TKP MK Bildirisi: “Savaşım durmayacak!”

Şubat / 1978

TKP ulusun ezici çoğunluğunu UDC’de birleştirmek için savaşıyor

Gerici-faşist karması Demirel hükümeti düştü. Hızlandırdığı ekonomik, politik sosyal bunalımların altında çöktü. İşçi sınıfının, geniş emekçi yığınların emperyalist boyunduruğa, işbirlikçi, tekelci burjuvaziye, onların dayattığı yıkım politikasına, faşist tırmanmaya, işsizliğe, pahalılığa karşı savaşlarıyla sarsıldı, yıkıldı. Bunun en belirgin canlı örneği aylardır süren Maden-İş’in, metalürji işçilerinin grevi ve demokratik güçlerin bu grevle kurduğu dayanışmadır. TKP gerici-faşist karması hükümetin kurulduğu ilk günden, bu hükümetin halka yoksulluk, açlık, gözyaşı ve kandan başka bir şey getirmeyeceğini söylemiştir. Bu hükümetin yıkılması, yerine demokratik bir hükümetin kurulması için isçi sınıfımızı, halkımızı, tüm anti-emperyalist, demokratik, ilerici güçleri eylem birliğine çağırmıştır. Gelişmeler, TKP’nin politikasının doğruluğu kanıtlamıştır.

Emperyalist çevreler, işbirlikçi burjuvazi bunalımdan yeni çıkış yollan arıyor. Bu yüzyılın başında NATO’cuların, Koç’ların, holdingcilerin AP-CHP ortak hükümeti önerisi geliyor. Kurulan hükümet bu yolda atılan bir adımı oluşturuyor. Ecevit hükümetinde Sükanlar, Feyzioğlular ve AP’nin Truva atları, faşizmi palazlandıranlar yer alıyor. Bu hükümette CHP’nin sağa açılan üst yönetimi ağır basıyor. Bu kimseler gerici-faşist karması hükümete karşı savaşanlarla, işçi sınıfıyla, emekçilerle, tüm ilerici güçlerle bağlaşıklık kurmak yerine, emperyalist çevrelerin çıkarları, istemleri yönünde işbirlikçi burjuvaziyle, iç gericilikle uzlaşma yoluna giriyor. Aynı zamanda işçi sınıfını, onun sendikal hareketini, başta DİSK’i denetim altına almaya, işçi hareketini gemlemeye ve sınıf uzlaşmacılığını dayatmaya çalışıyor. İşçi sınıfı bütün bu oyunları, gelişmeleri, kurulan hükümette işçi sınıfının, halkın can düşmanlarının da yer aldığını görüyor.

Süreğen sınıf savaşları, yığınsal eylemler, gösteriler ve son seçimler halkımızın nasıl bir hükümet istediğini açıkça ortaya koymuştur. Bunalım ancak onu doğuran nedenleri yok etmekle ortadan kalkar. Bunun için anti-emperyalist, anti-faşist nitelikli bir program, bir politika ve ulusal, demokratik güçlerden oluşacak bir hükümet zorunluktur. Böyle bir hükümetin programı nasıl olmalıdır. Emperyalizmin askersel, politik, finans örgütlerinden, NATO’lardan, CENTO’lardan, Ortak Pazar’dan çıkmak; İkili anlaşmaları yırtmak; topraklarımızdaki emperyalist üsleri kaldırmak; silahlanma yarışına son vermek; askerlerimizi Kıbrıs’tan geri çekmek; yeni yığınsal kırım silâhlarını, nötron bombasını ülkemize sokmamak; konsorsiyumların, Uluslararası Para Fonlarının boyunduruğundan kurtulmak; komşularımızla, başta sosyalist ülkelerle ve tüm ülkelerle çok yönlü, barışçı, dostça, karşılıklı yarara dayalı ilişkilere girmek. En başta, devlet mekanizmasını gerici-faşist güçlerden temizlemek, kanlı saldırıların, tüm yolsuzlukların sorumlularından, devlet hazinesini yağmalayanlardan teker teker hesap sormak; MHP’yi, faşist yuvaları kapatmak, komando birliklerini dağıtmak; faşist yasaları, TKP’ne konan yasağı kaldırmak, politik tutuklulara özgürlük sağlamak, lokavtı yasaklamak, genel grev hakkını tanımak, işçi sınıfının, emekçi katmanların tüm sendikal, demokratik, sosyal haklarını kısıntısız gerçekleştirmek; gençliğe okuma özgürlüğü ve can güvenliği; Kürt halkına hak eşitliği sağlamak. İşbirlikçi ve emperyalist sermayeyi devletleştirmek, ulusal ağır endüstriyi geliştirmek, demokratik bir toprak reformu yapmak. Halkın istediği, uğrunda savaştığı böyle bir programı gerçekleştirecek olan hükümettir. Bu gibi bir programı uygulamayan bir hükümet uzun süre ayakta kalamaz.

Ülkemizi bunalımların burgacından kurtarabilecek bir program ancak tüm anti-emperyalist, anti-faşist, barıştan, ilerlemeden yana güçlerin Ulusal Demokratik Cephesiyle, halkımızın savaş birliğiyle gerçekleşebilir. Böyle bir cephede komünistlerin yanında CHP’nin sola açılan yurtsever kanadı, birlikten yana sosyalist partiler, ordudaki yurtsever er, astsubay ve subaylar, ülkesini seven, halkının mutluluğunu ve genliğini isteyen herkes yerini almalıdır. TKP, işçi sınıfını, emekçi yığınları, orta katmanları, ulusun büyük çoğunluğunu Ulusal Demokratik Cephede birleştirmek için savaşıyor.

İşçi sınıfımızın, halkımızın özgürlük, demokrasi, ulusal bağımsızlık ve sosyal kurtuluş için savaşı durmayacaktır. TKP bu savaşın ön sıralarında yürüyor, yürüyecektir.

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
6 Ocak 1978

 

 

29 Kas 2020
paylaş