Kasım / 1974
İşçi sınıfının, emekçi yığınların, ilerici gençliğin, yurtseverlerin ulusal bağımsızlık ve demokratik bir düzen için yürüttükleri savaşım gittikçe genişliyor. Bu savaş, bütün ilerici, devrimci güçlerin anti-emperyalist çıkışlarıyla daha örgütlü bir nitelik kazanıyor. Değişik ulusal güçlerin bu direnişi, Amerikan emperyalizminin Türkiye üzerindeki hegemonyasına, NATO’ya, kölelik anlaşmalarına, anti-demokratik düzene karşı yürüttükleri sürekli bir savaştır.
İstanbul’da ve Ankara’da binlerce öğrenci Türkiye’nin saldırgan NATO ve SENTO’dan çıkması isteğiyle yığınsal gösteri ve mitingler düzenlediler. Amerika Dışişleri Bakanı Kissinjer’in Türkiye’ye gelmesini, Amerika’nın dış politikasını protesto ettiler. Sokakları dolduran binlerce gencin: “Kahrolsun emperyalizm!”, “NATO ve SENTO’ya hayır!”, “Yaşasın halkların kurtuluş savaşı!” haykırışları ortalığı çınlattı. Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları hükümete açık mektup gönderdi. Türkiye’nin NATO ve SENTO’dan çıkmasını, Amerika’yla imzalanan ikili anlaşmaların bozulmasını istedi. Türkiye Yazarlar Sendikası, 141 ve 142. faşist maddelerin Ceza Kanunu’ndan çıkarılmasını, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin dağıtılmasını önerdi.
TKP’nin, bu uğurda yarım yüz yıl süren bir savaşı vardır. Ve bugün de bu savaşın başını çekiyor. Türkiye’nin NATO gibi saldırgan bloklara girmesine, Truman Doktrini’ne ve Marşall Plânı’na, topraklarımızda Amerikan emperyalistlerine üs verilmesine karşı çıkan tek parti TKP olmuştur. Bugün TKP’nin bu savaş bayrağını bütün anti-emperyalist, devrimci güçlerin elinde görüyoruz. Bu savaş artık ulusal bir nitelik kazanmıştır. TKP bu antiemperyalist savaşla halkımızın, emekçi yığınların demokratik haklarını elde etme mücadelesini paralel yürütüyor. TKP’nin bu alandaki savaş politikası somuttur, halkımıza açıktır. TKP, tüm demokratik, devrimci güçlerin ortak düşmana karşı elele vermelerini, örgütlü eyleme geçmelerini günün sorunu sayıyor ve bu uğurda var gücüyle savaşıyor. Ortak düşmana karşı tüm demokratik güçlerin birliği günün belgisidir!
- Atılım