Teslim olmayanlar kazanır

Amerikan İslamcısı AKP’nin Taksim meydanını yasaklama terörüne boyun eğmeyen işçi sınıfı ve dostları, 1 Mayıs 2013’te İstanbul’da tarihimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi savundular. Sömürüye ve zulme isyan eden kitlelerin özgürlük ve eşitlik mücadelesiyle, devrim ve karşıdevrim kapışmasıyla özdeşleşen Taksim’i karşıdevrime asla bırakmayacaklarını haykırdılar. Halkın egemenliğini gasbeden despotların gayrimeşru buyruğuna “Emrin olur, efendimiz” demediler: Dik durdular, onurlarını korudular.

Boynuz kulağı geçer
15-16 Haziran 1970’te dönemin kapitalist iktidar partisi Adalet Partisi, şehrin üç yakasından yürüyüşe geçen işçi kitlelerinin birleşmesini önlemek için şehir hatları vapurlarını çalıştırmamış, Galata köprüsünü dubalarından ayırarak ulaşıma kapatmıştı.

Bugünün kapitalist iktidar partisi AKP daha da ileriye gitti. Vapur, metro, metrobüs, otobüs, Taksim-Kabataş tüneli seferlerini durdurdu. Galata ve Unkapanı köprülerini ulaşıma kapattı. Taksim’i sıra sıra barikatlarla çevirdi. Partilerinin, sendikalarının, derneklerinin çağrısına uyarak Taksim’e çıkmak isteyen kitlelerin üzerine 22 bin polisi, sayısız panzeri, tomayı, zehirli gaz timlerini sürdü. İstanbul’u zehirli gaz bulutu içinde boğmaya çalıştı. Hedef gözeterek gaz fişekleriyle vurdurduğu üç genci ağır yaraladı, sayısız insanı yaraladı.

Suçüstü
AKP iktidarı, özgürlük ve eşitlik mücadelesi veren herkese topyekûn savaş açtığını 1 Mayıs günü uyguladığı genel ve yaygın terörle bir kez daha ortaya koydu. Hiçbir bahane, AKP’nin, katliama tam teşebbüs hâlinde suçüstü yakalandığı gerçeğini gizleyemez. Halkın vicdanı, bu insanlık suçunun cezasını er geç kesecektir.

Gericilerden övgü alanlar
İşçi sınıfı ve dostları sosyalizm, demokrasi, bağımsızlık, laiklik, onurlu barış sloganlarıyla Taksim’e çıkmaya çalışırken, AKP’nin fermanına boyun eğerek Taksim’den vazgeçenler de oldu. 1 Mayıs’ı icazet altında Kadıköy’de kutlamayı içine sindirenler, iktidardan ve yardakçılarından bol bol övgü aldı.

İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun, 1 Mayıs 1977 katliamının kışkırtıcısı eski Tercüman gazetesinin ünlü kalemşoru Rauf Tamer’in, gerici Yeni Akit’in meşhur antikomünist genel yayın yönetmeni Hasan Karakaya’nın övgüleri, bu kesimin boynunda ağır bir zincir olarak kalacak. Karşıdevrimin çizdiği sınırlara dokunmadan, “kumda oynayarak” devrimcilik olmaz.

Özgen örneği
AKP’nin sahte barış girişimine kapılarak “akil insanlar heyeti”ne katılan KESK Başkanı Lami Özgen, 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmakta direnince gazdan nasibini aldı. AKP, sahte barış girişiminin propaganda heyetinde “akil” sıfatına layık gördüğü Özgen’i, işçi sınıfı ve dostlarının Taksim 1 Mayıs mücadelesine katıldığı anda cezalandırmaktan geri durmadı. İşçi sınıfına ve emekçi halka böylesine düşman Amerikan İslamcılarının Kürt halkına barış getireceği fantezisi, somut gerçeklerle karşı karşıya gelince tuzla buz oluyor.

Sahte barış, gerçek savaş
AKP, emperyalizmin bölgesel baştaşeronluğuna terfi etme hırsıyla yeni-Osmanlı hayalleri kuran işbirlikçi kapitalist egemenlerin temsilcisidir. Varlığı ve gelişmesi, içte ve dışta savaş politikasına doğrudan doğruya bağlıdır.

AKP, savaşı genişleterek gerici ve yayılmacı siyasi amaçlarını gerçekleştirme planları kurabilir. Kürt ulusal hareketini Suriye, Irak ve İran’ın üzerine salarak azap askeri olarak kullanmak isteyebilir. Öcalan’ın rehine durumundan faydalanarak kimi dayatmalarda bulunabilir. Ne var ki, halkına karşı sorumlu politikacılar, bu dayatmaları boşa çıkaracak ustalığı göstereceklerdir. AKP’nin savaş politikası, sadece Türkiye, Suriye, Irak ve İran halklarına değil, bizzat Kürt halkına da yıkım ve ölüm getirir. Komşu halkları ve bizzat kendi halkını ateşe atarak barışa kavuşulmaz.

Hep birlikte kazanacağız
AKP 1 Mayıs 2013’te Taksim’de 1 Mayıs’tan vazgeçmeyenlere topyekûn saldırdı. Ne yaptıysa, işçi sınıfının ve dostlarının iradesini kıramadı. Onları teslim alamadı. Bu örnekler yaygınlaşacak. Türkiye halkı teslim olmayacak. Suriye halkı teslim olmayacak. Irak ve İran halkları teslim olmayacak. Kürt halkı ve bizzat Kürt ulusal hareketi de teslim olmayacak, onurlu barışa ve eşitliğe ulaşacak. Hep birlikte sevinçle haykıracağız: Teslim olmayanlar eninde sonunda kazanır.

30 May 2013
paylaş