- ABC Gazetesi
Önümüzde geçemeyenlerin; -liberallerin o çok sevdiği kavramla- hem ‘vicdanen’, hem de siyaseten sınıfta kalacağı bir sınav var. Belki de Suriye’de emperyalist işgalin başladığı 2011’den bu yana önümüzdeki en çetin sınav.
İnsan tercihleri ile yaşar ve her tercih bir vazgeçiştir!
Şimdi tercihinizi ya emperyalist işgalden, ya da Suriye halkından yana kullanacaksınız. Arası deresi yok, aması fakatı yok.
Hamaset ile laf kalabalığı ile geçiştirilecek bir konu değil.
Kafanızı kuma da soksanız, kulağınızın üzerine de yatsanız kaçamayacağınız bir sınav!
Çünkü Türkiye’nin aydınlık geleceğinde iddiası olanların bugünkü tavrı yarınlar için kayıt altına alınacak.
Bakın 2011’de türlü provokasyonlar ile komşu ülkemizde emperyalizm bir işgale soyundu.
Yüzbinlerce insan öldü, milyonlarcası evinden, yurdundan edildi…
Kadınlar, liderlerinin ‘hilafet’ ilan ettiği camiyi havaya uçuracak kadar psikopatlaşan canilerce, tecavüze uğradı, köle pazarlarında satıldı.
Suriye halkı dişi ile, tırnağı ile direndi işgalciye ve onun taşeronu cihatçı örgütlere…
2012’nin Ekim ayında yan yana, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol” diye bağırdık.
Suriye’nin parçalanmasına direndik…
Türkiye-Katar-Suud desteği olmaksızın beş metre ilerleyemeyecek adamların önderliğinde Suriye’de bir halk devrimi olacağını iddia edenlere, ‘yemezler’ dedik…
Bu bir iç savaş değil, emperyalist işgaldir diye ısrar ettik…
Tarih bizi değil, biz tarihi haklı çıkarttık ve Suriye savaşın ilk şokunu atlatarak yüzünü zafere döndü, savaşın başında imkânsız denileni başararak, 2011’de kimsenin hayal bile edemeyeceği mevziler kazandı. Dinci-liberal koronun ‘ümmetimiz katlediliyor’ diye veryansın ettiği Halep cihatçılardan temizlendi. Astana görüşmelerinde, diktatör denilen, katil denilen meşru Suriye hükümeti muhatap alındı.
Bu işgalin asıl müsebbibi ABD emperyalizmi, YPG’ye ağır silahlar verirken işin bu noktaya varacağını yazdık, çizdik; “Tarihsel bir sorumluluğunuz var, bu bir savaş çocuk oyuncağı değil" diye…
Bugün Suriye’nin kuzeyinde pıtrak gibi açılıyorsa ABD üsleri, iki yıldır IŞİD’in ablukasında olan 100 binin üzerinde sivilin yaşadığı Deyr ez Zor’a ulaşmaya çalışan Suriye Ordusu’nun önü ABD’nin önlüğündeki koalisyon güçleri tarafından kesiliyorsa, misal kendi topraklarında düşürülüyorsa bir Suriye uçağı, ya da ÖSO ile kol kola operasyonlar yürütülüyorsa ve ne yazık sonu gelmiyorsa bu örneklerin, burada bir tercih yapmak gerekli.
Ya emperyalist işgal ya da Suriye halkı…
Tercihinizi yapacaksınız ve anlatacaksınız Kürt kardeşlerimize sizin tarihsel ortağınız bölge halklarıdır diye, soracaksınız çekinmeden "senin işgalci ile ne işin var" diye, uyaracaksınız “2003 Irak işgali başlayan ve kanlı Arap ‘baharları’ ile devam eden emperyalizmin Ortadoğu müdahalesi yeni bir döneme giriyor” diye…
Suriye Demokratik Güçleri ortak komutanı Rojda Felat “Suriye ve Rusya’nın planlarını bozduk” derken, Suriye Demokratik Konseyi eş başkanı İlham Ahmed Suud’a işbirliği çağrısında bulunurken, YPG Haseke Amude’de Arap aşiretlerine “Suriye hükümetine karşı birlikte hareket edelim” önerisini sunarken, Tel Abyad’da bulunan gümrük binasına ABD bayrağı asılırken tarafsız kalamazsınız...
Tekrar ediyoruz; bu ülkenin aydınlık geleceğinde iddiası olanlar; bakın bu bir savaş, şakası yok, aması, yok, fakatı yok…
Baştan söyleyelim, bu savaşın sonucu belli; bugüne kadar boyun eğmeyen Suriye halkı, bir adım bile geri atmayacak, işgalciye tek bir çakıl taşı dahi vermeyecek. Ama sizin bugünkü tercihiniz bu memleketin geleceğini etkileyecek. O yüzden kafanızı kuma gömmeyeceksiniz, kulağınızın üstüne yatmayacaksınız ve tercihinizi yapacaksınız;
Ya emperyalist işgal ya da Suriye halkı…
