Suphilerin savaş yolu

Ocak / 1975

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın en çetin bir aşamasında burjuvazi Mustafa Suphi’leri öldürdü. Ama asıl amacı onların ilkelerini öldürmekti. Faşistler, burjuvazinin hegemonyasını kanlı yöntemlerle sürdürmek isteyenler her zaman komünistleri öldürmekle, Marksizm’in Leninizm’in büyük fikirlerini de öldürebileceklerini sanmışlardır. Her zaman da aldanmışlardır. Mustafa Suphi ve arkadaşlarını öldürenler de aldandılar. Bu cinayeti işleyenler hiçbir zaman Mustafa Suphilerin, Etem Nejatların ilkelerini, TKP’ni yok edemediler.

Mustafa Suphi ve arkadaşlarının TKP’nin Birinci Kongresinde kabul edilen birinci programında saptadıkları yurt ve dünya sorunları bugün bütün devrimcilerin, geniş emekçi yığınlarının çözümlemeye çalıştıkları sorunlardır.

Burjuvazi neden Mustafa Suphi ve arkadaşlarının savaşını yok etmeye kalkıştı. Çünkü burjuvazi ulusal kurtuluş devrimini sonuna kadar götürmek, onu emekçi halkın kurtuluşuna kadar geliştirmek istemiyordu. Askersel-sivil bürokrat kadro Osmanlılardan kalma sosyal ekonomik düzene bir cumhuriyet ve bazı düzeysel reformların cilâsını çekmekle yetinmek amacındaydı. Demokratik bir toprak reformu gibi bazı köklü değişimlere bile yanaşmıyordu.

Mustafa Suphi ve arkadaşları, yürütülen anti-emperyalist savaşı, kurtuluş uğruna kanını döken emekçilere özgürlük, demokrasi, sosyalizme açılan bir düzen için savaşa dönüştürmek istiyordu. Düşman kovulduktan sonra memetçik toprağa, özgürlüğü, kalkınmaya, insan gibi yaşamaya kavuşmalıydı. Ağalık toprak beyliği, derebeylik kalıntılarının kökü kazınmalıydı. Bunun için köklü demokratik bir toprak reformu şarttı. Kurtuluş yolu sosyalist düzendi. Ama sosyalist düzene gelinceye kadar yapılacak işler vardı.

Emperyalizme karşı savaş, Ulusal Kurtuluş Savaşı Anadolu’dan düşmanın kovulmasıyla bitmiyordu. Emperyalizmin yeniden ve arka kapıdan içeri girmesini engellemek gerekirdi. Bunun için de zaman kaybetmeden halkın egemenliğini kurmak, köklü sosyal dönüşümler yapmak, üretim aracı üreten ulusal ağır bir endüstri yaratmak gerekirdi.

Mustafa Suphi ve arkadaşları bu görüşleri ile ölümlerinin yıllarca sonrasını, Truman Doktrinlerini, Marşall Plânlarını, NATO’ları, SENTO’ları, burjuvazinin hıyanetini görmüşler, ulusu uyarmışlardır. M. Suphi yoldaş, Türk burjuvazisinin, asalakların, paşaların gözlerini emperyalistlerin kasalarından ayrılmadığını halkımıza söylemiştir. Mustafa Suphi ve arkadaşları işçi sınıfının bütün haklarına eksiksiz sahip olmasını savunmuşlardır. Grev hakkı tam olmalıydı. Sendikalar işçi sınıfının örgütü olmalıydı. Köy emekçileri toprak reformu için köy komiteleri kurmalı, işçi-köylü bağlaşıklığı mutlaka gerçekleşmeliydi.

Mustafa Suphi ve arkadaşlarının savaş yolu böylesinedir. TKP bu savaş yolundan yürüyor.

 

19 Oca 2020
paylaş