Gece çalıştırılarak kadın istihdamı artmaz!

22 Ağu 2017

 

Hükümetin uzun süredir genel olarak istihdamı özel olarak da kadın istihdamını arttırmak gibi bir söylemi var. Bu hedefin ne kadarını yerine getirdikleri, her ay açıklanan TÜİK istihdam verilerinden takip etmek mümkün. Son TÜİK verilerinde, standart işsizlik oranının geçen yılın Mayıs ayına göre artarak 10,2’ye ulaştığı görüldü. Öte yandan kadın işsizliği yüzde 13, tarım dışı kadın işsizliği yüzde 17,2 ve genç kadın işsizliği yüzde 25’e yükseldi. Kadın istihdam oranı da yüzde 29,5’ta kaldı. Bu durumda pek de başarılı bir istihdam politikasından söz etmek mümkün değil.

İstihdamı arttırmanın temel yollarından biri öncelikli olarak istihdam yaratacak tutarlı bir politika oluşturmaktır. Bununla birlikte çalışma saatlerini kısaltmak, kamu yatırımlarını ve istihdam olanaklarını artırmak bir başka yoldur. Bunun dışında özel önlemler alınması gereken gruplar vardır. Örneğin, kadınların istihdamını arttırmak istiyorsanız, toplumsal rollerinden kaynaklı çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi işleri kadınların üzerinden almanız gerekir.

ÜÇ SEKTÖRDE GECE ÇALIŞMA SINIRI KALDIRILDI
Hükümetin ufkunda yukarıda sözünü ettiğim önlemler yok. Peki ne var! 19 Ağustos 2017 Cumartesi günü Resmî Gazete’de iki yönetmelik yayımlandı: Biri Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, diğeri ise Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik. Bu iki yönetmelikte yapılan değişikliklerin özünde çalışma sürelerinin uzatılması var.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 69’uncu maddesine 4/4/2015 6645 Sayılı Torba Kanunla birlikte, “İşçilerin gece çalışmaları 7.5 saati geçemez” kuralına istisna getirilerek, “Ancak, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla 7.5 saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir” ifadesi eklenmişti. Yazılı onay şartı getirilmiş olmasına rağmen işçinin işini kaybetme korkusu nedeniyle bu hükmün işlemesi neredeyse imkânsız.

Bu kanunun istisnasının uygulamasını düzenleyen yönetmeliklerde iki yıl sonra değişiklik yapıldı. 19 Ağustos’ta yayımlanan yönetmeliklerin ikisi de aslında gece postalarında çalışmaya yönelik. Biri genel uygulamayı düzenlerken, diğeri kadın işçilerin gece postalarında çalışmasıyla ilgili.

Yönetmeliklerde yapılan değişikliklerin ilkinde, turizm ve güvenlik işleri ve sağlık işlerinde gece çalışması 7.5 saatin üzerine çıkarılıyor, bunun dışında taşeron şirketlerde çalışan işçilerin çalışma saatlerini 24 saat içinde iki posta olarak düzenleme imkânı da getiriliyor. Çalışmanın 12’şer saatlik dilimler halinde düzenlenmesi İş Kanunu’nun 63’üncü maddesinde yer alan “günde 11 saati aşmama” hükmü ile çelişkilidir. Turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla 7.5 saatin üzerinde gece çalışmasının önü açıldı. Yedi buçuk saatin ne kadar üzerinde olacağı konusunda bir hüküm yer almadığında, aklımıza İş Kanunu’nun 11 saat sınırı ve yıllık 270 saat fazla mesai sınırı geliyor.

4857 Sayılı İş Kanunu çalışma sürelerini haftalık 45 saat olarak düzenlemiştir. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz. 7.5 saat üstünde yapılacak çalışmanın sürekliliği halinde 270 saat ihlali gündeme gelecek. Akla denkleştirme uygulaması ile mi çalışma kitabına uydurulacak diye bir soru geliyor. Ama, hepimiz biliyoruz ki, sermayenin talebi olan bu değişiklikte, kimsenin çalışmayı kitabına uydurmak gibi bir derdi olmayacak. Net olan tek şey, işçilerin çalışma süreleri uzayacak. Sağlık açısından önerilmeyen gece çalışmasının mümkün olduğunca sınırlandırılması esas olmalıyken tam tersi bir uygulama ile karşı karşıyayız. Hepimiz biliyoruz ki, bu talep bu üç sektörle sınırlı da kalmayacak.

KADINLAR DAHA UZUN ÇALIŞACAK
Eski Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun koltuğuna AKP Milletvekili Jülide Sarıeroğlu’nun oturmasının ardından, yeni kadın bakanın çok yönlü bir propaganda sürecini medyadan takip ettik. Hak-İş’te bir dönem görev yapması nedeniyle “sendika kökenli” ve “kadın çalışması” yapmış bakan vurgusuyla verilen mesaj, bu iş için “biçilmiş kaftan” algısı oluşturmaktı.

Ancak, sendikalarda “kadın çalışması” vardır, kadın çalışması vardır ve “ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” Çiçeği burnunda kadın bakan Jülide Sarıeroğlu kolları sıvadı. Kadınların gece postalarında çalışmasına ilişkin yönetmeliğe 19 Ağustos’ta getirdikleri ekle, kadınların gece postalarında 7.5 saatten fazla çalışmasının önünü açtı.

Kadınlar için önemli bir hak daha, bu sefer, kadın çalışma bakanının marifetiyle elimizden uçtu gitti. 4857 Sayılı İş Kanunu’nda, 2015 yılında 6645 Sayılı Torba Kanun’la getirilen turizm, güvenlik ve sağlık hizmetlerinde 7.5 saatten fazla çalışma uygulaması genel bir kuraldı. Bunun kadın işçilere otomatik olarak uygulanması söz konusu değil. Çünkü, İş Kanunu’nun “Gece Çalıştırma Yasağı” başlıklı 73’üncü maddesi 18 yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esasların Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanacak bir yönetmelikte belirleneceği hükmünü içeriyor. 2013 yılında yayımlanan ve kadınların gece postalarında çalışmasını düzenleyen yönetmelik, bu süreyi kesin olarak 7.5 saat olarak sınırlamıştı. Kadınlara yönelik özel bir hüküm getirilmediği için kadın işçilere 7.5 saat kuralı geçerliydi. Kadınlar için var olan bu hak korunabilirdi. Ama olmadı. Yönetmelikte yapılan değişiklik kanunun emredici hükmü değil. Bakanlık tercihini kadınların aleyhine kullanmış oldu.

Biz yine sayın kadın bakana hatırlatalım, çalışma sürelerini arttırarak, üretimi esnekleştirerek, iş güvencesini kaldırarak, iş ile ev arasında tercih yapmaya zorlayacak politikaları hayata geçirerek istihdam artmaz. Eğer derdiniz nitelikli, insana yaraşır, güvenceli kadın istihdamı yaratmaksa kadının üzerindeki çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi yükleri almadıkça kadın istihdamı artmaz.

paylaş