Yine Bir ÖSYM Skandalı

16 Tem 2017

 

Her sınavı ayrı bir skandala gebe olan...

Her yıl ayrı bir yanlış yapan ve yanlışını çoğu kez yama usulü kapayan...

Şaibeli bulunan sınavlarında adayların endişe ve sorularını cevapsız bırakarak eleştirilere hedef olan...

Üniversiteye girişi yıllardır anlık ve istikrarsız kararlarla yazık ki şans oyununa döndüren ÖSYM BU YIL DA YENİ BİR SKANDALA İMZA ATTI.

Ek puan vermeyi ve puan kesintisini yapmayı unutup 7 binden fazla adayın yerleştirme puanını yanlış hesaplayan Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi ÖSYM tüm adayların başarı sıralamasını yeniden yaptı, sonuçları yeniden açıkladı.

ÖSYM’NİN YANLIŞLARI İLK DEĞİL

Bu yanlışlar, bu skandallar ilk de değil, son da.

Üniversite adaylarının hayatının kırılma noktası olan bu sınava dair akıllara durgunluk veren öylesine yanlışlar, ihmaller var ki nereden bakarsanız bakın kabul edilebilir gibi değil. Son yıllara bir göz atalım.

2009'da Üniversite Sınav Sistemi değişti ve iki aşamalı sınav sistemi YGS LYS’ye geçiş yapıldı. Aynı yıl üniversiteye girişteki katsayı uygulamasında da değişime gidildi. Farklı katsayı uygulaması kaldırıldı ve adayların ortaöğretim başarı puanı 0.15 ile çarpıldı.

2010'da bu karardan vazgeçildi, farklı katsayı uygulaması yeniden kondu. Alan dışı seçimlerde katsayı 0.12'ye düşürüldü.

2009’da kaldırılıp 2010’da konan üniversiteye girişteki farklı katsayı uygulaması 2011'de yeniden kaldırıldı. Katsayı, bu kez de alan dışı seçim yapanların katsayısı olan 0.12 olarak sabitlendi.

2012'de 40 soruluk matematik sınavının çoğu sorusunu 10 dakikada hatasız çözdürebilecek olan bir şifreleme tespit edildi. Eğitim sektörü bu skandalla çalkalandı ama ÖSYM bu konudaki soruları cevapsız bıraktı.

SORULARI AÇIKLAMAYAN ÖSYM, ÖĞRENCİLERİN OPTİK SINAV KAĞIDINI ERİŞİME AÇARAK KONTROL ETMESİNİ (!) İSTEDİ

2013'de ise adayları yeni bir sürpriz bekliyordu. ÖSYM’nin internet sitesinden sınav sonuçlarını öğrenmek için TC kimlik numaralarını ve şifrelerini giren öğrenciler karşılarında bir erkek öğrencinin fotoğrafını buldu.

Böylesi sürprizlerle dolu bir sınavda her an olmadık bir skandala kurban gitme endişesiyle dolu olan öğrenciler ÖSYM’nin telefonlarını susturmadı.

2014 yılı ise skandal denemeyecek olan trajikomik bir uygulamaya gebeydi. ÖSYM, yanıtlarını kontrol etmesi için öğrencilerin optik sınav kağıdını internette yayınlamıştı. Ancak ÖSYM o yıl soruları ve cevapları duyurmamıştı! Bu yanlışa rağmen ÖSYM geri adım atmadı ve öğrencilerin cevaplarının doğruluğunu nasıl kontrol edip de itiraz edeceği bir muamma olarak kaldı.

BİR KİŞİNİN BİLE KOPYA ÇEKMİŞ OLMASI BİNLERCE KİŞİNİN SIRALAMASINI DEĞİŞTİRECEKKEN NE SINAV İPTAL EDİLDİ, NE DE SORUŞTURMALARIN NETİCESİ AÇIKLANDI

2015 yılında ise sınava giren öğrencilerin sosyal medya fotoğrafları gündeme bomba gibi düştü. Aramaların güvenliksiz olduğunu anlatan, sınava cep telefonuyla girdiğini ayan beyan yazan, sınav kitapçığının resmini çekip sosyal medya hesabından paylaşan, sınavda bazı soruları internetten araştırarak çözdüğünü açıklayan adaylar hakkında soruşturma başlatıldı. Bir kişinin bile kopya çekmiş olması binlerce kişinin sıralamasını değiştirecekken ne sınav iptal edildi, ne de soruşturmanın neticesi açıklandı.

2016'da; geçmiş yıllarda ortaya atılan şifreleme skandalının bir benzerinin LYS kimya sınavında olduğu ortaya çıktı. ÖSYM Başkanı ise sadece “Bu bizim kusurumuz. Bir dahaki sefere dikkat ederiz” şeklinde açıklama yapmakla yetindi.

Bugün ise, ÖSYM ek puan ve puan kesintisi uygulamasını unuttuğunu, tüm adayların başarı sıralamasını yanlış yaptığını açıkladı ve ne inanılmaz ki sınav sonuçlarını güncelleyerek yeniden duyurdu.

ÖSYM ADAYLARINDAN BEKLEDİĞİMİZ CİDDİYET VE ÖZENİ KENDİMİZ GÖSTERİYOR MUYUZ?

Nasıl ki sınava 9.46'da gelen adayı sınava almayacak kadar adaydan disiplin, ciddiyet ve özen bekliyoruz... O hâlde biz de sınava giren adaylara; güvenlik ihlali yaşanmayacak olan, hatasız sorularla hazırlanmış, ciddi ve özenli bir sınav uygulaması yapmakla yükümlüyüz.

Nasıl ki geçirdiği trafik kazası sonucu bacağına fiksatör takılan öğrencinin sınav hakkını elinden almaya prosedür ve istikrar diyoruz... O hâlde sınava girme hakkı olan adaylara kusursuz prosedürde, istikrarda ve tutarlılıkta bir sınav değerlendirme süreci sunmakla yükümlüyüz.

Peki bunları yapabildiğimiz bir senemiz var mı? MAALESEF YOK.

paylaş