- T24
Yazının başlığı saçma, biliyorum.
Ama durum da saçma.
Erdoğan Rus uçağının düşürülmesini savunarak da, yedi ay sonra“Kusura bakmayın” diye özür dilediğinde de puan alabiliyor.
En azından hiç zorlanmıyor.
İsrail politikasını değiştirdiğinde de, başka konularda da...
Önce aklına eseni yapıyor...
Sonra 180 derece tersine dönüyor...
Her şeyi istediği gibi yapabiliyor, tereyağından kıl çeker gibi...
Saçma değil mi?
Dünyanın herhangi bir yerinde böylesine radikal değişikliklere giden siyasetçinin ödü patlar.
“Şimdi muhalefet benim canıma okur” diye korkar.
Erdoğan korkmuyor.
Niye korksun ki!
Onun zorlanmamasının en büyük nedenleri arasında, görevi iktidarı zorlamak olan CHP ve MHP’nin beceriksizliği de var.
Bahçeli’nin MHP’si uzun süredir AKP’nin bastonu gibi.
Kılıçdaroğlu’nun CHP’si de Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara neredeyse gönüllü olarak düşüyor. Ve ne yaparsa yapsın hep iktidarın birkaç adım gerisinden geliyor.
* * *
Son zamanlarda Erdoğan önemli adımlar attı.
İsrail’le ve Rusya ile barışma hamlesi yaptı; sırada başka devletlerle yakınlaşma ve Suriye politikasının değiştirilmesi var.
Ben tam da, muhalefet yine şaşkın, çaresiz, etkisiz...
diyecektim ki...
Bir de baktım...
CHP atağa kalkmış.
Hem de ne atak!
Kılıçdaroğlu kürsüden yeri göğü inletiyor.
Rusya’dan özür dilenmesine köpürüyor:
“Kimsin sen özür dileyecek? Senin Türkiye'yi temsil etme gücün yoktur. Sınırımızı ihlal eden Rusya. Angajman kurallarını biz belirledik. Sonra Rusya'dan özür diliyorlar. Sen bu ülkenin onurunu gururunu ayaklar altına aldın. Sınırımızı ihlal eden Rusya, özür dileyen biz!”
Yani?
Özrü Türkiye değil Rusya dilemeliydi.
Bravo!
Bence bu “sıkı” muhalefetle CHP’nin oyları şimdiden ikiye katlanmıştır.