelleştirme dalgasıyla 4 yıl içinde özel sektörün eline geçti. Dağıtım şirketleri ise elektriği satın alıp meskenlere ve üretim tesislerine iletmekle sorumlular. Satış fiyatını ise EPDK belirliyor.
Ancak söz konusu dağıtım şirketleri elektriği büyük ölçüde Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EÜAŞ) satın alıyor. Bu şirket ise kamuya ait. Bunun yanı sıra özel elektrik üretim şirketleri de mevcut. Bu üretim şirketleri de elektriği büyük ölçüde devletten sağladıkları alım garantisi veya yüksek tutarlı teşviklerle üretiyorlar.
EPDK her 3 ayda 1, özel elektrik şirketlerinin dağıttığı fiyatı düzenleyen tebliğler yayımlıyor. Böylece elektrik fiyatlarını devlet otoritesi belirliyormuş gibi görünüyor. Fakat aynı devlet EÜAŞ eliyle elektrik dağıtım şirketlerine giderek ucuzlayan fiyatlarla elektrik satarken, dağıtım şirketlerinin halka ulaştırdığı elektriğin fiyatında hiçbir fiyat indirimi yapmıyor. Yani elektrik şirketleri elektriği giderek daha ucuza alıyor, ancak halka bu indirim yansımıyor. Şirketler de elektriği zarar ettiğinde vergilerle finanse edilen bir kurumdan yani EÜAŞ’tan alıyor.
Peki son dönemlerde dağıtım şirketlerine EÜAŞ tarafından verilen elektrik ne kadar ucuzladı?
► 1 Ekim- 31 Aralık 2019 Dönemi: 34,86 kuruş /kWh
► 1 Ocak-31 Mart 2020 Dönemi: 27,56 kuruş /kWh
► 1 Nisan- 30 Haziran 2020 Dönemi: 22,83 kuruş /kWh
► 1 Temmuz- 30 Eylül 2020 Dönemi: 13,20 kuruş/kWH
Görüldüğü üzere 1 Ekim 2019’dan 1 Temmuz 2020’ye kadar EÜAŞ’ın elektik dağıtım şirketlerine sattığı elektriğe yüzde 62 oranında indirim yaptı. Sadece son 3 aylık dönemin indirim oranı yüzde 42. Ancak bu tarife halka yansıtılmadı ve 9 aydır halkın tükettiği elektriğe tek kuruş indirim yapılmadı. Salgın sürecinde dahi, elektrik faturaları internet üzerinden tahsil edilmeye devam etti. Halk elektrik borcunu ödeyebilsin diye kamu bankaları temel ihtiyaç kredisi adında borç bile dağıttı.
Kim bu şirketler?
2009’dan 2013’e kadar özelleştirilen elektrik dağıtımını sayısı iki elin parmağını geçmeyen şirketler aldı. Bu şirketlerin hemen hepsi aynı zamanda garantili otoyol, köprü, havalimanı, şehir hastaneleri ihalelerinde adları sık sık duyulan inşaat şirketleriydi. Örneğin 3. Havalimanı’nın kuruluşunda 5 işletmeci firmadan 3’ü olan Cengiz, Limak ve Kolin bazı illerde birlikte bazı illerde ayrı ayrı toplam 17 ilin elektriğini EÜAŞ’tan alıp hanelere satıyor. 3’üncü Köprü’nün ve Zafer Havalimanı’nın işletmecisi IC Yatırım Holding Edirne, Kırlareli, Tekirdağ illerinin elektriğini dağıtıyor. Berat Albayrak’ın geçmişte CEO’su olduğu Çalık Holding ise Doğu Anadolu ve Orta Karadeniz bölgelerindeki 12 ilin elektrik dağıtım ihalesini elinde tutuyor. Elektrik dağıtımındaki aslan payını ise “Berat Bey’i enerji bakanlığı döneminden tanırız” diyen Güler Sabancı’nın EnerjiSa şirketi alıyor. Sadece bu şirket İstanbul Anadolu Yakası ve Ankara da dahil olmak üzere toplam 14 ilin elektrik dağıtımını üstleniyor.
Amaç enerjinin borçlarını bitirmek
Önemli kısmı kamu ihaleleriyle servetlerini büyüten bu şirketler elektrik dağıtım ihalelerini 2009-2013 arasında döviz kredileri çekerek aldı. Uzun süredir döviz kurunun 1 ile 2 TL arasında ucuz seyretmesi ve gelecekteki büyüme tahminlerinin ise abartılı yapılması enerji şirketlerini döviz kredisi kullanma konusunda cesaretlendirdi. Artık bu şirketlerin batması tüm bankacılık sektörü için büyük bir tehdide dönüşmüş durumda. Durum böyle olunca kamu şirketi EÜAŞ bu şirketlere sattığı elektrikte dampinge giderek borcu dolaylı olarak üstleniyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 2005 yılı Mayıs ayında 490 milyon dolar olan “Elektrik, Gaz ve Su Kaynakları Üretimi, Dağıtımı” sektörünün bankalara olan nakdi kredi borcu özelleştirme sürecinin tamamlandığı 2013’te 20 milyar 438 milyon dolara çıkmıştı. O günden bugüne bankacılık sektörünün stres kaynağı haline gelen sektörün borçları yeniden yapılandırmalarla birlikte giderek arttı. 2020’nin Mayıs ayı itibariyle sektörün nakdi kredi borcu 34 milyar 811 dolara ulaşmış durumda. Bu ise tüm bankacılık sektörünün nakdi kredi alacağının yüzde 7’sine denk geliyor.
Kıyaslama yoluyla gönderilen faturalar yurttaşları çileden çıkarıyor
Salgın ile birlikte işlerini kaybeden veya ücretsiz izine çıkarılarak aylık 1.177 lira ile yaşamaya mahkum edilen binlerce emekçi faturalarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor.
Elektrik, su ve doğalgaz faturaları diğer aylara göre iki katına çıktı. Kıyaslama usulüyle hesaplanan faturalara tepki gösteren vatandaşlar, seslerini sosyal medya üzerinden duyurmaya çalışıyor.
Sosyal medyada birçok vatandaş, elektrik, su ve doğalgaz faturalarının diğer aylara göre iki katına çıktığına vurgu yaptı.
Uzmanlar, belediye kararıyla faturasını ödeyemeyenlerde kesinti yapılmayacağını hatırlatıyor, ancak üç ay süreli bu kararın ardından biriken faturaların nasıl ödeneceği belli değil. Talep, pandemi sürecinde tüm faturaların devlet tarafından karşılanması.
Ancak, geçtiğimiz günlerde geçen torba yasada, elektrik, doğalgaz ve internet faturaları ile ilgili son iki yıllık ortalama tüketim değerlerinin alınarak kıyas faturası uygulanması kararı yer almamıştı. Yasada suyun 3 ay ertelenmesi de yer almış, ancak ertelemenin uygulama kararı belediyelere bırakılmıştı.
Sosyal devlet ilkesi uygulansın, fatura bedelini devlet ve şirketler karşılasın
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, üç ay sonra ödeme yapamayanların sayaçlarının mühürleneceğine dikkat çekti. Koçal, ilgili kuruma şikayette bulunan vatandaşların olumlu bir yanıt alamaması durumunda tüketici hakem heyetlerine başvurulabileceğini söyledi.
Koçal, üç ay sonra ödeme yapamayanların sayaçlarının mühürleneceğine dikkat çekerek, tüketicinin talebini şöyle dile getirdi: “Faturaların virüs ile mücadele bitene kadarki süreçte devlet ve dağıtım şirketleri ile operatörler tarafından ödenmesi bekleniyor. Faturaların belli bir kısmı vergilerden ve faturalara yansıtılması tartışma konusu olan kalemlerden oluşmaktadır, vergileri ve diğer yansıyan kalemleri kaldırdığınızda fatura yüzde ellinin altına düşecektir, onu dağıtım şirketleri ve devlet karşılayabilir. Bu sosyal devlet ilkesi gereğidir.”
Koçal, sözlerini şöyle sürdürdü: “EPDK’nın aldığı karar ile kıyaslama yolu ile düzenlenen faturaların hesaplamasının, her konuta veya her aboneye göre yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dağıtım şirketleri kendilerine göre belirledikleri bir oranda faturaları yükselterek gönderiyorlar, EPDK, bu açıklamasıyla dağıtım şirketlerini korumuş, tüketiciyi her zaman olduğu gibi kendi kaderine terk etmiştir. Yüksek gelen faturalar için ilgili kuruma veya EPDK’ya şikayette bulunulabilir. Olumlu cevaplar gelmez ise tüketici hakem heyetlerine de başvurulabilir. Faturaların devlet tarafından ödenmesi sürecinde, dağıtım şirketleri sürece dahil edilmelidir. Sayaç okuma ücretine kadar tüketiciden alan dağıtım şirketleri bu süreçte ellerini taşın altına koymalıdırlar.”
Elektrik ve doğalgaz faturaları ortalama olacaktı, ikiye katlandı
TÜKODER yetkilisi Avukat Onur Cingil, yeni faturalandırma yapılmayıp ortalama tüketim değerleri üzerinden hesaplanacak denilen faturaların önceki aylara göre ikiye katlanarak geldiğini iddia etti. Faturalara sosyal medyada da tepki var
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte alınan önlemler kapsamında Türkiye'de de insanların evlerinde kalması teşvik ediliyor. 65 yaş üstü ve riskli gruplar ile 20 yaş altının sokağa çıkması yasak. Sokağa çıkma yasakları hafta sonları 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta halkın tamamı için uygulanıyor.
Sosyal medyada tepki
Tedbirler ekonomiye de yansıdı. Birçok çalışan işsiz kaldı ya da ücretsiz izine çıkartıldı. Bu durum ödenmesi gereken elektrik doğalgaz ve su faturalarının devlet tarafından ödenmesi, indirim yapılması hiç değilse ertelenmesi beklentisini oluşturdu.
Faturaların devlet tarafından ödenmesi veya ertelenmesi taleplerine karşın Enerji Piyasası Denetleme ve Düzenleme Kurumu (EPDK) yaptığı açıklamada karantina uygulaması olan yerlerde yeni fatura kesilmeyip ortalama tüketim değerleri üzerinden önümüzdeki üç ay elektrik ve doğal gaz faturası kesileceğini açıklamıştı.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda Nisan başında yapılan bu açıklamanın ardından gelen ilk elektrik ve doğal gaz faturalarının önceki aylara göre daha yüksek olduğu belirtildi. Yurttaşlar, özelleştirilen elektrik ve doğalgaz faturalarının daha yüksek geldiğini, su faturalarının ise ‘insaflı’ olduğunu söylediler. Tepkilerini gösterenler, boş evler de yüksek faturaların gönderildiğini dillendirdiler.
"Faturaların doğruluğu şüphelidir"
"Vatandaşlara “evde kal” dedik, tabii ki evde kalınca faturalar da yükselecekti. Her haneye faturalar gelmeye başlaması ile hanelerden yükselen yüksek fatura çığlıkları beraberinde gelmektedir" diye söze başlayan Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüketicilerin büyük bir çoğunluğu bu ay gelen faturaların yüksekliğinden şikayetçi. Sayaçların okunmadan geçmiş iki yılın ilgili ayının ortalamasının alınarak kıyasen düzenlenen faturaların doğruluğu şüphelidir. Kıyasen fatura düzenlemesi korona virüsü ile mücadele kapsamında bulaşma riskine karşı alınan bir önlem çerçevesinde EPDK'nın kararı ile düzenleniyor, düzenleme EPDK’nın kararında karantinaya alınan bölgelerde, idari kararlar sebebiyle sayaç okumalarının durdurulduğu bölgelerde, sosyal mesafenin korunmasının mümkün olmadığı bölgelerde, uygulanıyor. Buradan da gördüğünüz üzere hemen hemen tüm bölgeleri kapsıyor.”
"Dağıtım şirketlerinin lehine bir uygulama var"
Koçal, iddialarını şöyle sürdürdü: “Kıyaslama yolu ile kesilen faturalar konutlara şirketlerin personeli tarafından dağıtılıyor, dağıtım yapan kişi konuta girişine kadar gelebiliyor ise sayacı da okuyabilir. Burada dağıtım şirketlerinin lehine onlara maddi menfaat sağlayacak bir uygulama olduğu kanaatindeyiz. Bu uygulama ile güçsüz olan tüketici yerine güçlü olan şirketler korunmaktadır.”
"Faturaların yüksek geleceğini söylemiştik"
Kıyaslama yolu ile fatura gönderileceği açıklanınca faturaların yüksek geleceğini söylediklerini, bunun bir çözüm olmadığını belirttiklerini kaydeden Koçal sözlerini şöyle tamamladı:
“Vatandaşlarımız, kıyaslama yolu ile okuma ya da erteleme istemiyor, vatandaşın talebi mücbir sebep bitene kadar, elektrik, doğalgaz, su ve haberleşme faturalarının devlet tarafından dağıtım şirketleri ve operatörler tarafından birlikte ödenmesini istiyor. Devamında ise KDV’nin sıfırlanması talebidir. Anayasanın 172'ci maddesi devlete tüketicileri koruyup kollama görevi vermiştir.
"Tüketiciler itiraz etsinler"
Koçal, tüketicilere itiraz yollarını şöyle anlattı: “Tüketiciler diğer aylara göre kıyasladıklarında faturaları yüksek geldi ise, mutlaka ilgili kuruma itiraz etsinler, bu itirazlarını ilgili kurumun web sayfası üzerinden veya e-posta ile ya da kuruma giderek şahsen yapabilirler. İtirazları sonucu ret gelen tüketiciler ise, yüksek olduğundan emin olduğu faturalarda, itirazını Tüketici Hakem Heyetlerine yapabilirler. Tüketici hakem heyetleri büyükşehir statüsünde olan illerde Kaymakamlık binalarında, diğer illerde ise Ticaret İl Müdürlüklerinde bulunmaktadır. Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat E-Devlet üzerinden yapılabileceği gibi, şahsen de yapılabilmektedir, şikayet ekine mevcut fatura ve geçmiş dönem faturalarında konulmasın gerekir.”
"Faturalar iki misli gönderildi. EPDK açıklama yapmalı"
Independent Türkçe'nin sorularını yanıtlayan TÜKODER Genel Sekreteri Onur Cingil, çok sayıda tüketiciden gelen elektrik ve doğal gaz faturalarının önceki aylara göre yüksek olduğuna dair şikayetler aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Bir tüketici olarak benim de faturam önceki ayın neredeyse iki misli geldi. Yapılan açıklamalarda bir önceki aylara göre faturalandırma yapılacağı söylenmişti. Ancak zaten on farklı ücretlendirme ve beş ayrı vergi kalemi ile kullanımın iki katı oranında gelen fatura bu sefer gelen rakamın da iki misliyle gönderildi. EPDK’nın bir an önce bu konuyla ilgili olarak açıklama yapması gerekiyor.”
"Kongo bile vatandaşının faturasını ödüyorsa Türkiye'de öder"
"Koronavirüsle mücadele nedeniyle evde kalan insanların faturalarını devletin ödemesini talep ettiğimiz bu ortamda gelen bu yüksek faturalar kabul edilemez" diyen Cingil sözlerini şöyle tamamladı:
“Kongo bile vatandaşının faturasını ödüyorsa Türkiye, Kongo'dan büyüktür. Türkiye'de vatandaşının faturasını ödesin mağduriyetini gidersin.”
Kaynak: İndependent Türkçe
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun yaptığı 'koronavirüs salgını nedeniyle 3 ay süreyle elektrik ve doğalgaz faturaları için sayaç okuma yapılmayacak, faturalar ortalama tüketim değerleri üzerinden kesilecek' açıklamasına yurttaşlardan tepki yağdı. Kurumdan tepkilerin ardından yeni bir açıklama daha geldi.
EPDK tarafından yeni yapılan açıklamada tüketim olmayan hanelere kıyasen fatura kesilmeyeceği bildirildi.
Yeni açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Kıyasen Fatura Düzenlemesine ilişkin yanlış anlaşılan hususlara açıklık getirmek amacıyla bazı konuları yeniden vurgulamak ve kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için yaptığımız ikinci açıklama aşağıdadır.
- Kurumumuz tarafından yapılan Kıyasen Fatura Düzenlemesi'nin önceliği hem sektör çalışanlarının hem de tüketicilerimizin sağlığının korunmasıdır. Böylece saha çalışanlarının azami düzeyde izolasyonu da sağlanacaktır.
- Yeni tip koronavirüsle mücadele kapsamında elektrik ve doğalgaz faturalarında kıyasen fatura düzenlemesi ülkemizin tamamında uygulanmayacaktır.
- İdari kararlar nedeniyle faaliyetleri geçici süreyle durdurulan iş yerlerinde kıyasen fatura düzenlenmeyecektir. Hatalı fatura düzenlenmesi durumunda yapılacak olan başvurular neticesinde gerekli düzeltmeler ivedilikle yapılacaktır.
- Meskenler için ise tüketimin olmadığı şirketler tarafından tespit edilebilen öğrenci evi, karantina veya sağlık sebepleri ile boşaltılan evlerde tüketimin olmaması nedenleri ile zaten kıyasen bir fatura çıkartılması söz konusu olamaz, bu şekilde tüketimi olmayan ve kapalı olan yerlere fatura düzenlenmeyecektir.
Tüketim yoksa fatura kesilmeyecek
- Özellikle doğalgaz tüketicilerimizin dönemsel değişen tüketimlerimiz nedeni ile geçmiş tüketimlerinin kış aylarında olanların dikkate alınmasının fatura tutarını arttıracağı endişesi ise yersizdir. Şöyle ki geçmiş aylar değil geçmiş 2 yılın aynı tüketim döneminin ortalaması üzerinden hesap yapılacağı, geçmiş dönem tüketimlerinin olmaması halinde emsal tüketim veya tüketici beyanı ile kıyas yapılacaktır. Hiçbir vatandaşımıza Ocak veya Şubat tüketimleri baz alınarak Haziran ayında doğalgaz faturası çıkartılamaz.
- Mahsuplaşma sonucu fazla alınan tutar olursa ya da itiraz edilir ise tüketicilere muhakkak defaten iade edilecektir. EPDK bunun teminatıdır.
Önceki yılın aynı ay ortalamaları alınacak
- Kıyasen fatura düzenlemesi son 3 ayın değil önceki iki yılın aynı ay ortalamaları baz alınarak belirlenecektir. (Örneğin Mayıs ayı için düzenlenecek faturada 2018 ve 2019 yılı Mayıs aylarına ilişkin kullanım yerinin tüketim ortalaması kullanılacaktır.)
Uzaktan okumaya fatura çıkacak
- Sayaçların uzaktan okunabildiği uzaktan sayaç okuma sistemleri kurulmuş olan tüketicilerimiz (ki bunlar sanayi ve ticarethane yoğunlukludur) için sayaç değerleri üzerinden işlem yapılmaya devam edeceğinden bu yerlerin tüketimini düşürmesi veya artırması halinde bile gerçek fiili tüketim değeri üzerinden fatura çıkarılacaktır.
Kaynak: Cumhuriyet
Elektrik, su ve doğalgaz faturalarına öteleme dahi yapmayan iktidar ‘kıyas faturası’ yollayacak
İnsanlardan evlerine kapanmasını isteyen AKP iktidarı faturalarda indirim ya da ertelenmesi için hiçbir tedbir almıyor. Üstelik elektrik, su ve doğalgaz faturalarında yeni döneme geçiliyor.
Koronavirüs’ün yayılmasını önlemek için personelin sayaç okuması yerine, son 2 yıllık ortalama tüketim değerleri faturaya yansıtılacak. Yani örneğin doğalgaza kışın yaktığınız değerler üzerinden fatura verilecek. Ne kadar süreceği belli olmayan salgının ardından gerçek tüketimler ölçülecek.
İSKİ abonelere gönderdi
Su faturaları için İSKİ abonelere kıyaslama fatura yapılacağı bilgisini gönderdi.
İşyeri sahipleri tepkili
Özellikle işyeri sahipleri uygulamaya çok tepkili. Şirketini kapatanlar, “Salgından dolayı evde çalışıyorum, işyerini açmıyorum. İşyerini açmış gibi fatura mı ödeyeceğim diye tepki gösteriyor.
EPDK yeni düzenleme yapıyor
Habertürk’ten Olcay Aydilek’in haberine göre; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), koronavirüs salgınına yönelik önlemler kapsamında elektrik ve doğal gaz faturalarıyla ilgili yeni bir çalışma yapıyor.
Bu çalışma ile şehir içi dağıtım şirketleri bünyesinde çalışan sayaç okuyacak personeli de koruyacak. Yüzlerce görevli personelin, abonelerle teması tümüyle kesilecek.
Buna göre, Batı’da örnekleri görüldüğü gibi doğal gaz ve elektrik şehir içi dağıtım şirketi personeli, aylık düzenli fatura okumayacak. Bunun yerine son 2 yıllık ortalama tüketim değerleri alınacak. Anılan ay için geçmiş dönemde bir tüketim yoksa emsal tüketimler dikkate alınarak fatura çıkartılacak. Söz konusu olan 100 metrekare bir dairenin tüketimi ve faturası ise aynı özellikteki diğer tüketim miktarları göz önünde bulundurulacak.
Sektör kaynakları, hazırlıkları sürdürülen yeni uygulamayı şöyle anlattı:
“Diyelim ki bir abonenin Nisan ayı gaz ve elektrik tüketimi nasıl hesaplanacak? Geçmiş, 2 yıllık dönemdeki Nisan tüketimlerine bakılacak. Bu veriler çerçevesinde fatura çıkartılacak. Abone de yeni sistemle ilgili olarak bilgilendirilecek. Bu kapsamda düzenlenecek faturalar, elektronik sistem üzerinden aboneye ulaştırılacak.”
‘Salgın sonrası gerçek tüketimler ölçülecek’
Salgın önlemlerinin kaldırılmasının ardından gerçek tüketimler ölçülecek. Abonenin gerçek tüketimi, faturalanan tutarın altındaysa iade işlemi söz konusu olacak. Tersi durumda ek ödeme talebinde bulunulacak.
Sektör kaynakları, EPDK’nın bu konuda bir karar almasının beklendiğini belirterek, “Bu kararla birlikte uygulama başlayacak. Hızla uygulamaya geçilecek” dedi.
Tepkiler artıyor
Yeni fatura dönemine sosyal medyada büyük tepki oluştu. Tepkilerden bazıları şöyle:
“13 Mart’tan beri kendi evimde değil, ailemin evindeyim ve bu bir süre daha böyle devam edecek. Haliyle elektrik, su, doğalgaz kullanımım yok. Ben şimdi kullanmadığım elektriğin, suyun parasını niye ödüyorum?”
“Sayaç okumaya gelen niye abonelerle temas kuruyormuş. Onu da anlamadım. Daha şimdiye kadar sayaç okuyan adamı bile görmüşlüğüm yok. Kapının önüne atıveriyor faturayı.
“Evimi kullanmıyorum ve bu arkadaşlar bana geçen sene evde olduğum zamanların faturasını kesecek öyle mi? İşyerleri kapalı ama geçen sene çalışan işyerlerinin faturalarını kesecekler öyle mi? Avrupa’da önden kontrat yapıp ortalama bedeli sen belirliyorsun. Sonra fazla ya da eksik sene sonunda hesaplanıyor. Öyle kafadan fatura yazma olayı yok.”
Kaynak: TELE 1 / Habertürk