- Cumhuriyet
Adamın söylediği tek doğru, madenin kaymağını yiyecek, üç beş kuruş da taş öğütmekte, hafriyat yapmakta, dağı altüst etmekte, kazmakta, taşımakta çok usta olan Türklere de çöpçülük işleri karşılığında verecek ve sonra basıp gidecek. Gözümün önünde 1960’larda Almanya’ya giden Türk işçilerinin konumu canlandı. Kendi ülkende süpürücü, temizleyici ağır işçi pozisyonu almak, iktidar ve adamlarına dokunur mu?! Ulan burada da mı yabancı şirketlere uşaklık yapacağız mı diyeceklerdi.. Bir sürü iktidar şirketi hazır hamallığa! Sadece hamallık yaptırmayacaklar.. Aynı zamanda “bizimkilere” 20 ton siyanür ürettirecekler, onları taşıttıracaklar, havuzları hazırlattıracaklar.. Sadece altın değil gümüşleri de ayrıştırtacaklar.. Süreç içinde ortaya çıkacak başka ağır metalleri de.. Yani tüm pis işleri Türklere yaptıracaklar..
Yılda 100 milyon dolar cebe Kendileri de sadece beş yıllık sürecin sonunda 514 bin ons altın ve 3.5 milyon ons gümüşü kasalara doldurup dünya piyasalarına sürecekler. Yanlış hesap yapmadımsa, altının onsu yaklaşık 1500, gümüşün ise 17 küsur dolar. Yani kaba hesapla 850 milyon dolara yakın bir değer.. Tabii bu tahmini olarak ve sanırım milyar doları aşma olasılığı yüksek.. Kasasında Alamos Gold’a ne ne kadar kalır bilmiyorum.. Ama 5 yılın sonunda 500 milyon dolar kalsa, yıl başına 100 milyon dolar eder. Bizim toprağımız, dağlarımız, zenginliğimiz elimizden uçup gidiyor, geride ot bile yetişmeyecek ölü topraklar, rezil edilmiş dağlar kalacak. Ayrıca, 1 gr. altın için 4 ton su kullanılacak, düşünün zehirlenecek suların miktarını.. Kaz Dağları su deposu, bölge halkının yaşam damarı..
Düşük sermaye yüksek gelir Alamos Gold, şirket politikasını kendi internet sitesinde Kirazlı bölümünde açıklıyor: “..düşük sermaye ve üretim giderlerine sahip, ancak getirisi son derece yüksek..” Alamos Gold CEO’su McCluskey adındaki yalancı, tek bir doğru bilgi veriyor: Türkler taş toprak öğütmede, hafriyatta çok usta, yabancı işçi çalıştırmıyoruz.. Bizde bir bakan söylemişti: Bizden sadece ara eleman yetişir.. Tam işbirlikçi kafa böyle düşünür. Alamos’un patronu da öyle düşünüyor, bunu demek istiyor zaten.. CEO, siyasi kışkırtıcılık da yapıyor göstericiler karşısında: “Ben tüm bu saldırının gerçekte, çevreci bir kılıfa sokulmuş, çok derin bir siyasi gündem olduğuna inanıyorum... Kargaşa çıkarma amaçlı siyasi saldırılar”. Yani diyor ki, “Ey iktidar, bu gösteriler ve göstericiler senin düşmanın, Kaz Dağları’nı korumak bahane, amacı seni yıkmak, şunları yok et!” Bunun arkasında söylemek istediği şu da var: Biz işbirliği yaptık, maden ruhsatı falan için durmadan iktidarlarınızı ve çeşitli makamlardaki elemanlarını doyurup durduk. Bizim işbirlikçimizsiniz, şimdi bizi koru.. Adam iktidarı tanıyor, Taksim Gezi Parkı olaylarını ve iktidarın tutumunu öğrenmiş... Bu soytarıya haddini bildirmek gerekir..
Yalanlarının bini bir para “Altı buçuk yıl sonra yeniden ağaçlandırmaya odaklanılacak. Bir 10 yıl ya da biraz daha uzun bir süre sonra da bölge yeniden orman gibi görünecek..” “Siyanür sızıntısı imkânsız” bile diyor.. Utanmaz adam! Çocuk kandırıyor! Kaz Dağları ormanlarına biçtiği değer de 5 milyon dolar.. “Peşin ödedik hükümete, ağaç diksinler diye.. Bunu da takdir etmeniz gerekir”.. Bir yalan da tabii ki kestikleri ağaç sayısında: 15 bin ağaç kesmişler. Oysa ÇED raporunda kesilecek ağaç sayısı 45 bin gözüküyor. Ama hesaplamalara göre gerçek sayı 195 bin! Alamos Gold’un yalanlarının doğrulayıcısı da tüm bu izinleri veren devletin memurları, halkına yalan söylemeyi gelenekselleştirmişler: 15 bin ağaç, diyor.. Hiç olmazsa ÇED raporuna bak ve 45 bin de! Ama işbirlikçilik böyle bir şey, patronunun tüm yalanlarını tekrar etmek zorunda kalırsın!
***
Hey McCluskey! Sana bu millet yaptığın harcamaların parasını peşin öder, kuyruğunu toplar, basar gidersin ülkeden!