Tüm dünyada özgür yazılımın bayraktarlığını yapan GNU 30 yaşını kutluyor.
Biz farkında olsak da olmasak da uzay istasyonlarından cep telefonlarına birçok alanda kullanılan özgür yazılım ürünleri 30 yıldır hayatımızı kolaylaştırıyor.
Kullanıcıların desteğiyle her geçen gün daha da gelişen ve daha çok alanda kullanılan özgür yazılımın felsefesini anlatmak için kurulan Özgür Yazılım Vakfı (FSF) 30. yılını kutlamak için amaçlarını anlatan bir video yayınladı. Biz de okuyucularımız için bu videoya Türkçe altyazı ekledik.
Bu felsefenin kurucusu olan Özgür Yazılım Vakfı (Free Software Foundation – FSF) tarafından duyurulan Genel Kamu Lisansı (GNU General Public License – GPL) en yaygın özgür yazılım lisans modellerinden biridir.
Yazılımın geleceği özgürlükte
Özgür yazılım gerek bilgisayar yazılımlarının ve içeriklerinin daha hızlı ve özgürce gelişmesine gerekse bu kavramların ve ürünlerin tüm kamuoyuna hızlı ve etkin bir şekilde dağılmasına ve paylaşılmasına olanak vermektedir. Sonuçta, yazılım bir insan ürünüdür. Bir kişinin, bir ekibin ya da bir kurumun bilgi, emek ve katkısı ile ortaya çıkmış bu eserlerin hem hukuki haklarının korunması hem de özgürce paylaşılabilmesi özgür yazılım lisansları ile sağlanabilmektedir.
Bilgi teknolojilerinin hayatımızı şekillendirdiği çağımızda, özgür yazılım felsefesi, ürünleri ve lisansları, toplumun bu olanaklardan en fazla yararlanmasının da önünü açmaktadır. Özellikle internetin dünyayı küçültmesi ve küresel bir topluma giderken, bilginin daha fazla katılımla büyüyeceği, insanlığın ortak aklını geliştireceği gerçeği doğrultusunda, hukuk sisteminin de bu konuda kendini gözden geçirmesi gerektiği açıktır.
GNU, çekirdeği, sistem araçlarını, açıcılarını, kütüphanelerini ve son kullanıcı yazılımlarını içeren bir işletim sistemidir. İsminin açılımı “GNU’s Not Unix” (GNU Unix değildir) dir. Bu ismi almasındaki sebep de tasarımının Unix’e benzerken kendisinin özgür yazılım olması ve herhangi bir UNIX kodunu içermemesidir.
Richard Stallman geliştirdi
GNU işletim sistemi planı 1983 Eylül’ünde Richard Stallman tarafından duyurulmuş, 1984 Ocak ayında işleyişe başlamıştır. 2006 itibarıyla GNU hâlâ etkin olarak gelişmektedir. GNU’nun geliştirilmesi GNU Tasarısı tarafından gerçekleştirilmektedir ve bu tasarı altında birçok GNU belgeleri ve yazılımları bulunur.
Özgür Yazılım, kullanıcıların yazılımı çalıştırma, kopyalama, dağıtma, üzerinde çalışma, değiştirme ve daha da iyileştirme özgürlüğüne atıf yapar. Kullanıcılar tüm bu özgürlüklere sahipse, o zaman bu program özgür yazılımdır [Stallman, R.M., 2009, s.51-52]
Özgürlük 0 : Herhangi bir amaçla programı çalıştırma özgürlüğü.
Özgürlük 1: Programın nasıl çalıştığı üzerine çalışma ve yazılımı ihtiyaçlara göre uyarlama özgürlüğü (Kaynak koduna erişebilmek, bunun için bir ön şarttır).
Özgürlük 2: Komşumuza yardım etmenizi sağlayacak şekilde kopyaları yeniden dağıtabilme özgürlüğü
Özgürlük 3: Programı daha da geliştirilebilme ve elde ettiğiniz yazılımı toplumun faydalanabilmesi için herkesle paylaşabilme özgürlüğü (Kaynak koduna erişebilmek, bunun için bir ön şarttır).
Kaynak: http://www.lkd.org.tr/2013/09/25/gnu-30-yasinda/
sanal
Google gerek mail sistemi gerekse browser hizmeti ile dünya genelinde milyarlarca insana ait muazzam bir kişisel veri deposu. Bu deponun gerekitğinde doğrudan Amerikan çıkarları için kullanıldığını ise şirket yetkilileri gizlemiyorlar. CİA, FBI, NSA gibi Amerikan güvenlik birimleri kişilerin Google araçlarıyla yaptığı bütün işlemleri gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor. Üstelik Google bu işlem geçmişini ve veri akışını ise hiç bir zaman silmiyor. Kısaca 'büyük birader' internette en çok Google'ı seviyor.
Yeni bir hak: Unutulma hakkı
Google'ın bu yapısı Avrupa'da yeni bir hakkın doğumuna sebebiyet verdi. Kısaca 'unutulma hakkı' olarak dilimize giren kavrama göre bireylerin, isimlerini bu sanal arşivden sildirme hakkı bulunmalı. Bu hakkın resmen tanınması ise mahkeme kararlarına girdi.
Bir süre önce Avrupa Birliği Adalet Mahkemesi, Mario Costeja González tarafından Google İspanya aleyhine açılan bir davada arama sonuçlarından bazı bilgilerin çıkarılabileceğine karar vermişti. Bunun için Google'ın talep toplamasına da karar veren mahkeme sayesinde AB üyesi ülkelerde yaşayanlar kendileri ile ilgili bazı sayfaların arama motorundan kaldırılmasını talep etmeye başladılar. Bu tarihten sonra ise yaklaşık 500 bin URL için Google'a bu talep yapıldı. Google ise bu taleplerden yüzde 41.8'e tekabül eden 171.135 adedini kaldırdı. Geri kalan taleplerle ilgili olan URL'ler ise halen arama sonuçlarında çıkıyor.
Facebook birinci sırada
Google'ın açıkladığı unutulma hakkı talep raporuna göre AB üyesi ülkeler arasında 29 bin 10 talep ve 89 bin 277 URL ile Fransa birinci sırada. Onu ise 25 bin 78 talep ve 88 bin 973 URL ile Almanya takip ediyor. Google, kaldırılan arama sonuçlarının en çok etkilediği siteleri de açıkladı. Buna göre Facebook 3353 URL ile birinci sırada yer alıyor. Onu 3289 URL ile profileengine.com ve 2398 URL ile YouTube takip ediyor.
Öte yandan bu sayfaların internetten kaldırılmadığını da eklemek gerekiyor. Unutulma hakkı şimdilik sadece Google aramaları ile sınırlı. Türkiye ise AB üyesi olmadığı için bu hizmetten faydalananılıyor. Ancak uzmanlar Türkiye'de de benzer bir dava açılabileceği görüşündeler.