Somali’yi mahvedenler Somali için toplanıyor

24 Şub 2016

Uzun yıllar boyunca Batılı ülkelerin de kışkırtmasıyla iç savaşlar yaşayan, kıtlıkla boğuşan Somali için bugün İstanbul’da 51 ülke ile 12 uluslararası/bölgesel kuruluşun katılacağı Somali Yüksek Düzeyli Ortaklık Forumu Toplantısı gerçekleştirilecek. Forum 2012 yılında “Somali için Yeni Düzen” sürecinin en üst düzey karar alma mekanizması.

İki gün süreli toplantıda ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunların yaratıcıları, yani Somali’yi mahvedenler, bu talihsiz ülkeyi nasıl kalkındıracaklarını, insanlarını nasıl mutlu edeceklerini konuşacaklar. Altıncı kez hem de.

Kendi kendine yeten bir ülkeydi

Somali, uzun yıllar boyunca iç savaşlarla, açlıkla boğuşan bir ülke. Çocuk ölümleri rekor düzeyde. Yakın bir zamanda BM’nin beş bölgesini kıtlık alanı ilan ettiği Somali, hiçbir zaman mükemmel gelişkinlikte olmasa bile kendisine yeten bir ekonomiye sahipti. Kuraklığın sık yaşandığı bir coğrafyada olmasına rağmen ekilebilir alanlarında tarım yapılabilen bu ülkede, bir zamanlar tüm dünyaya koyun derisi ihraç edecek kadar gelişkin bir hayvancılık sektörü de vardı. Yüzde 55’i genel olarak göçebe, yüzde 45’i de yerleşik olan ülke nüfusunun yüzde 20’si ziraatla uğraşıyordu.

Ülke dışına çok sayıda “ekonomik mülteci” de veren Somali, az da olsa işgücü ihracı yapan bir ülkeydi. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre 500 bine yakın Somalili işçi, petrol üretim sektöründe çalışmak üzere halen Körfez ülkelerinde bulunuyor.

Bir zamanlar...

1980’li yılların başlarında Somali’de sorunlar, kargaşalar mevcuttu. Ama bu tarihten sadece bir on yıl kadar önce ülkenin tümüne yeten bir tahıl üretimi vardı . Yüksek kalitede koyun postu ihracında da hatırı sayılır bir yere sahipti. Bir zamanlar bu ülkenin ikinci önemli ihraç maddesinin muz olduğuna inanmak çok zor. Milli ekonomisinin zayıf olması 1970’ler boyunca süregelen kimi faktörlerle ilgiliydi. Kuraklık, petrol fiyatlarındaki artış, enflasyon, Etiyopya ile yapılan savaş gibi ülke dışı bu faktörler Somali’nin bugünkü trajik halini yarattı. Etiyopya, Somali’yi ABD’nin desteğiyle işgal etmişti.

Bugün nedense medyanın doğal bir afet olarak gördüğü kıtlık, aslında “insan eliyle” yaratılmış bir sorun. Emperyalist tekellerin elde kalan ürün fazlalarını çok ucuz fiyatlarla ihraç etmeleri, aralarında Somali’nin de bulunduğu “ekonomisi kendine yeten” ülke tarımlarını da etkiledi. Bunun sonucu olarak kendi ürününü, kendi pazarında bile satamayan Somalili tarımcının ekim yapmaktan vazgeçmesi kıtlık denilen olgunun doğmasına yol açtı. Ucuz ama sadece parası olanların alabileceği ABD tarım ürünlerinin varlığı yüzünden Somali’de tahıl üretimi sona erdi.

Oysa eskiden de kuraklık vardı ama kimse açlıktan ölmüyordu: İki nedeni vardı bunun. Birincisi Afrika ziraati bugünkünden çok daha çeşitlilik barındırıyordu. Bir üründen verim alamazsa diğerine yönelebiliyordu Somalili çiftçi, diğer Afrikalılar gibi. İkinci neden ise ormanlar çok daha fazlaydı bugünkünden. Yüzyılın başında çay, kahve, keten, kakao, fındık üretimi yapılan Afrika kıtasının verimli tarımsal alanları, uluslararası tekellerin doğayı da yıkıma uğratan üretim teknikleri yüzünden yok olup gitti.

Ambargoyla vurdular

Bir başka önemli etken de 1983 yılında sığır vebası gerekçesiyle Somali’nin canlı hayvan ihracına getirilen ambargo oldu. Ülke en önemli ihraç pazarı olan Suudi Arabistan’ı kaybetti. En önemli müttefiki Sovyetler Birliği ile 1977 yılında bağlarını kopararak ABD’ye yönelmesi de ülkenin sorunlarının artmasına yol açtı. IMF ile borç anlaşması yapması ülkenin felaketi oldu. IMF ülkeyi 1991’de “başarısız devlet” ilan etti. 1982’de Dünya Bankası’nın Yapısal Düzenleme Planı’nın kabulü ülke ekonomisi emperyal kurumlara iyice bağlandı.

Eş şebab bahanesi

Ülkede başlayan iç savaşa müdahale eden ABD’nin bu ülkedeki çıkarlarının en iyi koruyucusu Siad Barre idi. Barre iktidardayken Philips, Amoco, Chevron, Conoco gibi petrol şirketlerine ayrıcalık tanımıştı. Kısıtlı petrol kaynakları olmasına rağmen ABD’nin bu ülkeye ilgisi çok olmuştur. Bugün tüm dünyanın yardımına muhtaç bir ülke haline getirilen Somali’ye, İslamcı Eş şebab örgütünün varlığı nedeniyle ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülke yardım göndermiyor. Barre döneminde ülkenin var olan kaynaklarını kullanma ayrıcalığına sahip olan ABD’nin Eş şebab bahanesiyle yardım yapmaması, onu binlerce insanın kıtlığa bağlı hastalıklar yüzünden ölmesinin sorumlusu yapıyor.

İşte bugün İstanbul’da toplanan ülkelerin çoğu Somali’yi bugünkü duruma sokan ülkeler. Her zamanki utanmazlıklarıyla şimdi, talihsiz, Somali’nin kurtarıcısı rolündeler. İnananlar varsa toplantıyla ilgili gelişmeleri izlesinler. “Rol” yapanları seyredip sevindirmek de lazım.

paylaş