Koronavirüs (covid-19) salgını, dünya insanlığının sınavına dönüşüyor.
Dünya insanlığı canını kurtarma derdine düşmüşken emperyalist-kapitalist ülkeler, dünya toplumları arasındaki gerilimleri azaltmaya dönük adım atmıyorlar.
Salgının başlangıcından aylar sonra Birleşmiş Milletler BM'den ancak küresel dayanışma kararı çıktı.
Ancak, ticaret savaşlarının son bulması ve yaptırımların kaldırılmasına dönük Rusya’nın teklifi ABD, AB ve Ukrayna’nın red oyu ile karşılaştı.
Küba, Çin ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke salgının yayıldığı ülkelerle dayanışma ve yardımlaşmayı geliştirmeye çalışıyor.
Türkiye, salgına karşı içeride birçok yanlış ve eksik yapmasına rağmen, farklı ülkelerle dayanışma göstermeye çalışıyor.
Emperyalist-kapitalist ülkeler ise, hâlâ kendi çıkarlarını düşünen bir tavır sergiliyor.
ABD, ticaret yasakları ve yaptırımlardan vazgeçmenin aksine bunları artırma derdinde.
İran ve Venezuella üzerindeki baskılarını artırmaya devam ediyor.
Doğu Avrupa sınırında yapmayı planladığı tatbikattan hâlâ tam anlamıyla vazgeçmiş değil.
Küba’nın doktor ve sağlık yardımlarını durdurmaya çalışıyor.
Irak’ta yeni provokasyonların peşinde.
Dünyanın bazı bölgelerindeki askerî tahakkümünü artırıyor.
AB ülkeleri arasında birlik çatırdıyor.
Sınırları kaldırdık diye yıllardır böbürlenen AB ülkeleri, birbirlerine yardım etmekten geri duruyor.
İtalya halkı, AB bayraklarını yakıyor, AB’den çıkışı tartışıyor.
Küba, Çin ve Rusya’nın yardımlarının sonuç vermesi üzerine AB yetkilileri birlik açıklamalarına nasılsa hız verdi.
Fransa, İsveç’in İspanya ve İtalya için Çin’den sipariş ettiği sağlık malzemelerine el koydu.
Aynı Fransa, aşı testlerinin Afrika halkı üzerinde denenmesini teklif etti.
Almanya, İtalya’ya giden malzemelere el koydu.
Çekya, İtalya ve Tunus’a giden sağlık malzemelerine el koydu.
Benzeri örnekler hergün basına yeniden düşüyor.
Koronavirüs salgını, adeta dünya insanlığının nelere ihtiyacı olduğunu, neleri yapmaması gerektiğinin testine dönüşüyor.
Dünya insanlığının, dayanışma olmadan, üretilen zenginliği adilce paylaşmadan, doğayla barışık bir yaşamı benimsemeden var olmasının olanaksız olduğu şu son birkaç ayda her gün, her dakika gözümüze sokuluyor.
Dünya insanlığının toptan kurtuluşu için yaşanan günlerin geleceğimize ışık tutması, bu günleri unutmadan geleceğimizi kurma dileğiyle...
- İbrahim Akseloğlu
