Ömrünün yarısında çalışarak devlete vergi ve sigorta primi ödeyen biz emekçiler, emekli olduğumuzda ne yazık ki sendikal haklarımızdan mahrum bırakılıyoruz.
Çalışırken toplu sözleşme yoluyla belirlenen maaş ve ücretlerimiz emekli olduktan sonra siyasi iktidarlar tarafından tek yanlı olarak sahte enflasyon oranına göre belirleniyor. Emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşam sürebilmeleri toplu sözleşmeli sendika hakkına sahip olmalarıyla mümkündür. Bunun için yapılması gereken, “Anayasanın “Sendika Kurma Hakkı” ile ilgili 51. maddesinde yer alan “Çalışanlar ve işverenler” ibaresine “Emekliler” ibaresinin eklenerek, emeklilerin toplu sözleşmeli sendika kurma hakkının Anayasal güvenceye alınmasıdır. Emeklilerin en öncelikli ve en temel talebi bu olmalıdır. Ülkemizde sayısı 13 milyona yaklaşan emekli yurttaşların ne yazık ki henüz birkaç bini sendika üyesidir. Milyonlarca emeklinin sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışı temelinde örgütlenebilmelerinin yolu bu anlayışı benimseyenlerin ayrı ayrı sendikalarda örgütlenmelerinden değil, birleşik örgütlü mücadelesinden geçmektedir. Haydi, görev başına! Yaşasın tüm emeklilerin birleşik örgütlü mücadelesi! Yaşasın Birleşik Emekli-Sen!
- Selim Dikel