Orhan Bursalı

29 Ağu 2016

ABD’yi, çeşitli numaralarla eninde sonunda herkesi oyuna getiren ve istediğini yaptırtan “mutlak güç” görme eğilimi, tüm dünyada var. Bu bakışta ABD her koşulda galip gelir.
Örnek çok da, Suriye’den izleyeceğiz...

***

ABD’nin uzun süredir bu ülkenin bütünlüğünü korumasını istediğine ilişkin ciddi bir politikası yok.
Ama 15 yılı aşkın bir zamandır hem Irak’ın hem de Suriye’nin parçalanıp küçük mezhebi ve etnik devletlere ayrılması politikası var.
Ama bütün bunlar içinde ABD’nin bölgede mutlaka bir Kürt Devleti oluşumu politikası esas. Parça parça, adım adım. Bunun için hiç acelesi yok. Durum ve koşullar izin verdiği anda bu politika güncel olarak öne çıkıyor. Durum elverişsiz olduğunda geri çekiliyor.

23 Ağu 2016

RTE/AKP ittifaksız ayakta duramaz - 3

Reşat Petek isimli AKP milletvekili Meclis’te FETÖ’yü araştıracak komisyonda AKP’yi temsil edecek. Kendileri eski bir savcıdır, sonra da avukat. Silivri davaları üzerine TV’lerde yapılan açık oturumları anımsıyor musunuz? Petek devamlı konuktu. Bir de yanında yine emekli Yargıtay Başsavcısı Ahmet Gündel vardı.
Onlarla birlikte epey oldum. Kapıştım da!
Cemaatin iddianamelerinin yılmaz savunucularıydı. FETÖ savcılarının, yargıçlarının arkasındaydılar. Ama nasıl! Hukukçu kimlikleri ardında, bu iddianamelerin ne kadar doğru, mahkemelerin kararlarının ne kadar haklı, darbe iddialarının ne kadar gerçek olduğunu savunup durdular, yıllarca.
Hangisi AKP’li, hangisi FETÖ’cü ayırmak mümkün değildi! Yapışık ikizler gibiydiler... Sonra AKP ile Cemaat birbirine girince iki ayrı kampa düştüler! Biri yine ortalıkta, ama diğeri ekranlardan düştü.

22 Ağu 2016

RTE iktidarının içeride en büyük ittifakı şüphesiz ki FETÖ iledir. Tabii o zamanlar FETÖ demiyorlardı, “alnı secdeye varan Cemaat”, büyük yol arkadaşlarıydı. “Bilmiyorduk, kandırıldık” hikâyesi, bugün yol açtığı sonuçlar bakımından siyasi tarihimizin en büyük yalanlarındandır.

FETÖ üzerine 1980’lerden beri onlarca kitap yazıldı. Devlet arşivleri zengindir, 1999 yılında, o dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin Ankara savcısı Nuh Mete Yüksel’in iddianamesi inanılmaz bir belgedir ve orada öngördükleri bir bir gerçekleşmiştir. Daha o dönem Emniyet’i avucuna alan FETÖ’cüler ilk seks kaseti şantajını da Yüksel’e yaptılar (Çatışmanın Anatomisi’nde öyküsü var). Genelkurmay İstihbarat Dairesi’nin de 2002’de Gülen üzerine kapsamlı bir raporu var.

21 Ağu 2016

RTE’nin bir yıldır ordu ile ittifak içinde olduğunu yazıp duruyorum. Özellikle darbe girişiminin şoku ile bu yeni politikası biraz daha şekillendi. “Birlik-beraberlik”, “Ulus-millet olma” vurguları ön plana çıktı. Bir yıl önceye kadar izlediği “kamplaştırma” politikalarının üstü örtülmüş gibi. Kimi büyük teorisyenler bunun bir aldatma, kimi politik analizciler tamamen göstermelik davrandığını ve bunun darbede yalnız kalmasının bir kısa sonucu olduğunu söylüyor. 
Yani kısa bir süre sonra RTE “titreyip kendine dönecek”! 
Yeni durumda, RTE’nin demokrat olduğunu söyleyen yok. Otoriter bir kişiliğe sahip olduğu tescilli. 
Yarın nasıl ve ne zaman değişeceğini şimdiden bilemeyiz. 
Ama kesin olan şu: 1) Koşullar değişti, önemli olaylar yaşandı; 2) RTE de politika değişimine gitti gözüküyor. Bunu saptamadan analiz edemeyiz, bugüne kadarki anlayışımıza saplanıp kalırız, dünya döner, biz bakarız. 
Bugün RTE iktidarının ittifak politikalarına bakacak ve ittifaksız ayakta kalamayacağını savunacağım.

09 Ağu 2016

Amerikan hükümet yetkilileri yemin billah... Biz bu olayın içinde yokuz, diyerek. Kanıt da kanıt diye tutturuyorlar. Hükümet olarak yokturlar da, ABD’de tek “hükümet” yok ki... Çok kollu bir yönetim, hükümet içinde “alt hükümetler”den geçilmez... CIA’sı var, daha çok Dışişleri Bakanlığı’yla eşgüdüm içinde çalışan.. FBI’ı var, İç Güvenlik Bakanlığı’nın en önemli kolu... Ordu İstihbarat, bilmem ne istihbarat... Var oğlu var.
Barış Pehlivan Barış Terkoğlu’nun Wikileaks belgelerinden tarayıp derledikleri kitapları (Sızıntı, Mahrem) karıştırırsanız, F.G. ve adamlarını nasıl gözetim altında tuttuklarını ve onlarla ilgili ana gelişmeleri sürekli rapor ettiklerini görürsünüz.
Barış Pehlivan, baktım Amerikalılara yardımcı olmuş. Kitapta F.G. ile ilgili gizli yazışmaları derleyip toplamış ve Odatv’de haber yapmış. Benzer bir çabayı da Hürriyet’in Pazar ekinde gördüm.

03 Ağu 2016

Dün koca bir Cumhuriyet çınarı eğitimci hocam, bizi aldatıp duruyorsun diye sataştı, hem gazetecilik üzerine hem darbe ve Kemalistler üzerine yazacağım yarın diye anons ediyorsun, sonra ise biri var biri yok...
Zor bir durum, sanki bu iki Önemli konunun bir makaleye sığmayacağını bilmiyor muyum... Üstelik kalemi gevezeleşmiş biri olarak!
İşte şimdi ordudaki darbe girişimine “Fethullahçılardan başka katılımlar” da olduğuna ilişkin yaygınlaştırılmak istenen görüşlere değineceğim.
Onlara göre, darbe girişiminde evet Fetocular var, ama sadece onlar değil, çeşitli kesimler... Belki de Kemalist sayılacak subaylar.
Yani söylenmek istenen, geniş bir koalisyonun imzası var girişimde...

24 Tem 2016

Cemaatin RTE’ye karşı bir askerî darbe düzenleyebileceğini yazdım. Tarih 20 Mart 2012. Bir ay önce Cemaat yargı yoluyla MİT/Hakan Fidan üzerinden RTE’ye saldırmıştı. MİT olayından hemen önce de, “Gülen- RTE amansız kapışacaklar” demiştim. Bütün bu kapışma, Çatışmanın Anatomisi kitabımda belgelenmişti. Ordu üzerine çok iyi bir bölüm var kitapta.. O kitabı okuyanlara, Gülen’in bu son askerî saldırısıyla son barutu atması beklenen bir şeydi… Hiç alçakgönüllü olmadan, 4 yıl önceki yazıyı sunuyorum..

***

‘Erdoğan’a Askeri Darbe?’
Yoo hayır, bu kez, başka bir “fantezi” üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yi, Erdoğan’a karşı kullanır mı? Erdoğan’a karşı MİT Darbe Girişimi’ni, bu kez Askerî Darbe Girişimi izler mi, nasıl ve ne zaman izler?

Bu köşe “fantezi” üretir oldu. Cemaat, denetlediği özel yargılama güçleriyle Erdoğan’a hukukun mızrağını gösterir mi, diye sorduk, bir ay geçti geçmedi MİT üzerinden Erdoğan’ı silkelediler!

21 Tem 2016

Darbecilerin köprü işgali ve arkasındaki büyük kahramanlık öyküsü

“Bunlar benim tanklarım birliklerim, köprü üzerinde ne arıyorlar...” Yavuz Türkgenci, tümen komutanı, evinde, bizler gibi ekranda köprüler üzerinde trafiğin kesildiğini seyrederken askerlerini görüyor. Hey ne oluyor orada diye ayağa fırlıyor, birden fark ediyor ki tümeni neredeyse elinden gitmiş, bazı birlikleri harekete geçmiş... “Askerlerimin ne işi var köprüde, yol kesmelerinde!” Belli ki bir kalkışma yaşanıyor, hemen silahını kuşanıyor, telefona sarılıyor ve Balmumcu’daki lojmanından koşarak köprüye iniyor...
Ki ordu komutanı ise çoktan köprüde, olay yerinde. Acil telefon konuşmalarından anlaşılıyor ki tümenine ait iki tugay elden gitmiş. Tulum halinde darbe harekâtına katılmışlar. Cemaatçi bir kalkışma ile karşı karşıya oldukları üzerinde fikir birliğindeler.

01 Tem 2016

Eğer Atatürk Havalimanı’ndaki terörü yapanların kimlikleri değişmezse, iktidarın IŞİD sevdalı politikasına kesin son nokta kondu... Epey önce konmuştu da, AKP içindeki çağdaş uygarlığa karşı IŞİD’ci kafaların buna uyum sağlaması zaman alacak... İsrail, Rusya politikalarına geri dönüldü. Putin, özür dileyince, RTE’yi düştüğü yalnızlık çukurundan tutup çıkardı. ABD ile de daha sıcak ilişkiler kuracaklardır. Mısır’la yeni süreç başladı… Esad ile el bile sıkışılacaktır!
Eyy Rusyaaa! Eyy Sisiiii! Eyy Amerikaaa! Eyy AB! Eyy bebek katili İsrail!.. gibi üst perdeden politikaların sonu... Bunların bir kısmı kısık sesle dile getirilebilir henüz.
Başka? Müslüman Kardeşler’i (İhvan) Ortadoğu ülkelerinde iktidar yapma politikası sona erdi. Mısır’da, Suriye’de, diğer ülkelerde...
Bu politika, AKP’yi sürekli iktidarda tutmanın bir çimentosu olduğu kadar, RTE’yi de “Müslüman dünya”nın, yani “Ümmet”in lideri yapma içerikliydi.
Bunların da hepsi bitti..

Sayfalar