Kasım / 1975
Türkiye Komünist Partisi’nin programında egemenlik ve düzen sorunu önemli bir yer tutar. Programın da saptadığı gibi, bugün Türkiye’de egemen olan emperyalizme bağımlı büyük işbirlikçi burjuvazidir. Tekeller, holdingler, bankalar, büyük toprak beyleridir. Düzen de, onlara bu egemenliği sağlayan halk düşmanı, anti-demokratik ve faşist yöntemlere dayanmaktadır.
İşçi sınıfı bu egemenliği yıkmak, yerine kendi ve öteki demokratik güçlerin egemenliğini geçirmek ve sosyalist toplum düzenine yönelmek zorundadır. TKP’nin programında uzak amaç dediği budur. Ama uzak amaç demekle, sosyalist düzenin geleceğin sisleri içine gömüldüğü anlaşılmamalıdır. TKP’nin ana amacı, programında da belirttiği gibi, sömürü ve baskı düzenine kökünden son vermek, emekçi halkı gerçek bir kurtuluşa ve mutluluğa yöneltmektir. Ama toplumu bu geçişe hazırlamak gerek. Proletaryaya politik erk hazırlamak, emekçi halkın demokratik haklarını genişletmek, emperyalizmin, ortaklarının egemenliğini kırmak, yani ileri demokratik bir düzene ulaşmak ve böylece sosyalizme geçiş koşullarını oluşturmak, sosyalist toplum düzenine geçiş yollarını açmaktır.
Demokratik hakların genişletilmesinin, ileri demokratik toplum düzeninin kurulması, emperyalizmin ve yerli ortaklarının egemenliğinin kırılmasına, ulusal bağımsızlık devriminin tamamlanmasına önemli ölçüde bağlıdır. Emperyalizmin, büyük burjuvazinin egemenliğinde demokratik bir düzenin kurulduğu yer yüzünde hiçbir ülkede görülmemiştir.
Emekçi halkın bütün tabakaları demokratik hakların genişletilmesi, üretim aracı üreten gerçek bir endüstrinin kurulmasıyla yakından ilgilidir. Bu ilginin niteliği sınıf ve tabakaların sosyal-ekonomik durumlarına göre değişir. Ama emperyalizmin, büyük burjuvazinin, toprak beylerinin egemenliğinin yıkılmasında emekçi halkın bütün katmanlarının çıkarı vardır. İşçi sınıfı ile emekçi yığınlarını ve en başta köy emekçilerini birbirine bağlayan bu ortak çıkarlardır. Anti-emperyalist, demokratik bir cephe hareketi bu ortak çıkar bağları üzerinde gelişeceği gibi, işçi-köylü bağlaşıklığı da bu düzeyde gelişecektir.
- Atılım
