30.7.1958 Üstat
ZORLU
Fatin Zorlu, zorlu bir kişiye benzer. “Deyli Meyl” gazetesi muhabirine söylediklerinden de belli. Hani Amerikan, İngiliz kuvvetlerinin yalnız Lübnan’a, Ürdün’e değil, doğrudan doğruya Sovyetler Birliği’ne saldırıp, en kısa yoldan Üçüncü Dünya Savaşı’nı açmamaları bizim Zorlu’nun pek zoruna gitmiş. Amerikalılarla İngilizleri, “Irak’ın da üstüne yürüyün, Mısır’ın da üstüne yürüyün” diye bizim Zorlu zorluyordu bayağı. O beyanatı okuduğum zaman adamcağızın aklından zoru var galiba diye düşündümdü. Ama biliyorum, hazretin zoru aklından değil, vicdanından, satılmışlığından, korkusundan. Niye vicdanından? Zerrece vicdanı olsa, Türk milletini bir atom harbinde, daha ilk ağızda, toptan yok olmaya sürer mi? Niye? Satılmışlığından. Eh, Zorlu’nun da, Menderes’in de Amerikalılara satılmamış olduğunu iddia edecek değilsiniz ya? Bunu memlekette bir “Zafer” gazetesi iddia ediyor. Yoksa bizim ağaların, küçük diktatörümüz başta, Amerika’ya kendileriyle birlikte memleketi de sattıklarını bilmeyen var mı? Gel gelelim korku meselesine. Eh, Zorlumuzun korkmak zorunda olduğunu kabul ediyorum. Nuri Said’in, Faysal’ın başına gelenler göz önünde. Hani bizim millet de, koca Türk milleti de, bıçak kemiğe dayanınca, Fatin beyden daha nice nice zorlu ağalarına hanyayı konyayı göstermiş. Yalnız bir ihtimal var: Halk, bu vatan millet hainlerine lâyık oldukları cezayı vermeden, herifler Amerika’da soluğu alabilir. Biliyorum, sevgili dinleyicilerimin arasında bazıları bana: “Dur yahu daha o güne vakit var, olayları zorluyorsun” diyecek. Sevgili dinleyiciler, bundan bir ay önce Iraklı yurtseverler de, “Nuri Saidlerin, Faysal’ın ve uşaklarının son saati yakındır” dediklerinde, onlara da inananlar azdı. Ama gördünüz. Ben bizim koca millete güveniyorum. Bir sabreder, iki sabreder, sonra… Sonrasını bildikleri için, Zorlular, Menderesler, milleti harpte kırdırmak istiyorlar ya… Sözümü uzattım, ama yarım dakika daha dinleyin beni. Hükûmete yakın çevrelerden duyduğuma göre, Amerika’nın, yani baş ağanın, İngiltere’nin, yani küçük ağamızın, Sovyetler Birliği, Hindistan ve Arap devletleriyle konuşmaya yanaşır görünmeleri Zorlu’nun da, Menderes’in de pek zoruna gitmiş. Hatta, Fatin Zorlu, Adnan Menderes’e: ‘Ne yapalım beyefendi, zor, oyunu bozdu’” demiş.
- Nazım Hikmet