Mersin'de Tevfik Sırrı Gür stadı önü seçilmiş, bugünkü (3 Haziran) ''Cumhurbaşkanı Mersin'lilerle Buluşuyor'' etkinliği için. Bir gün önce aynı yerde miting yapan CHP'nin topladığı kalabalıktan geri kalmamak için çok çaba sarfedilmiş. Miting alanının etrafında, çevre ilçelerden, yakın, uzak yayla köylerinden izleyici taşımış çok sayıda otobüs, minibüs, servis aracı park etmiş, mitingin bitmesini bekliyorlardı. Özel otomobil sayısı da az değildi.
Meydandaki kalabalık, Cumhurbaşkanı'nı tatmin edecek dolgunluğu yakalamıştı. Mersin'in kamu kurumları çalışanları, saat 16.00'dan sonra mitinge katılmak üzere izinli sayıldılar. Kalabalığın büyük çoğunluğu teşkilat çalışması yapılarak getirilmiş AKP'ye sıkı bağlı seçmenlerden oluşuyordu. Mersin şehir merkezinden, kendiliğinden katılan, toplu ulaşım araçlarını kullanarak katılan daha azdı. Öyle ki, miting bittiğinde dağılan kalabalık toplu ulaşım araçlarında izdihama yol açmadı. Dağılanlar kendilerini getiren özel araçlara yöneldiler.
Çok kültürlü Mersin
Mersin, çok kültürlü, çok etnisiteli bir şehir, Araplar, Türkler, Roman'lar, Müslüman olmayan topluluklar, doksanlı yıllarda zorunlu iç göç sonrası sayıları çok artan Kürtler. Son olarak da AKP'nin Suriye'de savaş yanlısı tutumu, mevcut ilerici, laik yönetime karşı mezhepçi gerici çetelere yardım ve yataklık yapması sebebiyle, ülkelerinde tutunamayan Suriye'liler.
Kalabalığı gözlemlediğimizde, Kürt'leri, Türk'leri, az sayıda Roman'ı görebildik, Suriye'liler de vardı bir miktar. Olmayan yerli Alevi Arap'lardı, Mersin'in Arap'ları 70'li yıllardan sonra genellikle CHP seçmenidir. Belli bir oranda da daha sol, sosyalist, komünist çevrelere yakınlık duyanları vardır. AKP öncesi dönemde, Arap toplumunda azınlıkta da olsalar, belli bir oranda seçmen DYP (Doğru Yol Partisi), ANAP (Anavatan Partisi) gibi sağ partilere temsilcilerini göndermiş, desteklemişti. Aynı şey AKP için geçerli olmadı, bu da AKP'nin Alevi karşıtlığının, Sünni Şeriat'ı daha keskin desteklemesinin sonucu olsa gerek.
Cumhurbaşkanı seçime asılıyor
Cumhurbaşkanı anons ediliyor ve sahneye çıkıyor, Mersin'lileri selamlıyor, alkışını alıyor. AKP kalabalığı Tayyip Erdoğan'ı dinlemekten memnun, partilerinin aşındığının farkındalar ve bunu ancak Tayyip Erdoğan durdurabilir duygusundalar.
Konuşma tamamen biz ve onlar üzerine kurulu, görüntüyü kurtaracak kadar bir tarafsızlığı gözetme kaygısı bile yok. CHP'nin ve HDP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracağını, CHP'nin İmam Hatip okullarını kapatacağını söylüyor. HDP'nin ''Arkasındaki terör örgütünün'' dağda Zerdüşt'lük eğitimi verdiğini söylüyor. ''Kürt kardeşlerim bu dinsizlerin arkasından gitmez'' diyor.
7-8-9 Ekim Kobani eylemlerinde "Kurban eti dağıtan Yasin Börü'yü katletti bu faşist Kürtler" diyor ve "Dindar Kürtler'i bu faşist Kürt'lerin eline bırakmayacağız" diye ekliyor.
Şer cephesini genişletiyor, CHP, HDP, Paralel örgüt, Pensilvanya, DHKP-C, ''Hepsi bir arada bize karşı'' diyor, ''Bu gün bitti, önümüzde üç gün var rehavete kapılmayın, çok çalışın, sandıkta bunların dersini verin" diyor.
Konuşmalarda halkın somut sorunlarına yönelik hiçbir şey yok, yıllardır sakız gibi çiğnenen, yol yaptık, hastaneleri herkese açtık, İMF'ye borcumuzu bitirdik, baş örtüsünü serbest bıraktık türü şeyler.
İktidar tedirgin
Cumhurbaşkanı'nın, muhalefetin bütün itirazlarına rağmen, bu açıklıkla seçim çalışmalarına müdahalesi AKP'nin tedirginliğini gösteriyor. Sonucun nasıl olacağını birkaç gün sonra göreceğiz. Muhalefet güçleri AKP'yle mücadeleyi sandıkla sınırlamadan genişletebilirlerse, birleşik bir halk hükümetinin yolunu açarlar.
- Ali Uğur