Amerika'nın Sesi

06 Şub 2017

Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre, Obama yönetiminin uygulamaya koyduğu düzenlemeleri değiştirmeyi sürdürüyor.

Senato’da 47 “hayır” oyuna karşın 52 “evet” oyuyla, petrol ve doğalgaz şirketlerinin Amerikan hükümeti ve yabancı ülkelerden aldıkları ödemeleri açıklama zorunluluğunu iptal eden yasa onaylandı.

Bu zorunluluk, 2008’deki mali krizin ardından Obama yönetiminin 2010’da geçirdiği Dodd-Frank yasasıyla getirilmişti. Senato’da Perşembe akşamı yapılan oturum, uygulamanın Amerika ekonomisine etkisine odaklandı.

Yasanın geçmesinin ardından Senato’daki Cumhuriyetçiler’in Grup lideri John Cornyn, Amerika’nın Sesi’ne konuştu. Cornyn, “Biz ‘herhangi bir düzenleme olmasın’ demiyoruz. Ama aşırı ve Obama yönetiminin aşırı denetim mekanizmaları da ekonomimizi zora soktu, büyüme yavaşladı, işsizlik arttı,” dedi.

John Cornyn, “Bu tasarı sadece yasal mevzuata uyum masraflarıyla ilgili. Başka bir nedenle ilgili değil,” diye konuştu.

06 Şub 2017

Amerika’nın başkenti Washington’daki Partilerüstü Politika Merkezi’nde Türkiye, Rusya ve Suriye konulu bir panel düzenlendi. “Suriye’de Türkiye ve Rusya ortak mı düşman mı?” başlıklı panelde bölgeye ilişkin gelişmeler değerlendirildi.

Uzmanlar iki ülkenin Suriye politikası, birbirleriyle ilişkileri ve Amerika’nın mevcut politikalarına dair değerlendirmelerde bulundular. Uzmanlara göre Amerika’nın son dönemdeki Suriye politikasından kaynaklanan memnuniyetsizlikler Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştırdı. Panele katılanlar özellikle Amerika’da yeni yönetimin Suriye politikasına dair hiçbirşey bilinmediğini dolayısıyla bundan sonrasına ilişkin tespitlerde bulunmanın zor olduğuna dikkat çekiyorlar.

10 Şub 2016

NEW YORK—

Eski başkanlardan Bill Clinton, George W. Bush ve Başkan Barack Obama döneminde de bir süre öncesine kadar, Amerika Dışişleri Bakanlığı’nda kıdemli danışman olarak görev yapan Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Bölüm Başkanı Profesör David Phillips, ABD ile Türkiye arasında son dönemde yaşanan fikir ayrılıklarıyla ilgili görüşlerini Amerika’nın Sesi'ne açıkladı. Ankara ile Washington arasında yaşanan sorunların giderek derinleşip büyüdüğünü belirten Phillips, iki ülke arasında diyaloğun kırılma noktasına geldiğini söyledi.

Üç ayrı başkan döneminde Amerika Dışişleri Bakanlığı’na üst düzey danışmanlık yapan Phillips, ABD’nin bir tercih yapmak zorunda kalabileceğine işaret ediyor. Uzman, Türkiye ile ABD arasında ilişkilerin giderek tuhaflaştığını, buna karşılık ABD’nin YPG ve PYD ile ilişkilerinin güçlendiğini vurguluyor.

‘YPG’ ye ABD desteği sürecek’

04 Kas 2015

WASHİNGTON— Washington’un önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü uzmanlarından Prof. Ömer Taşpınar seçim sonuçlarını Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi ve sonuçları “sürpriz” olarak niteledi.

Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 7 Haziran seçimleri sonrasında koalisyon yapmayarak erken seçim kararıyla kendi stratejisini haklı çıkardığını kaydeden Taşpınar, seçmen Ak Parti’nin alternatifinin ekonomik sıkıntı tekrar çalkantı buhran ve PKK’yla savaş olduğunu gördü ve tekrar tek parti hükümeti istediği mesajı verdi.

“MHP oyları Ak Parti’ye gitti”

Taşpınar, MHP’nin kaybettiği oyların Ak Parti’ye giderek milliyetçi seçmenin MHP’den memnun olmadığını ortaya koyduğunu, Kürt meselesine sert yaklaşımın da Ak Parti’ye milliyetçi seçmeni kazandırdığını kaydetti.

04 Kas 2015

WASHINGTON— Türkiye’de seçmenin bir kez daha Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tek başına iktidarıyla yola devam etme kararının yurtdışındaki yankıları sürüyor. Amerika’nın başkenti Washington’daki Türkiye uzmanları Washington Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunda biraraya geldi ve hem seçim sonuçlarını masaya yatırdı, hem de Türkiye’nin bundan sonra nasıl bir yol haritası izleyeceği öngörülerini paylaştı.

“İstikrar oylaması ama istikrar gelmeyecek”

Amerikan İlerleme Merkezi’nden Alan Makovsky’ye göre bu bir istikrar oylamasıydı ancak istikrar getirmeyecek: “Erdoğan bunu öyle okumayacak ve Erdoğan bunu kendisine verilmiş bir yetki olarak görecek. Bu kaygı verici.” Alan Makovsky ayrıca bu seçim sonuçlarından çıkarılması gereken en önemli sonucun her ne kadar seçim kampanyası sırasında düşük profilli bir duruş sergilese de Erdoğan’ın oyuna geri döndüğü anlamı olduğunu vurguladı.

04 Kas 2015


WASHINGTON— Washington’daki liberal düşünce kuruluşlarından Amerikan İlerleme Merkezi uzmanı Michael Werz, 1 Kasım seçim sonuçlarını Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi. Türkiye’yi yakından izleyen uzman Werz’e göre AKP’nin önünde iki seçenek var: Ya baskılara devam edebilir, ya da Türk demokrasisini yeniden güçlendirme yoluna gidebilir.

Melek Çağlar – 1 Kasım seçimlerinden çıkan sonuç nasıl yorumlanabilir? Seçim sonuçlarını Türkiye’nin geleceği açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Michael Werz – Bu elbette spekülatif bir soru. AKP’nin önünde bu başarılı sonuçtan sonra iki seçeneği var. Ya eskiden yaptıklarını tekrarlayıp kutuplaşmayı körükleyebilir, medya ve muhalifler üzerindeki ağır baskısını devam ettirebilir veya bunların Türkiye’nin ve hatta AKP’nin çıkarına olmadığını anlayarak izlediği politikayı değiştirip, Türk demokrasini yeniden güçlendirme yolunu seçebilir.

"Tercihi, terör, belirsizlik ve üçüncü seçim ihtimali endişesi belirledi"