E-5, Merter’den eski Londra Asfaltı’na doğru devam eden caddenin (Merter’in içinden geçen) başlangıcında bir zamanlar DİSK’e bağlı Lastik İş Sendikası’na ait binanın 5. 6. ve 7. katlarında DİSK’in Genel Merkezi vardı. Bizim kuşağımız hatırlar. Bu adreste şimdi bir otel var. E-5’e inerken yolum bu binanın önünden geçiyor. Binayı görünce bazı şeyleri hatırlıyorum:
Önemli eylemlerin kararları alınmadan önce; yine o zamanki adıyla Spor ve Sergi Sarayı’nda mutlaka DİSK Genel Temsilciler Meclisi toplanır, gündemdeki eylem bütün gün tartışılır ve eğilim belirlenir, sonra da bu eğilime göre karar alınırdı. Bu toplantılara katılan temsilci ve öncü işçilerin sayıları da 7 bin ile 10 bin’den az olmazdı.
Örneğin; 15 -16 Haziran’ın direniş kararı bu binada verildi. O zamanlar bina tamamlanmamış, inşaat hâlinde. 2-3 gün DİSK’e bağlı sendika yöneticileri, işyeri temsilcileri, öncü işçiler ve DİSK yöneticileri saatlerce tartışarak eylemin amaçlarını ve nasıl yapılacağını kararlaştırdılar. Yani; “tabanın söz ve karar sahibi olması” ilkesini uyguladılar.
Bu binanın önünden geçtiğimde yine; 1 Mayıs’ların, 8,5 ve 4,5 aylık MESS Grevleri’nin, 5 günlük DGM Direnişi’nin, 20 Mart Faşizme İhtar Direnişi’nin daha hatırlayamadığım birçok eylemin ve direniş kararının aynı yöntemlerle bu adreste, DİSK Genel Merkezi’nde alındığını hatırlarım.
Bu binanın önünden geçerken bir konuyu daha hatırladım: 7. Kongre’de Kemal Türkler DİSK Genel Başkanlığını kaybettikten sonra DİSK’te görev yapan uzmanlardan bazılarının iş akdi feshedilince, DİSK’e gidenlerin arasında bulunanlardanım. Sayımız 500’e yakındı. DİSK binasının 6. katında beklerken Kemal Türkler toplantıdan çıkarak; bizlere "orada ne aradığımızı ve binayı hemen terk etmemizi" söyledi. Orada bulunan bizler de arkamıza baka baka binayı terk ettik.
Bir de DİSK binasının altında Maden-İş Sendikası’na ait olduğu söylenen bir matbaa vardı. DİSK’e bağlı bütün sendikaların yayınlarını sıralamaya göre basarlardı. Biz de 15 günde bir çıkan Maden-İş’in Sesi gazetemizi buradan alırdık.
Bunları neden yazma gereği duydum? Ben eski DİSK Genel Merkezi olan Lastik-İş’e ait binanın önünden geçerken rahatsız oluyorum. Nedeni basit: Orada yapılanlar, yaşananlar ve karara bağlananlar benim gibi binlerce insanın, işçi sınıfının sendikal ve siyasal mücadelesine bağlanmamızın önemli yol göstericilerindendir. O yerde bir otel binasının olması bende kötü bir ruh hâli yaratıyor. Ama şuna da inanıyorum ki, çok uzun olmamak kaydıyla o bina tekrar DİSK’e, "sınıf ve kitle sendikacılığı" anlayışına hizmet etmesi için geri alınacaktır.
Sıcağı sıcağına yeri gelmişken, THY çalışanlarının ve Hava-İş Sendikası’nın eylemi tüm emekçilerin "iş güvenliği, kıdem tazminatı ve grev hakkı" için yapılan bir eylem. Bu eyleme tüm komünistlerin, sosyalistlerin, demokratların, sendikalı sendikasız tüm emekçilerin omuz vermeleri ve eyleme sahip çıkmaları sınıfsal görevleridir.
15 -16 Haziran’a karar verenler, Kemal Türkler’in cenazesini o binada 3 gün ziyaret eden yüzbinler, bu ruhu yaşatmaya çalışanlar ve bu iddiada bulunanlar: biraz geçmişe bakıp, görerek ve hatırlayarak sendikal ve siyasal birlikteliğimizi güçlendirmemiz gerekmez mi?
- Ekrem Sarıoğlu