Kamu kaynaklarından alıp -aslında sigorta bile olmayan- bireysel emeklilik sistemine kaynak aktarma işi günümüz sosyal politikalarının bir özelliğidir. ABD ve AB’den esinlenmiş olan neoliberal politikaların bir sonucudur. AKP hükümeti de yıllardır aynısını yapıyor. Sözde kaynak yaratma adına AKP, emeklilik yaşını yükseltti. Sağlık sigortası getireceğiz diyerek aileleri borçlandırdı. Durumunu bilmeyen, bir yandan borçlandırılan, üstüne üstlük devletin sağlık sigortasından faydalanamayan yüzbinler var.
Yıllardır sosyal güvenlik sisteminin açıklarından dem vurulsa da, özel sektöre kaynak aktarmalar devam ediyor. Reklam yapılarak teşvik edilen ve devletin yüzde 25 oranında katkı verdiği bireysel emeklilik sistemi bunun son örneği. Sistemden medet uman katılımcı kişi sayısı toplam 3 milyon 818 bini bulmuş. Banka ve finans kuruluşlarınca işletilen Bireysel Emeklilik Sistemi’ne aktarılan devlet katkısı 30 Ağustos itibarıyla yayınlanan temel göstergelere göre 696,8 milyon lirayı bulmuş.
Savaş yoksullaştırır
Şimdi bu bilgilerin savaş ile ne alakası var diyeceksiniz? Savaş demek, “savaş bütçesi” oluşturmak demektir. Ülkeyi savaşa sürükleme gayretkeşliğinin ve çığırtkanlığının altında rant kaygısı yatıyor. Savaş rant, halkın parasının hesabı sorulamaz biçimde özel çıkar çevrelerine aktarılması demektir. Savaştan medet uman sektörler ise silah sanayi başta olmak üzere, paranın hareketinden büyük vurgunlar yapmak isteyen banka ve finans sektörleridir. Savaş, kaynakların uluslararası şirketlere peşkeş çekilmesi demektir. Örtülü ödenek ile kamu kaynaklarının halklar üzerine atılacak bomba, mermi, top olması demektir. Savaş, sadece yoksul insanların sorunudur. Çünkü zenginler çoktan ülkeyi terketmiştir.
Suriye ile savaş ülkemiz halklarına yoksulluk getirecek. Savaşa Suriyeli teröristleri besleyip eğiterek dolaylı olarak giren AKP, şimdiden 900 kilometrelik Suriye sınırında yaşayan kentlerimizi en yoksul hâle getirmeye başladı bile. Sağlığa, eğitime, güzel bir yaşama aktarılabilecek kaynaklarımız, bir avuç emperyalist asalağın cebini dolduracak. Yalnızca gencecik insanlarımızın canlarına mal olmayacak savaş. Ceylanpınar’da, Antakya’da olduğu gibi, emekçi halkların hem canını, hem malını yok edecek.
Savaş çığırtkanlığına son
Biz emperyalist savaşa ortak olmayacağız. AKP’nin bütün bu savaş çığırtkanlığına rağmen halk cevabını veriyor ve verecek. Dün Antakya’da yitirdiğimiz genç kardeşimiz Ahmet Atakan, Suriye ile savaşa karşı çıktığı için, ülkemizde de körüklenen Alevi düşmanlığına karşı yürüdüğü için yapılan gösterilerden birinde öldürüldü. Savaş politikalarına karşı bu onurlu mücadeleyi veren halklar mutlaka kazanacak.
- Fatma Şenden
