Orhan Bursalı

19 Nis 2022

Irak’taki ABD ile Ukrayna’daki Rusya arasında fazla bir fark yok. Sen Irak’ta, Suriye’de ülkeleri askeri işgal ve benzeri yöntemlerle nasıl parçalayabiliyorsan, ben de Ukrayna’da aynı şeyi yaparım. Tabii, Batı’nın NATO’yu kullanarak yok ettiği Libya da var! Rusya da Libya’da.. Dedim ya bu, dünya çapında süren nüfuz bölgeleri savaşı...

Batı, Libya’da gözyaşı dökmedi. Irak için de Batı’da zerre damla akmadı! Kendisine Müslüman ülke diyenler dahil! Irak’ta (ve Suriye’de) yapılanlar, ABD (ve AB) için sadece jeostratejinin gerekleriydi!

Orada insanlar, milletler, çocuklar, tarihler, geçmişler, düşler, hepsi yok edilebilir ve öldürülebilirler.. Çünkü “jeostrateji her şeydir”. Jeostrateji için her türlü savaş göze alınabilir.

UKRAYNA ANA CEPHE

Fakat ana cephelerde “jeostratejiler çarpışınca” bu kez büyük sorunlar, üstelik dünya çapında ortaya çıkıyor.

19 Mar 2020

 

Tam da COV-19 virüsünün dünyada görülmemiş bir hızla insanları esir aldığı bir dönemde, komplo şarlatanlığı yaparak bundan şan şöhret ve para kazanacağını düşünenler çevreye virüs gibi yayıldı. Türkiye’de ve dünyada bilim düşmanlığının, özellikle bilinmezliklerin yarattığı endişelerin arttığı ortamlarda bu endişeleri körükleyenler de tıpkı virüs gibi peydah olur, yayılır ve toplumu etkiler.

Bunların en tehlikelilerden biri, içinde bilim düşmanlıkları, sahtekârlıklar, yanlışlıklar, manipülasyonlar ve başkalarının yazdıklarından çalıntılarla dolu yığma kitabı da piyasaya çıkmışken, parayı çok sevdiği için de büyük bir kazanç fırsatını yakaladığını düşündü.

16 Mar 2020

 

Ülkemizde salgın ortamı sürüyor. Sosyal izolasyon varla yok arasında. Kafeler, lokantalar, toplu ulaşım araçları... Gençler, herkes birbiriyle soluk soluğa, kucak kucağa... Aşağıda ilginç ve önemli gördüğüm virüsle ilgili noktalar var. Öncelikle şunu belirteyim: Griple kıyaslanamayacak ölçüde hızda bulaşıyor. Belki 4 katı!

- COV-19’dan kurtuldunuz ama acele etmeyin, Çin’de yapılan araştırmaya göre, hastalığın belirtilerinin giderilmesinden sonra virüs en az iki hafta vücutta kalabilir. İyileşen hastalar evlerinde 13 gün karantinada tutuldu. Bu devreden sonra bulaşıcı niteliği çok azalmış, ama bazı hastalar virüsü düşük düzeyde de olsa yayabilir.

03 Mar 2020

Affedersiniz, Rusya’nın Suriye konusunda tutumunu değiştirebileceğini de nereden çıkardınız, umdunuz, hayal ettiniz de, 34 şehit verince birden “Rus düşmanlığı” ayranınız tepe yaptı? Ne Moskoflukları kaldı, ne ayılığı, ne postu.. Tarihsel savaşlarımız sökün etti. Kraliçe Katerina’yı gündeme getiren oldu mu, bilmiyorum. Ama bizdeki bol ayılardan biri Rus kadınları aşağılamaya girişti, ekranlarda!

Nefret ki ne nefret! Bu arada, Lenin’in Anadolu İhtilali’ne desteği hiç olmazsa anımsanabilirdi, madem tarihe daldılar iktidar destekçileri olarak.. Ama ne Kurtuluş’u ne Kuruluş’u ne Atatürk’ü sevdikleri için, bu destekten de nefret ediyorlardır!

Dostluktan ne anlıyoruz

Dost”luktan ne anladıklarını görüyoruz, adeta karıkoca, ağabey-kardeş, ana baba veya askerlik arkadaşlığı ya da iki sevgili ilişkileri cinsinden...

Biz, hegemonyacı güçlerle al takke ver külah olmaya alışığız iktidarlar olarak.

24 Şub 2020

İdlib konusundaki tartışmalar; sahada ne oluyor, Suriye nereleri ele geçiriyor, Ankara geri çekilemez türünden basmakalıp bir sürü laf üzerinde dolaşıyor ekranlarda, hemen hepsi Saray’ın politikalarına desteğe çıkıyor.

Dün Rusya’yı ABD’ye karşı savunanlar, bugün bakmışsın ABD ve Batı’yı Rusya’ya karşı savaş çağırıyor. Utanmazlığın, savaş çığırtkanlığının bini bir para..

Dahası, bir Ankara gazetecisi ve temsilcisi demez mi ki “Cumhurbaşkanı bir kez söyledi, eğer rejim (Şam veya Suriye hükümeti) 1 Mart’a kadar Türkiye’nin askeri gözlem sınırlarının ötesine geri çekilmezse, Türkiye’nin tek yapacağı şey saldırmak onları geriye püskürtmektir. Bu devlet sözüdür, eğer onları püskürtmezsek, inandırıcılığımız, devlete olan güven sıfırlanır, artık bu sözden geri dönülemez..” 

‘Rusya bize muhtaç’ gevezeliği

Bekledim, “Şam’a kadar da kovalamalıyız” lafı da gelecek mi..

20 Şub 2020

Yıldırım hızıyla gelişen olaylar karşısında şaşkına dönüyoruz... Ve ülkemizin başkomutanı, Saray’ın egemeni, her konuda tek yetkili ve hâkimi Cumhurbaşkanı “Her operasyon gibi bir gece ansızın gelebiliriz diyoruz. İdlib’i bırakmayacağız. İdlib harekâtı an meselesidir” dedi. Ortalık alevlendi! Belki siz bu yazıyı okurken İdlib’de Mehmetçiklerimiz ölüm kalım savaşına girmiş bile olabilirler. Bilmiyoruz.

İki seçenek var hâlâ: Birincisi blöf, yani Rusya ile iki gün süren toplantılardan bir sonuç alınamaması üzerine, Erdoğan, geçen hafta yaptığı açıklamaya uygun olarak, Suriye Ordusu’nu (ve Rus desteklerini) İdlib eyaleti sınırlarının ötesine atmak için ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Bu birkaç gün kazandırabilir RTE’ye; Ruslar RTE’yi şimdilik durdurmak için yeni bir elma şekeri önerirler mi, böylece RTE’ye de operasyonu yapmamak için bir bahane sunarlar mı?

Fakat Kremlin hemen tepki verdi, RTE’nin harekât an meselesidir açıklamasını en kötü senaryo olarak nitelendirdi.

07 Şub 2020

ABD ile iktidar arasında bir ittifak var: Suriye parçalansın.

İktidarın hiç seslendirmediği bir konu var: Suriye topraklarını, özellikle İdlib’i işgal altında tutan HTŞ çatısı altındaki uluslararası terör örgütü konusundaki fikriniz nedir? Bu örgütün Suriye topraklarını işgal altında tutmasına karşı çıkan bir açıklamanızı anımsayan var mı? Rusya ve İran ile yaptığınız anlaşmada bu örgütü 1 ay içinde silahsızlandıracağınız sözünü 5-6 ay önce verdiniz, ama hiçbir şey yapmadınız, böylece anlaşmayı bozdunuz. İstiyorsunuz ki, Suriye böyle bölünmüş kalsın. Suriye ise bu terör örgütüyle savaşmak durumunda kalıyor.

Olan Türk askerine oluyor, şehitler geliyor. Ne amaçla ve ne uğruna?

Savaş her zaman göç yaratır.

İktidar ise 1 milyon insan daha Türkiye’ye yürüyor, diyor. Ankara gerçekten bu göçe karşı mı? 

Durdurmak istiyor musunuz göçü?

O zaman Suriye ile anlaşarak, yeni bir durum yaratmak zorundasınız, oturup bu terör örgütünü ne yapacağını kararlaştıracaksınız.

Neden anlaşmaya yanaşmıyor?

04 Şub 2020

ABD ile Rusya arasında sırat köprüsü üzerinde bir Suriye politikasının sürdürülebilir olduğuna ve sonuç vereceğine, bu politikanın sahipleri dışında inanan kimse var mıydı?

Ankara, Rusya’dan S-400 savunma füzeleri alarak, gerekirse Rus savaş uçakları da satın alabileceğinin işaretlerini vererek ABD ve AB’nin Türkiye üzerindeki baskısını azaltmaya çalıştı. Mesajı netti: Rusya ile ittifakı ilerletirim.

Ama Moskova’dan da isteği vardı: “Suriye ordusu İdlip’de dursun, ÖSO paralı askerlerinin Suriye’deki konumuna ve 30 bin kişilik kadar silahlı külahlı uluslararası teröristin İdlip’de varlığına göz yum..”

Yani “Suriye’nin bölünmesini ve bu bölümlerinin Ankara’nın kontrolünde, himayesinde, vesayeti altında kalmasını kabul et... bak sana nükleer santral yapımını da verdim...”

Şu Şam da ne yapıyor?!

03 Şub 2020

Türkiye geçmişte de çok yolsuzluk, hukuk dışılık, kayırmacılık, yasadışılık, adrese ihaleler, ülkenin kaynaklarının doğru yönetilememesi, har vurup harman savurmayı vb. yaşadı. Bunların hepsi iktidar ve yönettikleri belediyeler kaynaklıydı.

Tamam. Buna kimse itiraz edemez.

Ama 17 yıldır yaşadıklarımız, tüm geçmişteki yaşadıklarımızın hepsini kucaklayacak özellik taşıyor.

Yukarıda saydıklarımızın 17 yıllık mali toplamını birileri hesap edebilir mi bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim, parasal hacim olarak öncekileri katlayacak bir hacim ortaya çıkar. Başlıca nedeni, Türkiye’nin milli gelirindeki artış. Dolayısıyla har vurup harman savrulacak meblağın payı çok yüksek.

Kızılay’ı ülkenin vergisini kaçırmak için bir araç olarak kullanan şirket ve aynı yolu kullanan diğer şirketlerin, Ensar adlı iktidarla iç içe vakıflara ve tıpkı FETÖ örgütleri gibi öğrenci devşirmek, avlamak ve iktidarın adamı yapmak için faaliyet gösteren diğer vakıflara aktardığı milyonlarca dolarlar havalarda uçuşuyor. Paraların izini bile süremiyorsunuz.

17 Ara 2019

Önümdeki araştırmaya bakıyorum: Çin, dünyada kimya alanında en üst düzeydeki bilim araştırmalarda dünyayı geri bırakmış. Bu çok büyük bir bilimsel atılımın dışavurumudur!

Bunu ayrıca yazacağım. İkinci habere bakıyorum: Çin, ABD’nin Çin şirketlerine karşı yasaklar getirmesine, tam bir karşı darbe ile yanıt veriyor! Çin, internette, sosyal iletişim ağlarında, bilgisayarlarda vb. kullanılan tüm yazılımları ve tüm donanımları Çinlileştirme kararını verdi.. Şimdi bu haberi özetleyeyim:

Made in China 2025

“Çin, kamu kurumlarında yabancı bilgisayar donanım ve yazılım kullanımına son veriyor. Çin’deki tüm devlet kurumlarına, yabancı ekipman ve yazılımları üç yıl içinde yerli üretim muadilleriyle değiştirme talimatı verildi. Bu karar, Çin’in, yerli teknoloji şirketlerini desteklemek için kamu ve özel sektörü seferber etme çabasının bir parçası. Ülkenin “Made in China 2025” planı, teknoloji bağımsızlığına yönelik özel hedefler de içeriyor.

Sayfalar