Odatv

28 Haz 2016

ABD sonunda kararını verdi, AB’nin içine bu günler için sokulan Truva Atını manipüle etti ve en kritik anda Almanya’yı ve AB’yi vurdu.

Geçen Perşembe (23 Haziran 2016); ülkemizde İngiltere olarak bilinen, esasında İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’dan müteşekkil Birleşik Krallık’ta referandum vardı. Avrupa Birliği’nin (AB) önemli üyelerinden biri olan bu ülkede, AB üyeliğine devam edip etmeme konusu oylandı ve referandumdan “ayrılma” kararı çıktı.

Katılımın yüzde 72 olduğu referandumda; seçmenlerin yüzde 52’si AB’ye “hayır” derken, yüzde 48’lik kesim üyeliğin devamından yana tercih yaptı. Böylece; 1 Ocak 1973’te, o zamanki adı ile Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) dahil olan Birleşik Krallık’ın, AB üyeliğini sona erdirecek süreç başlamış oldu.

Esas neden ne
Referandum sonuçlarının; siyasetten ekonomiye ve mali piyasalara kadar, küresel çapta olumsuz etkileri hemen gözüktü. Zaman içinde, bu etkiler genişleyerek daha da artacak. Ayrıca, AB’nin geleceğine ve Avrupa Bölgesi’nin istikrarına ciddi biçimde zarar verecek.

29 May 2016

Derneğimizin (PSAKD) eski başkanı HDP Milletvekili Müslüm Doğan, kanun teklifi vermek için bula bula "şeriat geri gelsin" demekle aynı anlamı taşıyan, “Tekke ve Zaviyeler Yasası kalksın” demeyi uygun bulmuş. 

Bir laf vardır; “Allah adamı şaşırtırsa …….!”

Müslüm Bey ya, tekke ve zaviyeler yasası kaldırılırsa şeriatın fiilen işlerlik kazanacağını bilmiyor, ya da bilerek geldiği yere ve kendi evine ihanet ediyor. Bizler "laik devlet" istemiyor muyduk; bu nedenle yanıp yakılmadık mı? Laik devlette tekke, takke, zaviye, şeyh, dede, talip, diyanet olur mu?

Siyaset ve çıkar gözleri kör ediyor...

TEKKE VE ZAVİYELER YASASININ KALDIRILMASI

Tekke ve zaviyeler yasasının kaldırılmasını hararetle isteyen ve destekleyenler her gün “ya Allah Bismillah, Allahü Ekber” diyerek insan boğazlıyorlar! Gayet açık ve net… Devleti kuşatıp ele geçirdiler ama yetinmiyorlar, şimdi de özellikle kıyı şeridinde ve büyük kent merkezlerinde bulunan vakıf arazilerine göz diktiler!

 

20 May 2016

Türkiye’nin konar-göçer keçi yetiştiriciliğini sürdüren son topluluğu olan Sarıkeçili Yörükleri’ne yönelik Karaman’da yapılan saldırı ve baskılara bir tepki de araştırmacı-yazar Erhan Ünal’dan geldi.

Küresel gıda tekelleri tarafından yok edilmek istenen geleneksel tarım konusunda dünyanın pek çok ülkesinde incelemelerde bulunan Ünal, ‘Küresel Tarım Savaşı’ olarak adlandırdığı kitlesel tarımsal üretimin dayattığı yapay yemlerle yapılan üretim sistemine uymayan Sarıkeçililerin yok edilmek istendiğini dile getirdi.

28 Kas 2015

“Türkiye olmazsa, Rus kadını ‘nasıl’ para kazanacak!..” Biliyorum… Ağır ve oldukça yakışıksız bir başlık bu. Tamam…Tamam da, tepkisel ve/fakat genel anlamda son derece realist bir ifade, bağışlayın. Üstelik, bir Rus’un ağzından çıkma.

Son günlerdeki gelişmeler çerçevesinde, artık bu yazıyı yazmak farz oldu.

“Rusya’yı anlayamazsınız. Ancak inanabilirsiniz” klasik bir söylemdir.  Rusya’yı klasik batılı normlar çerçevesinde de değerlendiremezsiniz. Çünkü tamamen özgün bir örnektir.

Rusya, tarihi boyunca demokrasiyi hiç ama hiç yaşamamıştır. Çarlık döneminden Sovyetler’e… Sovyetler’den Sovyet sonrasında bugünlere kadar tüm tarihi boyunca, demokrasiyi tatmamış, tanımamıştır Rus Halkı.

Nüfusu (halihazırda yaklaşık 150 milyon) ve her zaman olduğu gibi er veya geç sıcak denizlere inme emperyalist emelli dış politikası ile bir zamanlar varolmuş bir süper güç… SSCB yıkıldıktan sonra da sözüm ona bölgesel bir süper güçtür.

Sayfalar