Ceylan Adanalı

03 Kas 2017

 

Mozart okulun ilk yıllarında kelimeleri sıralayıp cümle oluşturmakta güçlük çekerdi.

Alexander Graham Bell önce ve sonra, dün ve bugün gibi kavramları karıştırırdı.

Thomas Edison, heykeltıraş Rodin okumayı öğrenirken zorluk yaşadılar. Çünkü okurken harfleri, satırları veya sözcükleri atlarlardı. Harfleri ve rakamları ters algılarlardı. D harfini b harfi gibi, 6 rakamını 9 gibi, 3 rakamını E harfi gibi.

Beethoven Winston Churchill, uzaklığı ve derinliği algılamakta sıkıntı yaşar, çevresindeki eşyalara istemeden çarpar, sağı solu ayırt etmekte zorlanır ve yön tayin edemezlerdi.

Stephen Hawkings günler aylar veya çarpım tablosu gibi sıralı ezber gerektiren konularda sıkıntı yaşardı.

16 Tem 2017

 

Her sınavı ayrı bir skandala gebe olan...

Her yıl ayrı bir yanlış yapan ve yanlışını çoğu kez yama usulü kapayan...

Şaibeli bulunan sınavlarında adayların endişe ve sorularını cevapsız bırakarak eleştirilere hedef olan...

Üniversiteye girişi yıllardır anlık ve istikrarsız kararlarla yazık ki şans oyununa döndüren ÖSYM BU YIL DA YENİ BİR SKANDALA İMZA ATTI.

Ek puan vermeyi ve puan kesintisini yapmayı unutup 7 binden fazla adayın yerleştirme puanını yanlış hesaplayan Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi ÖSYM tüm adayların başarı sıralamasını yeniden yaptı, sonuçları yeniden açıkladı.

ÖSYM’NİN YANLIŞLARI İLK DEĞİL

Bu yanlışlar, bu skandallar ilk de değil, son da.

Üniversite adaylarının hayatının kırılma noktası olan bu sınava dair akıllara durgunluk veren öylesine yanlışlar, ihmaller var ki nereden bakarsanız bakın kabul edilebilir gibi değil. Son yıllara bir göz atalım.

08 Mar 2017

“3 Mart Dünya Diskalkuli Günü”nde matematikte öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler adına yapılması gerekenler tüm dünyada uzmanlarca tartışıldı.

Matematikte başarısızlık duygusuyla erken yaşta tanışan ve özgüvenlerini yitirmelerine neden olan bu durum karşısında kendilerine dair olumlu bir algı geliştirmekte zorlanan öğrencilerin sorunları ve çözümleri 3 Mart'ta uluslararası pek çok platformda yeniden masaya yatırıldı.

Bu çalıştaylarda uzmanlar ve eğitim bilimciler değişik istatistikler de paylaştı. Bunlardan biri öğrenme güçlüğünün erkeklerden daha çok kızlarda görüldüğüydü. Diğer bir istatistik ise; matematik öğrenme güçlüğünün tüm dünya ülkelerinde 5-7 yaşlarında, ülkemiz öğrencilerinde ise Türk eğitim müfredatının yapısı gereği ancak ilkokul 3. sınıfta kendini hissettiriyor olmasıydı.

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ YAŞAYAN ÇOCUKTAN MATEMATİK DEHASI YARATMAK MÜMKÜN