Gelir dağılımında kast sistemli Hindistan’dan bile kötüyüz

24 Eyl 2015

Türkiye İstatistik Kurumu yani TÜİK son dönemde sevindirici rakamlar açıklıyor. Ama açıklanan rakamlar diğer veriler dikkate alındığında pek gerçekçi görünmüyor. İşte TÜİK’in bu son dönem çalışmalarından biri de 18 Eylül’de açıklanan Gelir Ve Yaşam Koşulları Araştırması oldu.

Bu araştırmaya göre; gelir dağılımda adaleti gösteren yani sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımının iyileştiğini, sıfırdan uzaklaştıkça gelir dağılımının kötüleştiğini gösteren Gini katsayısının binde 9 gerilemeyle 0.400’den 2014’te 0.391’e gerilediğini söylüyor TÜİK. Oysa kast sistemi bulunan yani bir sınıftan diğer sınıfa geçişin yasak olduğu Hindistan’da bile Gini katsayısı 0.33 düzeyinde bulunuyor.

2005’TE GELİR DAHA ADALETLİ DAĞILIYORDU

Anlayacağınız TÜİK’in gelir dağılımında düzelme var diye duyurduğu veriler kast sisteminin bulunduğu Hindistan’dan bile kötü durumda. Bu arada 2005 yılında Türkiye’de Gini katsayısının 0.38 olduğunu hatırlatalım. Yani gelir dağılımı AKP’nin ilk döneminde daha adaletli hâle gelmişti. Ama şimdi 0.40’dan 0.39’a geriledi diye TÜİK hepimizi sevindirmeye çalışıyor.

GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZULMA BÜYÜME HIZINI DÜŞÜR

Hâlbuki 2005’ten sonra bu ülkede gelir dağılımında yaşanan bozulma ekonomide büyüme hızını düşürdü. Çünkü gelir dağılımındaki bozulma kısa dönemde toplam talepte azalmaya, dolayısıyla ekonomide durgunluğa neden oluyor. Yine adaletsiz gelir dağılımı uzun dönemde büyüme hızını düşürüyor. Son dönemde büyüme hızındaki gerilemenin en önemli nedenlerinden biri işte bu gelir dağılımındaki bozulma oluyor.

TÜİK SORULARI DEĞİŞTİRİP MADDİ YOKSULLUĞU DÜŞÜRMÜŞ

Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…

Anlattık, çünkü sözkonusu araştırmada, TÜİK, maddi yoksulluk yaşayanların oranını 2013’te 43.8 düzeyindeyken 2014 için 29.4’e düştüğünü duyurdu. Bu ani düşüşün nedeni sorulduğunda, TÜİK, soru şeklini değiştirdiğini söyledi. Yani beklenmedik harcamalar, evden bir hafta uzakta tatil, kira, konut kredisi gibi ödemelerde zorluk, iki günde bir et, tavuk balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, otomobil, çamaşır makinesi, telefon, renkli televizyondan yoksunluk içeren 9 maddeden en az 4 tanesini ekonomik nedenlerle karşılayamayanların maddi yoksunluk yaşadığı düşünülüyor.

İşte bu çalışma, 12 ayda, TÜİK’e göre birden herkes en az iki günde bir et yemeye başlıyor, tatile çıkacak parasını hazır ediyor, doğalgaz ve elektrik parasını tak diye vezneye ödüyor, beklenmedik harcamalarını al sana beklenmedik harcama deyip şak diye yatırıyor, istediği an otomobil almak için parası hazır bekliyor. Böylece maddi yoksulluk oranı 14.4 puan geriliyor. Yani 12 ayda adeta maddi yoksunluk çekenlerin yarısı zenginleşiyor. Oysa pek çok ailenin artan gıda enflasyonu nedeniyle iki günde bir et, balık, tavuk yemesi mümkün değil. Ve 2014’te yaşanan ekonomik daralma nedeniyle vatandaşın, sorulan dokuz sorudan en az 4’ünü karşılaması pek de mümkün görünmüyor. İşte bu nedenle maddi yoksulluk oranındaki bu ani gerileme pek inandırıcı değil.

Anlayacağınız sık sık hesaplama yöntemi değiştirip verileri güzelleştiren TÜİK, 10 bin 822 dolardan 9 bin 901 dolara gerileyen kişi başına geliri aniden 25 bin dolara çıkartabilir. Sakın şaşırmayın.

paylaş