- Radikal
PKK’nın ‘silahlı’ mı ‘silahsız’ mı çekileceği tartışması nihayet son buldu. Kandil’deki PKK yöneticileri, Öcalan’ın son mektubundaki ‘Ben güveniyorum, yöntemi belirleyin ve çekilin’ sözünü dikkate alarak çekilme kararını kesinleştirdi. Şimdi Kandil, ‘arazideki’ örgüt yöneticileriyle koordinasyon çalışması yapacak ve en geç bir hafta içinde çekilmeyi başlatacak. Bu arada Kandil ile İmralı arasında herhangi bir mektup değişimi olmayacak. Kandil çekilmenin başladığını doğrudan kamuoyuna duyuracak. Çözüm sürecinin en kritik aşamalarından biri olan “PKK’nın Türkiye’den çekilmesi” aşamasına nihayet geçiliyor. Türkiye’den ayrılacak PKK’lıların operasyona maruz kalmayacağı yönünde güvence bekleyen Kandil, Öcalan’dan giden mektupla ikna oldu. Peki, Öcalan, Kandil’i nasıl ikna etti? Bu sorunun yanıtı, Öcalan’ın Adalet Bakanlığı aracılığıyla BDP’ye ulaştırdığı, BDP’li Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan’ın Kandil’e götürdüğü mektupta ve Öcalan’ın Önder ile Yılmaz’a söylediklerinde gizli. Birazdan aktaracağım bilgilerin kaynağını, sürecin hassasiyeti nedeniyle açıklamayacağım. Ancak tek taraflı bir bilgi olmadığını, hem hükümet, hem BDP kanadınca doğrulandığını söyleyebilirim. Olay şudur: Öcalan Kandil’e gönderdiği son mektubunda, sürecin başarıya ulaşması için ‘güven’ unsurunun çok önemli olduğunu, güven olmadığı takdirde süreci devam ettirmenin mümkün olmayacağını açık açık vurguladı. Ardından da sürece başladığı günden beri belli bir güven duygusuyla hareket ettiğini anlattı. Öcalan, mektubun sonuç bölümünde de Kandil’in mektubunda dikkat çektiği kaygıların yaşanmayacağı konusunda muhataplarına güvendiğini ifade etti.
Çekilme hazırlığı başladı
Mektup Kandil’e ulaştırıldıktan sonra Kandil’de toplanan PKK’nın Yürütme Konseyi, 18 Nisan 2013 perşembe günü kararını netleştirdi. Kandil, Öcalan’ın çağrısı çerçevesinde, çekilme sürecini başlatma kararı aldı. Askeri kanada en kısa zamanda koordinasyon sağlanması ve çekilme planlarının tamamlanması talimatı verildi. Karar, Ankara’ya ulaştırıldı. PKK’nın bu organizasyonu yapması ve Türkiye’deki PKK’lıların yurtdışına çekilmeye hazırlanması yaklaşık bir hafta sürecek. Çekilme süreciyle ilgili Öcalan’la yeni bir görüşme beklenmiyor. İmralı ziyaretleri ise önümüzdeki günlerde de sürecek..
Sorumluluk tamamen valiliklerde
PKK çekilirken, TSK’nın ne yapacağına dair tartışmalar sürerken, gündeme gelen ‘protokol’ haberleri silahlı kuvvetlerin bu süreçte hangi konumda olacağının sinyalini verdi. Kabinenin üç önemli üyesi, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay’ın üçlü şekilde sürdürdüğü görüşmelerde ele alınan değişikliklerin PKK’nın çekilmesiyle ilgili olmadığını söylüyor. TSK’nın sadece savunma durumunda kendi inisiyatifiyle hareket ettiğine dikkat çeken Askeri kaynaklar da operasyona çıkma konusunda bütün yetkinin Valiliklerde olduğunu vurguluyor. Askeri bir yetkiliye göre EMASYA protokolü iptal edildikten sonra düzenlenen 5442 Sayılı İl Özel İdareleri Kanunu’nun 11. maddesi çerçevesinde, valiler onay vermeden TSK karargâh dışına bile çıkamıyor. İçişleri ve Milli Savunma bakanlıkları ile Genelkurmay arasında yapılan görüşmeler ise süreç öncesinde başlamış ve 11. madde değiştikten sonra ‘emir-komuta’ zinciri içinde çıkan sorunları giderme amacını taşıyor.
