Alev Doğan

17 Oca 2018

 

Bu sorunun cevabı yazının sonunda önce başa dönelim.

Hatırlatmaya tekrar tekrar gerek yok; Suriye 2011’de emperyalizmin hedefleri doğrultusunda  bir işgale uğradı. Türkiye-Katar-Suud destekli  -barbar demekte hiç de abartmış olmayacağımız- çetelerce Ortaçağ karanlığını aratmayacak günler yaşadı. Yüzbinlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarcası sığınmacı olarak dünyanın dört bir yanına dağıldı.

Buraya kadar tamam…

Buna vicdanı vasatın biraz üzerinde olan her insan katılacaktır.

22 Haz 2017

 

Önümüzde geçemeyenlerin; -liberallerin o çok sevdiği kavramla- hem ‘vicdanen’, hem de siyaseten sınıfta kalacağı bir sınav var. Belki de Suriye’de emperyalist işgalin başladığı 2011’den bu yana önümüzdeki en çetin sınav.

İnsan tercihleri ile yaşar ve her tercih bir vazgeçiştir!

Şimdi tercihinizi ya emperyalist işgalden, ya da Suriye halkından yana kullanacaksınız. Arası deresi yok, aması fakatı yok.

Hamaset ile laf kalabalığı ile geçiştirilecek bir konu değil.

Kafanızı kuma da soksanız, kulağınızın üzerine de yatsanız kaçamayacağınız bir sınav!

Çünkü Türkiye’nin aydınlık geleceğinde iddiası olanların bugünkü tavrı yarınlar için kayıt altına alınacak.

Bakın 2011’de türlü provokasyonlar ile komşu ülkemizde emperyalizm bir işgale soyundu.
Yüzbinlerce insan öldü, milyonlarcası evinden, yurdundan edildi… 

Kadınlar, liderlerinin ‘hilafet’ ilan ettiği camiyi havaya uçuracak kadar psikopatlaşan canilerce, tecavüze uğradı, köle pazarlarında satıldı.