Dünya dolar milyarderleri şebekesinin sömürü ve baskısından bıkan işçi sınıfı ve emekçi halk kitleleri meydanlarda. Devrim ruhu emperyalizmin ve kapitalizmin bunalttığı ülke halklarını bir bir sarıyor.
Türkiye
Türkiye halkı gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı 31 Mayıs'ta ayağa kalktı. Ülke çapında milyonlarca insanın katıldığı Mayıs-Haziran direnişi Amerikan İslamcısı iktidarın bütün fiyakasını bozdu.
Brezilya
Türkiye halkını, 14 Haziran'da işbirlikçi tekellerin neoliberal rejimine “Burası artık Türkiye” sloganıyla başkaldıran Brezilya halkı izledi. Brezilya halkı milyonların üç hafta süren isyanıyla yönetimden ilk tavizleri kopardı. Metro ve otobüs zamları iptal edildi. Hükümete yargı örgütünü daha sıkı denetleme imkânı tanıyan anayasa değişikliği tasarısı reddedildi. Yeni petrol yataklarından elde edilecek gelirin sağlık ve eğitime ayrılması kabul edildi.
Mısır
Brezilya halkı ilk başarısını kutlarken, Mısır işçi ve köylü kitleleri, 11 Şubat 2011'de Hüsnü Mübarek yönetimini deviren ilk devrim dalgasını 30 Haziran'daki ikinci devrimci dalgayla daha ileriye taşıdı. Ekmek, özgürlük, sosyal adalet isteyen Mısır halkı, Amerikan İslamcısı İhvan diktatörlüğünü devirdi. Milyonlarca emekçinin görkemli ayaklanması öylesine güçlüydü ki, bir yıl önce Amerika'nın emriyle İhvan'a iktidarı altın tepsi içinde ikram eden Mısır ordusu, halkın iradesine uymaktan başka çare bulamadı.
Suriye
Emperyalist savaş blokunun kiralık mezhepçi çeteler eliyle yürüttüğü sömürgeci istilaya karşı iki yıldır vatanını ve temel haklarını savunan Suriye halkı ve ordusu, 5 Haziran'da stratejik Kusayr kasabasını kurtardı. İşgalcilere karşı kapsamlı bir süpürme harekâtına başladı.
Yeni dönem
Bütün bu gelişmeler, yeni devrimler döneminin içinde olduğumuzu gösteriyor. Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin tepeden tırnağa silahlı güçleriyle uyguladıkları acımasız şiddet artık halkı sokaklardan ve meydanlardan uzak tutamıyor. Egemen güçlerin yatık medya, gerici eğitim sistemi ve dinsel kurumlar eliyle yürüttükleri sinsi beyin yıkama sistemi kitleleri miskin köleliğe razı edemiyor. Büyük sermaye, devlet ve din koalisyonun hilesi ve hurdası, halkı artık kendi sözünü söylemek üzere alanları fethetmekten alıkoyamıyor.
Öncü yetmez
Siyaset sınıf mücadelesidir. Devrimci siyaset, işçi sınıfının kurtuluşuna gönül vermiş öncülerin, yani onların, yüzlerin, binlerin mücadelesiyle sınırlı kaldığnda büyük sermaye, devlet ve din koalisyonu karşısında çaresiz kalır. Bu koalisyonunun sömürü ve baskısı altında, bilinç ve örgütlenme yetersizliği nedeniyle hareketsiz kalan milyonlar harekete geçmedikçe devrimci siyaset, hedeflerine ulaşamaz.
Öncüsüz kitle yetmez
Aynı şekilde, belirli bir bilinç ve örgütlenme seviyesine ulaşıp alanları fetheden kitleler, devrimci öncünün bilimsel teorisi ve kapsamlı mücadele çizgisiyle buluşamadığında, egemen güçler karşısında çaresiz kalır. Emekçi kitleler, sadece sokakları ve meydanları değil, siyasal ve ekonomik iktidar kurumlarını fethetmeleri gerektiğini kavramadıklarında, kendi yeni iktidar yapılarını bizzat kurmak zorunda olduklarını anlamadıklarında, aslında avuçlarının içine aldıkları iktidarı kendilerindenmiş gibi gözüken çıkarcılara teslim ederler. Sömürü sisteminin işleyişini zorlaştırsa da kesinlikle durdurmayan belirli bir sarsıntı döneminin ardından ipler yine sıkı sıkıya sömürü ve baskı koalisyonunun eline geçer.
Yeni dönemin diyalektiği
Yeni devrimler dönemi, isyanlar, ayaklanmalar, savunma savaşları şeklinde kapıya dayandı. Laikliği ve demokrasiyi amaçlayan demokratik devrimler, bağımsızlığı amaçlayan antiemperyalist savunma savaşları ve ulusal devrimler, bankaların ve holdinglerin vurgunculuğuna son vermeyi amaçlayan antitekel devrimler, her türlü sömürü ve zulmü ortadan kaldırmayı amaçlayan sosyalist devrimler artık uzak bir teorik olasılık değil, güncel siyasetin temel konusu olarak önümüzde.
Emekçi kitleler kendi 1905'lerini, kendi 1917 Şubat'larını, kendi büyük anayurt savaşlarını yaratıyor. Biz 1905'imizi yaşıyoruz. Brezilya kendi 1905'ini yaşıyor. Mısır ikinci defa kendi 1917 Şubat'ını yaşıyor. Suriye kendi büyük anayurt savaşını yaşıyor. İşçi sınıfının örgütlü öncüsü ile milyonlarca emekçinin gücünü bir araya getirdiğimizde, hepimiz, kendi 1917 Ekim'imizi yaşayacağız.
- Hülya Kortun