Milton Parra Rivas öldürüldü

İnsan hakları haftasının sona ermesinin üzerinden 24 saat bile geçmeden 11 Aralık 2012 tarihinde yıllardır neredeyse her hafta bir sendikacının katledildiği Kolombiya’dan bir cinayet haberi daha aldık. Kolombiya’nın 6000 nüfuslu Puerto Gaitan kasabasında İspanya kökenli CEPSA şirketinin taşeronu Termotecnica Coindustrial firmasında elektrikçi ve operatör olarak çalışan Milton Parra Rivas adlı işçi, sırf sendikal çalışma yürüttüğü için silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti.

Güney Amerika kıtasının kuzey batısında bulunan, Büyük Okyanus’un doğu sınırının belirlendiği, ilerici Lula Brezilyası’nın ve onun en yakın müttefiki Chavez’in Venezuela’sının yanı başındaki bu uçsuz bucaksız ormanların ve verimli toprakların ve maden yataklarının ülkesi Kolombiya, Milton Parra Rivas’a dar edildi. Milton, 11 Aralık 2012 sabahı Puerto Gaitan kasabanın diğer emekçileri gibi işine gitti. O sabah eğer sendikal faaliyetleri bırakmazsa katledileceğine dair bir tehdit telefonu aldı. Milton son dönemde gittikçe sıklaşan bu tehdide aldırış etmedi. Sendikal çalışmanın dışında kalmayı hiç aklından geçirmemişti. Kiralık katil onu öğleden sonra çalıştığı Termotecnica firmasının yakınında bulunan Puerto Gaitan Belediye binası önünde pusuya düşürdü. Ve Kolombiya’da 2012 yılı içerisinde 35. işçi de katledildi.

Peki kim öldürdü Milton Parra Rivas’ı? Onu İspanya’dan Kolombiya’ya kadar ellerini emekçilerin boğazına uzatan sermayedarlar öldürdü. Buna şüphe yok. Bu katliama aracı olanlar ve göz yumanların da adresleri açık. Ülkesini ABD emperyalizminin oyun alanı hâline getiren ve kendi topraklarında sermayenin sonsuz adam öldürme hürriyetini savunan Kolombiya’nın işçi düşmanı hükümeti. Ve eli kanlı kiralık katiller ise tetiği çekti. Aynen Kolombiya’da da öldürtenler de, öldürenler de şimdilik elini kolunu sallayarak dolanıyor.

Kolombiya öyle bir ülke ki Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu İTUC verilerine göre 2010 yılında 48 sendikacı, 2011 yılında 49 sendikacı, 2012 yılında ise 35 sendikacı öldürüldü. Sendikal çalışmalardan dolayı yaralananlar, tehdit edilenler, sakat kalanlar, işten atılanlar bir başka yazının konusu. Ve üstelik de bunlar İTUC verileri. Yani her şey ilgili ülkedeki üye konfederasyonların bildirimine bağlı. Dolayısıyla eksik, bildirilmeyen ölümler burada sayılmıyor. İnsanın söylemeye dili varmıyor ama yukarıdaki ölümlerin fazlası var eksiği yok.
Şimdilik şu açık ki bir işçi, bir sendikacı daha öldürüldü. Biz yeni bir yıla daha girdik. 2012 bitti. 2013 onsuz başladı. O, 2012’de Kolombiya’da öldürülen son işçiydi, son sendikacıydı. Dünyada 2012 yılında öldürülen son sendikacı, işçi kimdi onu şimdilik bilemiyoruz.

İşçilerin, sendikacıların, hakkını arayanların öldürülmeyeceği bir dünya kurmak için mücadelemizi 2013’te de sürdüreceğiz.

07 Şub 2013
paylaş