Veni Vidi Vici

Merhaba dostlar, bu gün tarihten bir sayfada buluştuk sizinle.

Niçin bu başlık diyenleriniz olacaktır biliyorum. Dün (23 Haziran) İstanbul seçimleri vardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde çok sevdiğim bir dostum bir mesaj attı WhatsApp hattından “Veni, Vidi, Vici” diye. Bu söz aldı götürdü, güvercin oldu uçtu. Bu yazıya başlık oldu. 2055 yıl önce Roma hükümdarı Jül SEZAR’ın söylediği bu söz.

Tarih hataları affetmiyor. Oysa bu yenilenen seçim 31 Mart akşamı bitmişti. Ülkem yoruldu bu seçim işlerinden, dağ gibi önümüzde sorunlar varken takıldık seçim gündemine. Biliyorsunuz hâkimsiniz gündeme, bir gece yarısı usulsüz bir şekilde hukuk hiçe sayılarak iptal edildi bu seçim. Sorgulamak hakkınız soracaksınız, sorgulayacaksınız ve çözümleyeceksiniz çünkü yaşam bunu gerektirir. Neler yapıldı,  31 Mart’tan bu yana; Ötekileştirilmeler, suçlamalar, mektuplar, diplomalar. Mitil atıldı çıkartmalar yapıldı, tüm devlet imkânları kullanılarak sanki işgal altındaymış gibi İstanbul.  Oysa sadece bir seçim, halkı ötelemeye gerek var mı? Demokrasi istemek suç mu? Sorarım size..

Tabii bir de kendini sol sosyalist bir yapı gibi göstermeye kalkan ama uzlaşmacı reformist sahte TKP (SİP)’in seçimi boykot kararı var. Başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Boykot etmek kimin işine yarar tabii ki iktidarın. Bir oyun bile kıymetli olduğu bir dönemde kullanılmayan her oy, diktatörlüğün perçinlenmesine yarayacak bir mihenk taşıdır. İktidarın değirmenine su taşımaktan başka bir şey değildir.

Bir yanda işsizlik pahalılık, adalet yoksunluğu, demokratik haklar, özlük haklarınız rafa kaldırılmış durumda. Diğer yanda “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyen mutlu azınlık. Sevgi dilini kullanmak bu kadar mı zor. Barış demek, Özgürlük demek, İnsanca yaşam hakkı istemek.

“DURDURAMAZLAR HALKIN AKAN SELİNİ”
Unutmayın Gezi günlerindeyiz, bu halk tüm renkleriyle bir bütündür. Doğudan batıya, kuzeyden güneye farklılıklarımız gücümüzdür. Emperyalistlerin gözü ülkemize çevrilmişken, dört bir yanımızda paylaşım savaşları sürerken ve ateş çemberi içindeyken ülkem bu kamplaşma niye?

Halk cevabını net bir şekilde verdi bu seçimle. Sevgi dili kazandı. Zafer halkındır. Ama unutmamak gerekir; örgütlü olmak önemlidir. Durmadan yorulmadan, ilmek ilmek örmek gerekir, zafere giden yolu… Tarih de gösterir ki, örgütlü bir halk önünde hiçbir kuvvet duramaz. Söyleyecek sözümüz, yapılacak çok işimiz var...

Madem tarihten bir sözle başladık, öyle de bitirelim. Yıllar önce Mehmet BOZIŞIK yoldaşın anısına yazdığım dizeler geldi aklıma. Pobeda Budet Zanami (Zafer Bizim Olacak)

“Yıl dokuz yüz kırk iki / Aylardan mayıs  / Yer Moskova kapıları
Dilsiz söyleşi yıkım gecelerinde / Dirimsiz sözcüklerinde deniz
Çalan sirenler karanlığın dar geçidinde
Kulak kesilmiş radyoda beyinler
Bir ses haykırıyor Moskova’dan
Pobeda Budet Zanami / Pobeda Budet Zanami
Ulayan köpeklerine karşı dünyanın…”
Unutmayın birleştikçe çoğalır güç…

Bu Vatan Emek Cumhuriyet kavgası bir dönüm noktasıdır ülkemin.  
#HERŞEYÇOKGÜZELOLDU   DEMOKRASİ KAZANDI…

24 Haz 2019
paylaş