Yoksulluk sınırı 8.436, açlık sınırı 2.592, asgari ücret 2.825, en düşük emekli maaşı 1.500 lira
AKP iktidarının işbaşına geldiğinden bu yana her yıl asgari ücrete, emekli aylıklarına ve memur maaşlarına yıl içinde yaşanan gerçek enflasyon oranı üzerinden değil, gelecek yıl için hedeflenen ‘sözde enflasyon oranı’ üzerinden zam yaptığını, yılsonu geldiğinde ise, TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranı üzerinden ‘enflasyon farkı’ vererek milyonlarca işçi, memur ve emekli yurttaşı açlık sınırının altında kalan maaşlarla yoksulluğa ve sefalete mahkûm ettiğini hepimiz biliyor ve söylüyorduk. Bu gerçek bir kez daha kanıtlandı.
AKP’nin ‘Memur Kolları’ Memur-Sen ve ‘Toplu Sözleşme’ Tiyatrosu
Kurulduğu günden beri AKP’nin ‘Memur Kolları’ olarak faaliyette bulunan Memur-Sen ile hükümet arasında 2019 yılında gerçekleşen 5. dönem toplu sözleşme görüşmeleri sonrasında 28 Ağustos 2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 2020-2021 yıllarını kapsayan 2 yıllık sözleşme ile memur ve emekli maaşlarında altışar aylık dönemler halinde 2020 yılı için % 4+4+enflasyon farkı, 2021 yılı için ise % 3+3+enflasyon farkı kadar zam yapılması kararlaştırılmıştı.
TÜİK, AKP’nin yalan makinesidir
Sağlıklı ve doğru ekonomik politikaların uygulanabilmesi için, hükümetten bağımsız ve tarafsız olarak istatistik üreten bir kurum olması gerekirken, AKP iktidarının yalan makinesi haline dönüşen TÜİK’in eski başkanı Birol Aydemir basına yaptığı açıklamada; “Eğer enflasyon verisini düşük gösteriyorsanız, gerçek enflasyon sizin gösterdiğinizden daha yüksekse, o zaman sizin uygulayacağınız para-maliye politikaları doğru olabilir mi? Mümkün mü bu?” diyerek, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçek olmadığını itiraf ediyor.
Patron sevici AKP iktidarı; işçi, memur, çiftçi, esnaf, emekli ve EYT’li düşmanıdır
TÜİK’in eski başkanı “enflasyon verilerinin düşük gösterildiğini ve gerçek enflasyonun gösterilenden daha yüksek olduğunu” itiraf ederken, Merkez Bankasının yeni başkanı, 18 yıldan beri ülkeyi sanki başkaları yönetiyormuş gibi “enflasyonu düşürmekte kararlıyız” diye açıklama yapıyor.
Memur-Sen’in figüranlığını yaptığı ‘Toplu Sözleşme Tiyatrosu’ ile verilen % 3’lük maaş zammına, hükümetin yalan makinesi TÜİK'in 4 Ocak 2021 günü açıkladığı sahte enflasyon oranına göre hesaplanan % 4,36’lık ‘enflasyon farkı’ eklenmek suretiyle yandaş medyada “emeklilere müjde” adıyla adeta bir orta oyunu sergileniyor.
Patron sevici AKP iktidarı tarafından asgari ücrette, memur ve emekli maaşlarında yapılan yetersiz maaş ve ücret artışları milyonlarca emekçiyi ve emekliyi bir kez daha yoksulluğa ve sefalete mahkûm etmiştir.
Milyonlarca asgari ücretli işçi ve emekli yurttaş, açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır.
Prim gün sayısı itibariyle kazanmış oldukları emeklilik hakları 4447 sayılı yasa ile ellerinden alınarak emeklilik hakları gasp edilen milyonlarca EYT’li yurttaş, büyük mağduriyetler ve acılar yaşıyor. EYT'li yurttaşlar emekli olamıyor, işsiz kaldığında iş bulamıyor.
Küçük esnafa 500 TL kira yardımı reva görülüyor.
Çiftçiler kredi borçlarını ödeyemiyor, haciz baskısı altında eziliyor.
Milyonlarca genç işsizlikten kıvranıyor, geleceğe dair umutları tükeniyor.
Ekonomik kriz giderek büyüyor halk yoksullaşıyor, milyonerlerin sayısı artıyor.
Emeği ve alınteri ile geçinen milyonlarca emekçi yurttaş yoksulluk ve sefaletle boğuşurken, 'yatırımcı' veya 'iş dünyası' adı verilen bir avuç patron servetine servet katıyor.
Milyonlarca işçinin, memurun ve emeklinin oylarıyla iktidara gelen hükümet, ‘Ekonomi ve Hukukta Reform’ çalışması bahanesiyle ‘İş Dünyası’ adını verdikleri milyarder patron örgütleri olan TÜSİAD, MÜSİAD ve TOBB yöneticileri ile peş peşe görüşmeler yaparken, ‘Emek Dünyası’ temsilcileri olan sendikaların faaliyetlerini engelliyor, emekli sendikalarını kapatmaya çalışıyor, hak arayan işçilerin üzerine polis ve jandarma gönderiyor.
Peki, çaresiz miyiz? Hayır. Bin kere hayır!
Onlar bir avuç, biz milyonlarcayız. Biliyoruz ki, bizim gücümüz birliğimizdedir. Birlikte güçlüyüz, birlikte başarabiliriz. Tek yapmamız gereken el ele vermek, yan yana gelmek, omuz omuza yürümektir.
İşçi, memur, emekli ve EYT’li yurttaş; insanca ve onurlu bir yaşam, güvenceli iş ve güvenli bir gelecek için sendikaya üye ol, mücadeleye katıl. Hayatımızı ve kaderimizi değiştirelim.
Hak verilmez alınır, dilenenler değil, direnenler kazanır!
Emekçiyiz, haklıyız, birleşe birleşe kazanacağız!
- Selim Dikel