Halep saldırısını MİT mi yönetiyor?

Suriye ordusu geçen hafta Halep kentinin tamamını kuşatma altına alarak radikal İslamcı terör guruplarının ikmal yolunu kapatmıştı. Kuşatma altına alınan silahlı terör guruplarına teslim olmaları için zaman verilerek teslim olanların af kapsamına alınacağı açıklanmıştı.

Yaklaşık bir hafta süren abluka sonrasında Türkiye'de toplantı yapan terör gurupları, kuşatmanın kırılması için büyük bir saldırı başlatılması kararı almış ve yaklaşık 20 bin kişilik askerî bir gücü Güney Halep bölgesine sevk ederek geniş çaplı bir saldırı başlattı. Suriye ordusu ilk iki gün yoğun saldırı sürecinde bazı mevzilerden geri çekilmek durumunda kaldı ise de sonrasında saldırıyı püskürterek kuşatmayı sürdürmeyi başardı. Saldırının ilk gününde Ramusa kasabasına ulaşmaya çalıştılar. Böylelikle Ramusa’dan geçen Halep-Nubbul kara yolu kesilmiş ve kuşatma önemli oranda kırılmış olacaktı.

Yerel kaynaklar Ramusa’dan geçen Halep-Nubbul karayolunun açık olduğunu, silahlı terör guruplarının önemli kayıplar vererek geri çekildiklerini belirtiyorlar. Saldırıların yoğunlaştığı topçu okulu ve civarının sıklıkla el değiştirdiği, zaman zaman Suriye ordusunun geriye çekilerek o bölgeyi havadan ve karadan uzun menzilli füzeler ile vurduğu ifade ediliyor.

Halep kentinin güneybatı bölgesinde olan Al Ramus çimento fabrikası, İskan fabrikası, 1070 konutları civarında devam eden şiddetli çatışmalar sonucunda çok sayıda silahlı teröristin öldürüldüğü, bölgenin kontrolünün şu an için Suriye ordusunda olduğu bildiriliyor.

Bölgede ulaştığımız yerel kaynaklar Fetih Ordusu adı altında yan yana gelen silahlı terör gruplarının bu saldırısını MİT’in ve Türk özel harekât birliklerinin koordine ettiğini iddia ediyorlar. Bölgede şiddetlenen çatışmalara yer yer bu güçlerin de katıldığını belirten yerel kaynaklar, İdlib kentinden bölgeye yapılan lojistik ve insan takviyelerin yine MİT tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekiyorlar. Türkiye'de yapılan ve aralarında Nusra, ÖSO ve Ahrar-u Şam örgütlerinin de bulunduğu 20’ye yakın terör gurubun Fetih Ordusu adı altında toplanmalarını ve birlikte saldırılar organize edilmesinin örgütlenmesini de MİT’in yaptığını iddia eden yerel kaynaklar, "Türkiye hâlâ Suriye’deki savaşta aktif olarak yer alıyor" açıklamasını yapıyorlar.

Saldırı toplantısı Ankara'da yapıldı

Halep saldırısı için Ankara'da toplantı yapıldığı ve saldırı kararının burada alındığı belirtiliyor. 6 Ağustos 2016 günü gerçekleştirilen toplantı sonrasında El Cezire TV’ye açıklama yapan sözcü Muhammed El Abdullah açıkça: “Ankara’da Türkiyeli yetkililerle, Erdoğan’ın onayıyla İstihbarat ve ordu komutanlarının da yer aldığı toplantıda Suriye’nin tüm cephelerinden 20 bin militan toplanarak Halep kuşatmasının kırılması için karar alındığını” ilan etti. Türk yetkilerin de bu toplantıya katıldığını, karada etkin olduğunu ve saldırı organizasyonunda bizzat yer aldığını ifade etmiş oldu.

İlk kez bu kadar açık olarak Suriye'de gerçekleştirilecek bir saldırının organizasyonun Ankara'da yapıldığı, toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ile ordu mensuplarının ve MİT’nin katıldığı ifade ediliyordu. Bugüne kadar benzer toplantılar gizli yapılarak basına açıklamalar yapılmıyor, hatta sürekli yalanlanıyordu. Uluslararası hukuk kuralları hiçe sayılarak komşu bir ülkedeki mevcut rejimi yıkmak amaçlı bir toplantıya ve saldırıya Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı, saldırıyı bizzat planladığı böylelikle ifade edilmiş oldu.

Toplantıda Fetih Ordusu adı altında 20 bin silahlı unsurun değişik cephelerden toplanarak Halep cephesine sevk edilmesi ve koordineli olarak güçlü bir saldırı ile kuşatmanın kırılarak Halep kentinin işgal edilmesi planlandı. Toplantı sonrasın Fetih Ordusunun büyük Halep taarruzu başladı. Ancak kısmi kazanımlar dışında Halep kuşatması kırılmadı ve ciddi kayıplar verilerek daha önceki mevzi durumuna tekrar çekilmek zorunda kaldılar.

Dün gece bu saldırıların üçüncü dalgası gerçekleştirildi. Bütün gece devam eden saldırlar sonrasında bu sabah itibarıyla durumun sakin ve çatışmaların şiddetini kaybettiği belirtiliyor. Saldırılar sonucu amaçlarına ulaşamayan terör gurupları ciddi kayıplar vermek durumunda kaldılar. Topçu kışlasının bir bölümünü ele geçiren terör grupları, Suriye ordu birliklerinin hava harekâtı sonrasında buradan da çekilmek durumunda kalmışlardır.

Halep savaşı dönüm noktası olacaktır

Beş yıldır devam eden Suriye savaşında Halep kenti hiçbir zaman silahlı güçlerden yana olmadı. İçeriden Halep kentini düşüremeyen ve etkin olamayan silahlı terör grupları ilk olarak Şeyh Maksut mahallesinden kente sızarak saldırılarda bulunmuş, tüm çabalarına rağmen Halep asla düşmemişti. Suriye halkı tarafından Suriye’nin kalbi kabul edilen Halep kenti Suriye savaşında da tarih yazarak zaferini ilan edecektir. Stratejik açıdan önemli olan Halep direnişi Suriye savaşının kazanımında da önemli bir rol üstlenecek ve terör grupları Halep yenilgisi sonrasında İdlib kırsalına sıkışacaktır. Bu da onlar için sonun başlangıcı olacaktır.