Ey Başbakan, yine suçüstü yakalandın. Berkin’imizi elimizden aldın, onu öldürdün. Berkin’in annesi, “Berkin’i Allah değil, Başbakan RT Erdoğan öldürdü” dedi.
Çocuklar, Berkin uyurken bile sessiz olamadın, dün (11 Mart) Bitlis’te, Bitlis’te beş minare türküsü eşliğinde ağzını her zamanki gibi hoyratça açtın ve Berkin’in katillerini kahraman ilan ettin. Yine suçüstü yakalandın, demiştim. Berkin’in annesine- babasına başsağlığı bile dileyemedin. Çünkü sizin ağzınıza yakışmaz güzel insanlara söz söylemek, hatta hakkınız da yok! Sizin ağızlarınız ancak “KİN” kusabilir.
Türkiye, Berkin'i uykusunda rahatsız etmemek için sessiz oldu, Berkin iyileşsin diye 269 gün adeta ayaklarının ucuna basarak yürüdü. Ama sen, katil kahramanlarınla övündün, şereflendin. Senden her şey beklenir. Zaten onun için diktatör diyorlar ya sana. Hani sen en az üç, hatta dört, beş çocuk istiyorum diyorsun ya, demek onları katil polislerine gazla, copla, toma ile öldürtmek için istiyorsun.
Şimdi Türkiye Berkin’i için ayağa kalktı, dünya ayağa kalktı.
Berkin’ini binbir çiçekle omuzlarında taşıyor ve göklere, yıldızlara, ışıklara yolluyor. O şimdi gökyüzü semalarında, kendisinden önce giden yedi ağabeyi ile buluştu. O şimdi gökyüzü semalarında Mustafa Suphilere, 15 yoldaşa, Nâzım Hikmet’e, Laz İsmail’e, Kemal Türkler’e, Deniz Gezmiş’e ve bu yolda şehit düşen binlerce, milyonlarca yoldaşa bizden selam götürüyor.
Berkin, sen üzülme evlat, geride bıraktığın ağabeylerin, ablaların, arkadaşların, can yoldaşların, emekçiler, işçi sınıfı sermayenin egemenliğine son vermek, dünyadan acıyı silmek ve cenneti yeryüzüne getirmek için ant içtiler. Sen de önceki ağabeylerin gibi aramızdasın!
- Bilal Kara