AKP'nin mavi boncukları

AKP, 2014’te yapılacak yerel yönetim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve 2015 genel seçimlerine en elverişli şartlarda girmek ve kazanmak için şimdiden harekete geçti. Üç seçim, özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçimi, AKP’nin ve Erdoğan’ın siyasi geleceği açısından çok kritik. Bu seçimlerden başarıyla çıkarsa, her türlü muhalefetin defterini dürebileceğini ve bütün toplumu kendi dünya görüşüne göre dönüştürülebileceğini hesaplıyor.

Egemenlere hediye
AKP özelleştirme vurgununa, borsa soygununa son hızla devam ediyor. Boğaz köprülerini ve sekiz otoyolu, geleneksel Cumhuriyetçi büyük sermayenin en önde gelen grubu Koç Holding, yeni İslamcı büyük sermayenin yıldızı Ülker Holding ve Amerikancı İslamcı Malezya devletine ait UEM ortaklığına devretti. Suriye’ye saldıran emperyalist savaş blokunun kontrgerilla birliklerine ev sahipliği yapıyor. İran’a ve bölge ülkelerine karşı füze kalkanını Kürecik’e yerleştirdi. NATO’nun Patriot füzelerini ve 1200 emperyalist askeri Türkiye’ye yerleştiriyor.

Muhaliflere mavi boncuk
Böylece sırtını sağlama alan AKP, muhaliflerine tekrar mavi boncuk dağıtmaya başladı. Mavi boncuk dağıtmak, muhalif kesimleri kararsızlığa sürüklemeyi, onların mücadele iradesini kırmayı, saflarında kargaşa yaratmayı, hiç olmazsa bir kısmında AKP’ye karşı olumlu bir tutum değişikliği sağlamayı hedefliyor.

Kürt ulusal hareketine
AKP, KCK tutuklamaları ve sonu gelmeyen savaş politikalarıyla AKP’den iyice kopan Kürt toplumuna yeni bir açılım başlattığını ilan etti. MİT’e Öcalan’la görüşme yaptırdığını açıkladı. Ahmet Türk ile Ayla Akat Ata’nın Öcalan’la görüşmesine izin verdi. Paris’te katledilen üç Kürt kadın politikacının cenazeleri Türkiye’ye getirildi ve kitlesel törenle gömüldü. Öcalan’ın hücresine televizyon konulduğu duyuruldu.

Milliyetçi-ulusalcı çevrelere
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni AKP’ye muhalif milliyetçi-ulusalcı kesimlerden arındırmayı amaçlayan davaların savcısı olduğunu ilan eden Başbakan Erdoğan birdenbire fikir değiştirdi. 25 Ocak 2013’te Kanal 24 televizyonuna çıkıp orduda komutan kalmadığını, morali bozuk bir ordunun terörle mücadele edemeyeceğini, kendisinin subayların tutuklanmasına karşı olduğunu söyleyiverdi. Ayrıca, Şanghay Beşlisi’ne katılmaktan söz etti. “Geçenlerde Putin’e söyledim. ‘Alın bizi Şanghay Beşlisi’ne, biz de AB’ye allahaısmarladık diyelim, ayrılalım oradan’ dedim. Türkiye’yi bu kadar oyalamanın ne anlamı var?” dedi.

Gerçek ve hayal
AKP sendikacıları, parti ve dernek yöneticilerini, hukukçuları, öğrencileri, gazetecileri habire içeriye atıyor. Basmadığı muhalif dernek ve kuruluş, ele geçirmediği kamu kurumu, hapse atmadığı Kürt politikacı neredeyse kalmadı. Roboski’yi hâlâ sır perdesinin arkasında tutuyor. Operasyonları durdurmuyor. Fakat yeni bir açılım başlattığını davul zurnayla ilan ediyor.
Türkiye’yi NATO toprağı ilan etti. Amerikan füzeleriyle donattı. Sömürgeci birliklerle ve çetelerle doldurdu. Ama Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmaktan söz ediyor.

Orduda neredeyse subay bırakmadı. Uzun süre işbirliği yaptığı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u bile içerde tutuyor. Ama subayların tutuklanmasına karşı olduğunu söylüyor.
AKP’nin icraatları somut, vaadleri soyut. Yabancı ve yerli egemenlere verdiği hediyeler birbirinden değerli, muhalefete verdiği tek hediye ise mavi boncuk. İçte ve dışta yürüttüğü savaşlar gerçek, ama barış istediği sanal. Tıklım tıklım hapishaneleri hakiki, ama tutuklamalara karşı olduğu sadece hayal.

AKP başarılı olacak mı?
AKP kendisinden uzaklaşan işbirlikçi liberal çevreleri son hamleleriyle yeniden kazandı. Açılım ilanıyla Kürt ulusal hareketinde beklentiler oluşturdu. Tutuklamalara karşı olduğu söylemi ve Şanghay Örgütü demeci, milliyetçi-ulusalcı çevrelerde kafa karışıklığı yarattı.

AKP üç kritik seçimden başarıyla çıkmak, Erdoğan “aşırı uçlar dışında her çevreyi kucaklayan ulusal önder” imajıyla başkan seçilmek istiyor. İşte bu yüzden, mavi boncuk politikasını teşhir etmek büyük önem taşıyor.

14 Şub 2013
paylaş