Emekli, aktif çalışma yaşamından, yaşı ilerlediği veya sağlığı elvermediği için ayrılmış emekçidir, beklenen odur ki, ilk gençliğinde başladığı üretim sürecinin sonuna gelip emekli olduğunda, rahatça geçimini sağlayabilecek, ele güne muhtaç olmayacak bir geliri kamunun kendisine sağlamasıdır.
Ülkemizde üretilen her mal ve hizmet bu ülkenin tüm emekçilerinin alın teridir, kafa ve kol gücüdür, beyninin ışığıdır. Toplumsal refahtan en büyük payı bu emekçiler almalıdır. Sanayi işçisi, çırak, sağlık görevlisi, güvenlik görevlisi, doktor, mühendis, bilişimci, öğretmen, küçük esnaf, köylü, tarımcı; tümü de emekçidir.
Emekliler de, bu bahsettiğimiz üretimi kendi aktif çalışma yaşamlarında sağlamışlar, topluma üretimin devam etmesini garanti eden çalışan bir sistem devretmişlerdir. Dolayısıyla emeklilerin de toplumsal refahtan insana yaraşır bir pay alması ana sütü kadar haklarıdır.
Özelleştirme halka ihanettir.
Ülkemizde Cumhuriyet'in kuruluşundan başlayarak oluşturulan Sümerbank, Telekom, Tüpraş, Tedaş, Tekel, Petkim, Şeker fabrikaları, daha yakınlarda Tank Palet fabrikasının özelleştirilmesi Özal döneminde başladı, AKP döneminde zirve yaptı, özelleştirmelerden bir defalığına elde edilen gelirler AKP işbirlikçisi iç ve dış firmalara peşkeş çekilmiş, altın yumurtlayan tavuk kesilmiştir, bu fasıl başka bir yazının konusu olsun.
Bütçeden aldığımız pay.
Siyasal iktidarın bütçeyi nasıl yaptığı onun aynasıdır, emekçiye, emekliye, öğrenciye, eğitime ne kadar; tefeciye, rantçıya ne kadar pay ayırıyor diye bakılır. Emeklilere ve çalışan emekçilere ne kadar pay ayrılıyor kısaca görelim.
Asgari ücret ve emekli maaşı.
Asgari ücret, işe ilk olarak başlayan deneyimsiz işçiye verilebilecek en az tutarı gösterir. Çalışan kıdem aldıkça, ustalaştıkça maaşı da artar, belki de artardı demek gerekiyor, en azından 70'li yıllarda böyleydi, şimdilerde çalışanların önemli çoğunluğu asgari ücret veya asgari ücretin az üstünde maaşlar alıyor. Düzensiz, sendikasız çalışanların bir kısmı da iş yasasına aykırı olarak asgari ücretin altında rakamlarla yetinmek zorunda kalıyor.
Asgari ücret insanca yaşamaya yetmiyor, acilen yükseltilmelidir. Emekli, çalışma yaşamının sonuna gelip usta bir işçi-emekçi olarak emekli olduğunda asgari ücretin üzerinde bir maaşı hak etmiştir.
Şimdi on yıllık asgari ücret-emekli maaşı ilişkisine bakalım.*
Yıl | Asgari Ücret | Emekli Aylığı |
2010 | Ocak 576 TL / Temmuz 599 TL | Ocak 662 TL / Temmuz 720 TL |
2011 | Ocak 629 TL / Temmuz 658 TL | Ocak 740 TL / Temmuz 813 TL |
2012 | Ocak 701 TL / Temmuz 739 TL | Ocak 869 TL / Temmuz 885 TL |
2013 | Ocak 773 TL / Temmuz 803 TL | Ocak 922 TL / Temmuz 959 TL |
2014 | Ocak 846 TL / Temmuz 891TL | Ocak 991TL / Temmuz 1047TL |
2015 | Ocak 949 TL / Temmuz 1055 TL | Ocak 1071 TL / Temmuz 1144 TL |
2016 | Ocak Ekim arası 1300 TL / Ekim Kasım Aralık 1230 TL | Ocak 1292 TL / Temmuz 1339 TL |
2017 | Ocak Ağustos arası 1404 TL / Eylül 1374 TL /Ekim Kasım Aralık 1328 TL | Ocak 1402 TL / Temmuz 1485 TL |
2018 | 1603 TL | Ocak 1569 TL / Temmuz 1713 TL |
2019 | 2020 TL | 1888 TL |
Tabloda açıkça görüldüğü üzere geçen on yıla bakıldığında ortalama emekli maaşı asgari ücretin çok az üzerinde hesaplanarak ödenmiştir. 2019 yılına gelindiğinde ise emekli maaşı sert bir düşüşle, asgari ücretin 132 TL altında kalmıştır.
Asgari ücret derhâl yükseltilmeli, emekli maaşları da buna uygun olarak yeniden hesaplanmalıdır.
* Yazıyı rakamlara boğmamak için, emeklilerin sayısal çoğunluğunu oluşturan, primleri asgari ücretin az üzerinden ödenmiş SSK emeklisi işçi maaşı örnek olarak alınmıştır. Yeni emekli olanlar bu maaşların çok altına mahkûm ediliyorlar.
- Fatih Kaplan
30 Oca 2019