motokurye

58 kuryenin yaşamı çalındı
Kurye Hakları Derneği’nin verilerine göre, geçen yıl 58 motokuryenin çoğu ‘kazalar’ sonucunda yaşamını yitirdi. Dernek, hız baskısı ve niteliksiz ekipmanlarla dikkat çekti. Motokuryeler, iş güvencesi olmadan, hız baskısı ve niteliksiz ekipmanlar eşliğinde ölümle burun buruna çalışıyor. “Tehlikeli Meslekler Statüsü”ne alınmadığı için isteyen herkesin çalışabildiği bu sektörde, çok sayıda ölümlü ‘kazalar’ meydana geliyor. Kurye Hakları Derneği’nin verilerine göre, geçen yıl tam 58 motokurye yaşamını yitirdi. Rapora göre, bu ölümlerin neredeyse tamamı, bir otomobil, kamyon veya TIR’ın motosiklete çarpması sonucu yaşandı. Çoğunluğu gençti Raporda yer alan bilgilere göre, hayatını kaybeden 26 kurye, 19 ila 27 yaş aralığındaki gençlerdi. Yedisinin yaşı, daha 18’den bile küçüktü. 28 ila 50 yaş arasında 22 kişi ölürken 58 yaşındaki bir kuryenin de hayatını kaybettiği aktarıldı. Yaşamını yitiren iki kişinin ise yaşı tespit edilemedi. Motokurye ölümleri en fazla 27 kişiyle İstanbul’da meydana geldi. Kurye Hakları Derneği, iş cinayetlerinde başı restoranların çektiğini bildirdi. Hız baskısı vurgusu BirGün’den Berkay Sağol’un haberinde yer alan, Kurye Hakları Derneği’nin raporunda, şu açıklamaya da yer verildi: “Kuryelerin ölümlerine ilişkin bir istatistik bulunmamakta ancak genel anlamda kuryelerin üzerindeki hız baskısı, hız temelli puan sistemi, trafikteki motosiklet kullanıcılarının görmezden gelinmesine dayalı algı, alkollü magandalar, ekipmanların kalitesi, motosikletlerin kalitesi, mesleki yeterlilik eğitimlerinin zorunlu olmaması, yollardaki çukurlar, ölümcül bariyerler vb. pek çok neden kuryelerin hayatını kaybetmesine neden olmaktadır.”
Motokuryelerin çalışma koşulları güvencesiz
Sendikalar yasal düzenleme istediler E-ticaretin yaygınlaşmasıyla kuryelik alanında istihdam oranı arttı. Ağırlıklı olarak gençlerin çalıştığı bu meslek kolundakiler birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. “Esnaf kurye” modelinden olumsuz etkilendiklerini aktaran çalışanlar mesleğin zorluklarını Cumhuriyet’ten Cengiz Karagöz’e anlattı. Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, “ Bu alanda dayatılan esnaf kurye modeli çalışanları oldukça zorluyor. Yasal alanda bulunan boşluklar nedeniyle patronlar daha fazla kâr ederken işçiler sömürülüyor” dedi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Meclisi) verilerine göre bu alanda 1 Mart 2020 ve 1 Mart 2021 tarihleri arasında 189 çalışan iş kazaları sonucu yaşamını yitirdi. “Esnaf kurye modeli dayatılıyor” İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte tüketim alışkanlıkları değişti. İnternet üzerindeki alışveriş firmaları giderek büyürken bu durum bazı meslek kollarının da gelişmesine sebep oldu. Kuryelik de bu gelişmelerle yaygınlaşan işkollarından biri. Ürünleri müşterilere hızlı bir şekilde ulaştırmaya çalışan kuryeler birçok sorunla da karşı karşıya kalıyor. Ağırlıklı olarak gençlerin çalıştığı meslek kolu, konuya dair çalışmaların yer aldığı raporlarda “az tehlikeli meslek kolları”ndan sayılıyor. Ancak söz konusu alan birçok tehlikeyi bünyesinde barındırıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Meclisi) verilerine göre bu alanda 1 Mart 2020 ve 1 Mart 2021 tarihleri arasında 189 çalışan iş kazaları sonucu yaşamını yitirdi. Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, kuryelerin çalışma koşullarına dikkat çekti. Küçükosmanoğlu, “Pandemi döneminde bu alanda emek veren işçilerin çalışma koşulları yapılan bir direnişle birlikte gündeme geldi. Bu alanda dayatılan esnaf kurye modeli çalışanları oldukça zorluyor. Yasal alanda bulunan boşluklar nedeniyle patronlar daha fazla kâr ederken işçiler sömürülüyor” dedi. "Sorumluluk çalışana kalıyor" Esnaf kurye modelinin Hollanda’da yasaklı olduğuna dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “İşveren bu modelle tüm sorumluluğu kuryeye yüklüyor. Hayat pahalılığı bu kadar artmışken çalışanlar buna razı gelmek zorunda kalıyor. Bu uygulama kısa vadede fazla kazandırıyor gibi görünse de uzun vadede işçilere olumsuz yansıyan bir uygulamadır” diye konuştu. Esnaf kurye modelinin Hollanda’da yasaklandığını vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Bu uygulamaya dair hukuksal düzenleme yapılmalı” dedi. Bu modelin sendikal faaliyetlerin de engellediğini belirten Küçükosmanoğlu, mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti. Motokuryelerin birçok sorunla karşı karşıya geldiklerine dikkat çeken beş yıllık motokurye E.D., “Yaz kış demeden motor üzerindeyiz. Her mevsim bizi farklı biçimde zorluyor. Yağışlı havada motor sürmek zor, yerler kaygan oluyor. Bu da bizi birçok tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor” dedi. Esnaf kurye modelinden olumsuz etkilendiklerini belirten moto kurye, “Şirketler bu şekilde tüm masraflardan kurtulmuş oluyor. Ne sigortanla uğraşıyor ne de başka bir şey. Dışarıdan çok para kazanıyor gibi görünsek de bunun için normalden daha fazla mesai harcamamız gerekiyor. Her türlü masrafı biz karşılamak zorundayız. Kaza yaptığımız takdirde de firmanın sorumluluğu olmuyor. Başka bir gelirimiz ya da güvencemiz olmadığı için her koşulda çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu. Güvencesizlik yaygın Araçlı kurye olarak çalışan H.A., ise iş tanımı olmadığı için farklı işleri de yapmak zorunda kaldıklarını belirtti. Bu alanda güvencesizliğin yaygın olduğuna dikkat çeken H.A, “Kendimiz sigortamızı ödemezsek hiçbir şekilde emekli olamıyoruz ve sağlık güvencemiz de olmuyor” dedi. "Ücretli izin hakkımız yok" Ücretli izin haklarının da olmadığına dikkat çeken H.A., “İzin kullanabiliyoruz ancak izin yaptığımız zaman bizden günlük olarak en az 725 TL kesinti yapılıyor. İzinden döndükten sonra da günlük normal zamandan daha fazla paket dağıtmamız bekleniyor. Yani hem bizden para kesiliyor hem de izinli olduğumuz günlerin paketlerini de bu şekilde atmış oluyoruz. Biz izinliyken de fazladan paket dağıtan çalışanlara da fazla bir ücret ödenmiyor. Bizden kesilen kasaya gidiyor” ifadelerini kullandı.
Eylemleri engellemek için yönetmeliği değiştirdiler
Yemek Sepeti kuryelerin eylemlerini engellemek için disiplin yönetmeliğini değiştirdi Yemek Sepeti kuryelerinin eylemleri yaklaşık 2 aydır devam ederken firma yönetimi disiplin yönetmeliğini değiştirerek cezaları artırdı. Kuryeler yeni değişikliklerle işten çıkarmanın kolaylaştığını ifade ediyor. BirGün’den Umut Serdaroğlu’nun haberine göre, Yemeksepeti motokuryelerinin yılın ilk ayında başlayan eylemleri kontak kapatma ya da iş yavaşlatma şeklinde devam ediyor. Kuryeler firmanın İstanbul Şişli’de bulunan genel merkezi önünde de sık sık basın açıklamaları yapıyor. Firmaya yönelik örgütlenen boykot kampanyasına ise toplumun desteği büyük. Ancak firma talepleri karşılamak yerine direnişi bitirmeye, çalışanlarını sindirmeye yönelik adımlar atıyor. Yemek Sepeti çalışanları firma yönetiminin disiplin yönetmeliğini değiştirdiğini ve neredeyse konuşmanın dahi yasaklandığını belirtiyor. Basınla iletişime geçmek ise işten çıkarma nedeni. Nefes almak bile suç Yemek Sepeti çalışanlarından Barış Yoldaş işçileri nefes bile aldırmamaya yönelik önlemler alınmaya başladığını belirtti. Kendileri hakkında tutanak tutulmaya başlandığını aktaran Yoldaş, disiplin yönetmeliğinde çok sıkı değişikliklere gidildiğini dile getirdi. İsmini vermek istemeyen bir diğer Yemeksepeti çalışanı ise disiplin yönetmeliği değişikliğini şu şekilde açıkladı: “Değişiklik 1 Mart 2022 tarihiyle beraber gerçekleştirildi. İçerisinde yüzlerce madde barındıran yönetmeliğe göre bordrolu çalışanların artık nefes alması bile suç sayılmaya başlandı. Örneğin herhangi bir yayın organına bile şirket hakkında bilgi veya demeç vermek fesih sebebi sayılamaya başlandı. Disiplin yönetmeliği içerisinde uyarı, kınama ve iş akdi feshi olmak üzere üç ana başlık varken, 1 Mart’tan itibaren iş akdinin feshine giden yol çok kısaltıldı. Ayrıca yöneticilerin inisiyatifine bırakılan birçok konu başlığı mevcut.” Kaybedecek bir şey yok Yemek Sepeti Banabi çalışanı Can Yaşar eylemlere başlama nedenlerini hatırlatırken şu sözleri söyledi: “Biz hâlâ asgari ücret alıyoruz. İster soruşturma açsınlar, isterse işten atsınlar bizi hakkımızı alana kadar susturamayacaklar. Onlar itibarını ve güvenilirliğini kaybederken bizim kaybedeceğimiz tek şey asgari ücret olur.” Ücret iyileştirmesi için şu ana kadar hiçbir sorumlunun kendileriyle iletişime geçmediğini dile getiren Yaşar diğer bölgelerde de eylemlere devam eden birçok arkadaşlarının olduğunu aktardı. Ayrıca boykota katılan bütün vatandaşlara da teşekkürlerini ileten Yaşar şu şekilde konuştu: “Boykot ile beraber Yemek Sepeti üzerinden verilen siparişlerde yüzde 80’lere varan bir düşüş yaşandı. Aynı zamanda Yemek Sepeti’nin ödeme yöntemlerinde değişikliğe gitmesi siparişlerin daha da azalmasına yol açtı.” Eylemler devam ediyor Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu son zamanlarda etkisi azalmış görünse de hatırı sayılır birçok Yemek Sepeti çalışanıyla beraber eylemlerine devam ettiklerini söyledi. Yurttaşlar tarafından başlatılan Yemek Sepeti boykotunu hatırlatan Küçükosmanoğlu “Türkiye genelinde başlatılan boykotlar çok etkili oldu ve hâlâ etkisini devam ettiriyor. Özellikle Kütahya, Eskişehir, İzmir ve Ankara’dan büyük destek var” açıklamasında bulundu. Direnişi daha etkili hale getirebilmek için her şeyi yapacaklarını söyleyen Küçükosmanoğlu, “Önemli sayıda arkadaşımız siparişe çıkmamaya devam ediyor. Örgütlü bir direniş mücadelesi devam ettiği sürece biz de sonuna kadar bunu sürdüreceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Yemeksepeti İşçilerinden suç duyurusu
Yemeksepeti motokuryeleri kendilerine ‘nankör’ diyen Nevzat aydın hakkında suç duyurusunda bulundu! DİSK/Nakliyat-İş Sendikası öncülüğünde hakkını arayan Yemeksepeti işçileri kendilerine ‘Nankör’ diyen Nevzat Aydın hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Yemeksepeti’nin eski CEO’su ve kurucu ortağı Nevzat Aydın, DİSK/Nakliyat-İş Sendikası öncülüğünde hakkını arayan Yemeksepeti işçilerine ‘nankör’ demesi tepki çekmişti. Aydın’ın açıklamasının ardından Yemeksepeti motokuryeleri ve Banabi depo işçileri Nakliyat-İş Sendikası öncülüğünde harekete geçti. Yemeksepeti işçileri, Nevzat Aydın hakkında, “İş ve çalışma hürriyetini tahdit”, “Tehdit”, “Hakaret” ve “Halkı kin ve düşmanlığı alenen tahrik” suçlarını işlediğini belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Vatandaşlık haklarını kullandılar Yemeksepeti işçileri tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede özetle şu ifadelere yer verildi: “Ekmeğim için çalışmam, bu ülkenin bir vatandaşı olarak anayasal haklarımı kullanmak istemem ile sanki şahsıma bağ bağışlıyormuş gibi bir üslupla kendini Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerinde görerek şahsımı tüm kamuoyu gözü önünde nankör diyerek aşağılaması ve bu ekonomik ortamda ve hayat pahalılığında başkaca bu işi yapacak olanlara karşı rekabeti kızıştırarak paket servislerde yetiştirme gayretim bir yana diğer motor kuryelere hedef yaptırmak suretiyle açık ve yakın tehlike suçlarını işleyen bu kişiden şikâyetçi ve davacıyım” ‘İşçi ve sendika düşmanlığını biliyoruz’ Suç duyurusuna ilişkin Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Çağlayan Adliyesi önünde bir açıklama yaptı. Küçükosmanoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yemeksepeti İşçilerinin mücadelesi sefalet ücretine karşı başlatılan bir hak mücadelesidir. Bugün Yemeksepeti eski Ceo’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Aydın hakkında suç duyurusunda bulunmak için buradayız. “Nevzat Aydın, sefalet ücretine karşı mücadele eden işçileri “Nankörlükle” suçlamış ve şimdi görevde olan Yemeksepeti Ceo’sunu, işçileri işten çıkartması konusunda yönlendirmek istemiştir. “Nevzat Aydın’ın işçi ve sendika düşmanlığını biz zaten biliyoruz; işkolu değişikliği yaparak sendikamız üyesi 2000 işçinin sendika üyeliğinin düşmesine sebep olmuştur. “Bugün burada sembolik olarak başlattığımız suç duyurusu diğer illerde devam edecektir. Türk Ceza Kanununun 117. ve 118. maddesine göre Yemeksepeti İşçilerine yönelik bir taraftan hakaret bir taraftan da işten atma tehdidi vardır.” İşçilerin talebi insanca yaşamak Küçükosmanoğlu, “Yemeksepeti İşçilerinin talepleri çok nettir. Yemeksepeti işçileri 5500 TL net ücret, işkolunun ‘Taşımacılık’ işkoluna geçirilmesi, sendikal faaliyetin güvence altına alınması, esnaf kurye modelinin kaldırılmasıdır” şeklinde konuşmasını sürdürdü. Küçükosmanoğlu konuşmasını bitirirken, sendikamızın Yemeksepeti İşçileri haklarını alan kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğini ve insan onuruna yaraşır çalışma koşulları ve insanca yaşayabilecek ücret alana kadar mücadelenin devam edeceğini vurguladı. Genel Başkanımız Ali rıza Küçükosmanoğlu’nun konuşmasından sonra söz alan Yemeksepeti Direnişçileri mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini, haklarını alana kadar devam edeceklerini bir kez daha dile getirdiler. Açıklamadan sonra Yemeksepeti İşçileri, hazırlamış oldukları dilekçeleri Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti.
Yemeksepeti emekçileri 1 Mart’a hazırlanıyor
Yemeksepeti kuryeleri, ücret talebiyle başlattıkları eylemin 26’ncı gününde şirketin İstanbul Levent'teki genel merkezi önünde bir araya geldi. Nakliyat- İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, bu ay sonuna kadar zamlı maaşların yatırılacağı yönünde açıklamalar olduğunu belirterek, "Eğer 1 Mart’ta söylenenler yerine getirilmezse tüm Türkiye çapında tüm motokuryeleri ve Banabi deposunda çalışanları kontak kapatmaya çağırıyorum” dedi. Motokuryeler, bugün şirket genel merkezi önünde konvoy hâlinde bir araya geldi. “İşçi ve sendika düşmanlığını protesto ediyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Motorlu kuryeler köle değildir”, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve “Yaşasın onurlu mücadelemiz” sloganları atıldı. Mavi ve beyaz yakalı emekçiler ayrıştırılıyor Direnişin başından bu yana destek verenlere teşekkür eden Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti’nin kurucusu ve eski CEO’su Nevzat Aydın’a seslenerek şunları söyledi: "Yemeksepeti’ni sefalet ücretine mahkûm etmek isteyenler, kendileri Maldivler Adası’nda 5 milyon dolara düğün yapıyorlar. Bizim, kimsenin özel yaşamıyla alıp veremediğimiz yok ancak burada işçileri asgari ücretle çalışmaya mahkûm edenlerle bir alıp veremediğimiz var elbette. Bir taraftan sağa sola demokratlık hikâyesi okuyacaksın ama yeri geldiğinde işçilerin en küçük bir örgütlenme hakkıyla ilgili Türkiye’de bir örneği olmayan, resmi evrakta sahtecilik yaparak işçilerin örgütlenmesini engelleyeceksin. Demokratsan koyalım sandığı, işçiler sendika istiyor mu, istemiyor mu? İstiyorsa hangi sendikayı istiyor, ona saygı gösterelim. Demokratlığın kriteri budur Nevzat Aydın. Yemeksepeti’nin satışından sonra 27 milyon doları 114 tane beyaz yakalıya dağıttılar, diğer binlerce mavi yakalıya bundan herhangi bir pay vermediler. Bu, mavi ve beyaz yakalılar arasında da bir çelişkiyi derinleştirmeye yönelik bir tuzaktı." ‘Tüm yurtta kontak kapatacağız’ Küçükosmanoğlu, buradaki mücadeleye çalışanlara da bir çağrıları bulunduğunu belirterek, "Buyurun bir ay siz asgari ücretle, 4 bin 253 lirayla siz geçinin" diye konuştu. Mücadelenin Türkiye’nin dört bir yanında sahiplenildiğini belirten Küçükosmanoğlu, "Bu mücadeleyle birlikte olan sanatçılar, yazarlar ve aydınlar var. Dünyanın birçok yerinden destek geliyor. İşveren tarafından yayılan propagandada ‘Şubat ayında maaşlarınızı zamlı alacaksınız’ deniyor. Mücadeleyi kırmak için her yol ve yöntem denenmekte. Eğer 1 Mart’ta söylenenler yerine getirilmezse tüm Türkiye çapında tüm motokuryeleri ve Banabi deposunda çalışanları kontak kapatmaya çağırıyorum” dedi. Talepler - Net 5 bin 500 TL maaş, - Prim ve yan haklar, - Hiçbir işçi ve kuryenin işten atılmamasını, - İş kolunun derhal taşımacılığa geçirilmesi, - Sendikal faaliyetlerinin güvence altına alınması.
Yemeksepeti emekçileri bir kez daha genel merkez önünde!
Yemeksepeti emekçileri, eylemlerinin 10’uncu gününde Yemeksepeti’nin İstanbul Levent’te bulunan genel merkezi önünde bugün (10 Şubat) de toplandı. Motokurye emekçileri araçlarıyla, “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde şirketin önünde toplandılar. Motokuryeler DİSK/Nakliyat-İş’in çağrsı üzerine toplandı. Siyasi parti temsilcileri ve demokratik kitle örgüteleri de dayanışma için geldiler. Yemeksepeti emekçilerinin talepleri: 1. Net 5500 TL maaş, prim ve yan haklar, 2. Haklarını arayan hiç bir işçi ve kurye işten ayrılmayacak, 3. İş kolumuz derhal taşımacılığa geçirilsin, 4. Sendikal faaliyet güvence altına alınsın.
Yemeksepeti direniş 7. gününde!
Siparişler yüzde 70 düştü Yemeksepeti kuryelerinin ücret , iş güvencesi ve sendika talebiyle başlattıkları eylem 7’nci gününe girdi. Nakliyat-İş Sendikası'nın açıklamasına göre, kuryelere destek için Yemeksepeti’ni boykot çağrısı karşılık buldu ve şirketin siparişleri yüzde 70 oranında düştü. Ücret artışı, iş güvencesi ve sendika talebiyle 7 gündür iş bırakma eylemi yapan Yemeksepeti kuryeleri, DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası'nın çağrısıyla şirketin İstanbul'daki genel merkezi önünde bugün bir kez daha toplandı. Yemeksepeti kuryeleri, "Ölmek var dönmek yok”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok”, “İşçiler burada yönetim nerede", "Direne direne kazanacağız", "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganlarıyla işverene seslendi. Kuryeler adına açıklama yapan Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti işvereninin geçmiş yıllara oranla asgari ücrete göre daha az ücret artışı teklif ettiğine dikkat çekti. Bu direniş haklı ve meşrudur Küçükosmanoğlu’nun açıklaması şöyle: “Mücadelenin, ekmek kavgasının 7’nci günü. Yemeksepeti işvereni, binlerce motokuryeyi, valeyi, Banabi depolarında çalışan işçi kardeşlerimizi açlığa, sefalete mahkûm etmek istiyor. Geçtiğimiz yıllara göre Yemeksepeti'nde çalışanları daha fazla açlık, daha fazla yoksulluğa mahkûm etmek için sefalet ücreti olarak 2022 yılı için 4 bin 253 lira açıklaması yaptı. Bu geçmiş yıllardaki ücret politikasına da aykırı. Geçmiş yıllarda çalışanların ücreti asgari ücretin 1,5 katıydı. Bu nedenle bu direniş haklı ve meşrudur. Direniş Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış durumda. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Eskişehir'de, Mersin'de, Denizli'de, Adana'da, Bolu'da, Samsun'da diğer tüm bölgelerde Yemeksepeti’nde çalışan binlerce kişi sefalet ücretine karşı kontak kapatıyor. Siparişler düştü Geçtiğimiz günlerde Yemeksepeti’ne karşı boykot çağrısı yaptık. Bunun sonucu olarak depoları bizzat ben de gezdim. Tüm siparişler yüzde 70 oranında düşmüş durumda. Buradan halkımızı, sendikalarımızı tebrik ediyorum. Buradaki hak mücadelesi, buradaki sınıf mücadelesi, buradaki ekmek kavgası başarıya ulaşılıncaya kadar devam edecek. 3 kişilik bir heyetle işverenle görüşme talebimiz olacak. Biz bu sorunun bir taraftan da görüşmeler yoluyla da çözülmesini istiyoruz. Birtakım güçler direnişimizi provoke etmeye çalışıyor. Bazı işverenler tutanak tutmak gibi kuru tehditlerde bulunuyor. Kim bu ekmek kavgasını provoke ediyorsa alçaktır. Bizim tek talebimiz var. 5 bin 500 lira net para istiyoruz. Başka bir madde de yok.”
Türk-İş: "Esnaf kurye modeli en güvencesiz çalışma biçimidir."
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, motosikletli kuryelerin sendikalaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasını istedi Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, motosikletli kuryelerin sendikalaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasını isteyerek, "İşletmelerin sendikalaşmaya karşı ortaya çıkardığı 'esnaf kurye' modeli en güvencesiz çalışma biçimidir. İşletmeler bu aldatmacaya son verip, çalışanların taleplerini karşılamalıdır." dedi. Atalay, Kovid-19 salgını sürecinde internet üzerinden alışverişin yaygınlaştığını anımsatarak, buna bağlı olarak motosikletli kurye ihtiyacının ortaya çıktığını, salgın nedeniyle işsiz kalan birçok kişinin kuryelik yapmaya başladığını söyledi. Yaklaşık 200 bin motokurye var Sayıları tam bilinmemekle birlikte Türkiye'de kayıtlı olarak yaklaşık 200 bin kişinin motosikletli kurye olarak çalıştığına dikkati çeken Atalay, şöyle konuştu: "İnsanların evden çıkmaya korktuğu, en yüksek vaka sayılarının görüldüğü, sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu dönemlerde dahi canını tehlikeye atarak çalışan motosikletli kuryelere toplumun bir teşekkür borcu var. Evlerine ekmek götürmek için canlarını riske atan bu insanlar maalesef iş güvencesi olmadan, düşük ücretlerle sendikasız çalıştırılıyor. Bu kardeşlerimiz, sendikaya üye olduklarında ise onların sırtından para kazanan koca koca markalar ayak oyunlarına başvuruyor. Bir bakıyorsunuz motosikletli kuryeler bir kararla 'taşımacılık' iş kolundan 'büro' iş koluna geçirilmiş, bir bakıyorsunuz uydurulan 'esnaf kurye' modeliyle statüleri işçiden işverene dönüştürülmüş. Tüm bunlara rağmen bu çalışanlar Türkiye'nin dört bir yanında seslerini yükseltip, haklarını aramaya devam ediyor. Kazalara neden olan hız puanı ve kuryelerin performansının birbiriyle yarıştırılması uygulamalarına son verilmeli. İşletmelerin sendikalaşmaya karşı ortaya çıkardığı 'esnaf kurye' modeli en güvencesiz çalışma biçimi. İşletmeler bu aldatmacaya son verip, çalışanların taleplerini karşılamalıdır." Motokuryelere sendikasızlık dayatılıyor Atalay, motosikletli kuryelerin büyük bir emek sömürüsüyle karşı karşıya olduğunu belirterek, Türk-İş olarak tüm işçilerin haklarını savundukları gibi motosikletli kuryelerin de haklarını savunmaya devam edeceklerini vurguladı. Çalışma hayatındaki birçok sorunun çözümünün sendikal örgütlülükten geçtiğine dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti: "Ülkemizde 15 milyon 294 bin sigortalı çalışandan 2 milyon 189 bini sendikalı. Maalesef sendikalaşma oranı sadece yüzde 14,32 düzeyinde. Baktığımızda çalışma hayatındaki birçok sorunun nedeni sendikasızlıktan kaynaklı. Motosikletli kuryeler de bu kesimin içerisinde. Onlar sendikalı olmak istiyor ama işletmelerin ciddi tehdit ve engellemeleri söz konusu. Bu böyle devam edemez. Öncelikle motosikletli kuryelerin sendikalaşmasının önündeki engeller kaldırılmalı." Motosikletli kuryeleri Türk-İş çatısı altında örgütlenmeye davet eden Atalay, "Türk-İş olarak, ücret ve çalışma koşulları konusunda hiçbir söz hakkı olmayan, sosyal haklar ile sendikal hak ve özgürlüklerden mahrum çalışan motosikletli kuryelerin verdiği mücadeleyi destekliyoruz." dedi.    
Kurye işçiler hakları için kontak kapattı
Trendyol Express kuryelerinin ücret hakalrı için eymlemleri diğer motokuryelere örnek oldu. Dün HepsiJet ve Scotty çalışanlarının eylemlerinden sonra Yurtiçi Kargo ve Yemek Sepeti ile Banabi'nin kuryeleri de bugün eyleme başladı. Türkiye’nin dört bir yanında emekçiler, sefalet ücretlerine ve kötü çalışma koşullarına karşı ses yükseltiyor. Trendyol Express çalışanlarının zam talebiyle ile başlayan direniş ve eylemler tüm kurye işçilerine yayılıyor. Bugün de Yemeksepeti ve Yurtiçi Kargo çalışan kuryeler ve depo işçileri, zam, sendikalaşma ve prim hakları için kontak kapattı. Dün, ücretlerine yüzde 40 zam talebiyle kontak kapatma eylemi yapan Scotty çalışanı esnaf kuryeler, şimdilik yeni bir eylem planı hazırlanana kadar kontak kapatma eylemlerine ara verirken; HepsiJet çalışanları ise eylemlerini sürdürüyor. İşverenin ‘yüzde 46 zam yaptık’ açıklamasını doğru bulmadıklarını söyleyen HepsiJet çalışanları, “Yapılan zam yüzde 28’den ibaret. Bunun da karşılığı paket başına 1 TL. Kabul etmiyoruz” diyor. Yemeksepeti ve Banabi kuryeleri şirket merkezi önünde Yurtiçi Kargo çalışanları, bu sabah saat 09.00'da kontak kapatarak Varyap Plaza Yurtiçi Kargo Müdürlüğü önünde buluştu. Yüzde 32,7 zam teklifini kabul etmeyen bazı Yemek Sepeti ve Banabi çalışanları bugün Şişli’deki Yemek Sepeti Genel Müdürlük Binası önünde Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) ile birlikte eylem yaptı. Yemeksepeti ve Banabi çalışanları iş bırakma kararı almasa da İstanbul, Eskişehir ve İzmir’de kısa süreli kontak kapatma eylemleri yaptı. Talepleri karşılık bulmazsa bu eylemlerin süreceğini ifade etti. Öte yandan, dün akşamdan bu yana bazı Yemek Sepeti ve Banabi çalışanları da kontak kapatma eylemi yapmaya başladıklarını anlattı. Bugün TÜMTİS ile birlikte Yemek Sepeti Genel Merkezi önünde bir açıklama yapan çalışanlar, işverenin resmi enflasyonun altında yüzde 32,7 zam teklifinde bulunduğunu, bunu kabul etmediklerini, en az yüzde 50 zam talep ettiklerini söyledi. Ancak Yemek Sepeti ve Banabi’de çalışanların hepsi esnaf kurye değil. Bir kısmı kadrolu olarak da çalışıyor. TÜMTİS’in örgütlenmeye başladığı ancak işverenin sendikanın sağladığı çoğunluğu kabul etmediği; kadrolu çalışanları da esnaf kurye olmaya zorladığı belirtiliyor. TÜMTİS İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ersin Türkmen, “2001’de kurulan Türkiye’nin en büyük online yemek siparişi firması olan Yemek Sepeti, giderek büyüdüğü, özellikle pandemi döneminde kârını ikiye katladığı halde çalışanlarına düşük ücretleri reva görüyor. İşçilerin, sendika hakkını tanımıyor. Esnaf kurye modeli adı altında sigortasız, güvencesiz, esnek ve sendikasız çalışmaya zorluyor” dedi. ‘Esnaf kurye dayatmasına son’ Türkmen, “İşveren çalışanların NACE kodlarını değiştirip taşımacılık işkolunda olan işyerlerini Ticaret-Büro işkolunda göstermiştir” diye konuştu. “Ücret ve prim artış taleplerimiz kabul edilene kadar mücadeleye devam edeceğimizi ilan ediyoruz” diyen Türkmen, çalışanlar adına talepleri şöyle sıraladı: • İşçiler ev kirasını, elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödeyemez hale geldi. Bu nedenle Yemek Sepeti işçileri, sefalet ücretini asla kabul etmeyecek. • TÜİK tarafından açıklanan sahte enflasyon oranında değil gerçek enflasyon oranında bir ücret artışı yapılmalı. En düşük ücret insanca yaşamaya yetecek ücret olmalı. • Sendikamızın, çoğunluğu sağladığına ilişkin bakanlık tespit kararına itirazınızı geri çekin. İşçilerin anayasal hakkı olan sendika hakkını tanıyın. • Düşük ücret dayatmalarına ve esnaf kurye dayatmalarına derhal son verin. ‘Yurtiçi Kargo baksana, kaç kişiyiz saysana!’ Yurtiçi Kargo Çalışanları'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlarda talepler şöyle sıralandı: “Bize enflasyonun altında %17 zam verdiniz, itiraz eden 20 arkadaşımızı işten attınız. Biz arkadaşlarımızı yalnız bırakır mıyız? Konvoylarla geliyoruz. İstikamet, Varyap Plaza! Halkımız! Yanımızda olun!” “Yurtiçi Kargo çalışanları olarak iş ortağı adı altında hiçbir gelir elde edemeyen emekçileriz. Hiçbir güvencemiz yok ve sadece parça başı ücret alıyoruz. Parça sayılarımız da bir çok şubede çok düşük. Şirket ise bize % 17 zammı reva gördü. Bu zam üzerine şirkete taleplerini dile getiren İstanbul Yasemin DDN Şubesi'nden 20 çalışma arkadaşımızın sözleşmesi fesh edildi.” "Kontak kapadık, haklarımızı almak için Varyap Plaza Yurtiçi Kargo Bölge Müdürlüğü önüne gidiyoruz. 1. %40 zam yapılsın. 2. Dağıtılacak parça sayıları artırılsın. 3. Sözleşme fesihleri iptal edilsin, hiçbir çalışma arkadaşımızın sözleşmesi fesh edilmesin"
HepsiJet İşçileri '1 liralık' zammı protesto etti
HepsiJet’te çalışan kuryeler, 1 liralık “sefalet” zammını protesto etmek için Mecidiyeköy’deki Hepsiburada Genel Merkezi önüne 1 lira bıraktı. İşçiler, eylem sırasında “1 TL zammınızı alın başınıza çalın” dedi. İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Hepsiburada Genel Merkezi önünde bir araya gelen HepsiJet kuryeleri, 1 TL’lik zam teklifine karşı basın açıklaması yaptı. Zam olarak kendilerine verilen 1 liraları yere atan işçiler, işten çıkartılan arkadaşlarının işe geri alınmasını istediler. Şirket yöneticileri ile görüşmek isteyen işçilerin talebi ise reddedildi. Hepsiburada Genel Merkezi önünde kurye işçiler adına konuşan Serkan Yıldız, yapılan zam oranını reddettikleri için işten atılan arkadaşları olduğunu söyleyerek, 12 bin 500 lira ücret istediklerini belirtti. Ay sonu evine ekmek götürmekte zorlandıklarını da belirtti. Şirketin açıkladığı % 46’lık zammı istiyoruz Yıldız, "2021 yılında yüzde 8, 2022 yılında yüzde 28 zam aldık, ikisini topladığınız zaman yüzde 36'lık bir zam oranı çıkıyor. Ama bugün firma yüzde 46 olarak açıklıyor, açıkladığı zammı hiçbir çalışanına vermedi" diye konuştu. Yıldız sözlerine şöyle devam etti: “HepsiJet kuryeleri olarak yapılan 1 TL’lik zammı kabul etmiyoruz. Yapılan zamma itiraz ettiği için işten atılan arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızın işe geri alınmasını ve garanti ücret adı altında 12 bin 500 TL sabit ücret konusunu kabul etmelerini istiyoruz. Burada biz asgari ücretin yarısı kadar para bile alamıyoruz. Kendi araçlarımızla kendi faturalarımızı, yemek paramızı, araç giderlerini ödüyoruz. Ay sonuna baktığımız zaman çoğumuz eve ekmek götürmekte zorlanıyoruz. Firmamız bugün yaptığı basın açıklamasında yüzde 46.6’lık zam oranını neye göre hesapladı bilmiyoruz ama bize de yansıtmalarını istiyoruz. Firmamızdan işten çıkarılan arkadaşlarımızın geri alınmasını, herkesle 1 yıllık sözleşme yapılmasını ve 12 bin 500 TL’lik sabit ücret talep ediyoruz. Taleplerimiz kabul edilene kadar başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de eylemlerimiz devam edecektir.” Dağıtım işçileri seslerini yükseltiyor HepsiJet 2022 yılı için paket başı 3,75 TL ile çalışan HepsiJet kuryelerine 4,75 TL yani 1 TL’lik zam teklifi yaptı. Paket başına yapılan bu zammı yetersiz bulan ve itiraz eden HepsiJet kuryeleri, kontak kapatma eylemi yaptı. Eylemlerin sonucunda HepsiBurada, beş HepsiJet kuryesinin sözleşmesini feshetti. HepsiJet işçileri yapılan zamma karşı kontak kapatma eylemi yapıyor. Salgın ile birlikte artan teslimatlar, maliyetlerin artması ve iş güvencesi bulunmayan kurye işçiler Trendyol Express çalışanlarının eyleminin başarıya ulaşması sonrası seslerini yükseltmeye başladılar. Dağıtım sektöründe yer alan, Hepsijet, Sürat Kargo ve Aras Kargo çalışanları da eylemlere başladı ve ücretlerin yükseltilmesini istendi.  

Sayfalar