Yeniçağ Gazetesi

04 Tem 2022

NATO'nun İspanya-Madrid toplantısında Türkiye bir şey kazandı mı?

İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girişine set koymuştuk. Şartlarımız vardı. Burada asıl ABD'ye şart koşulmalıydı. İsveç ve Finlandiya'nın PKK'yı terör örgütü kabul etmesi veya etmemesi, hiç önemli değil. Başka ülkeler için de öyle. Asıl mesele, PKK'nın ve türevlerinin aldığı destek.

NATO bir güvenlik örgütü ise, NATO üyesi hangi ülke içinde maraza çıkaran, silaha sarılan varsa, NATO üyeleri tavırlarını kesin koymalı ve hangi üye ülke olursa olsun bütünlüğüne kastedenlere prim verilmemelidir. Ne yazık ki, PKK bize saldırıyor, başta ABD olmak üzere birçok NATO üyesi ülkeler saldıranlara destek çıkıyorlar. PKK'ya karşı kullanılır diye bize silah bile satmıyorlar.

Madrid'de kazanan İsveç ve Finlandiya. NATO'ya üye olmak istiyorlardı. Türkiye'nin tasvibiyle kapı açıldı; girecekler.

Bu iki ülkeyle varılan mutabakatta şu maddelere dikkatinizi çekeceğim. Bu maddeleri kazanç görebiliriz:

03 Mar 2019

ABD'nin 2003 de yapılan Irak işgalinin ana hedefi Saddam rejiminin değiştirilmesi idi. Bu proje IKBY başta olmak üzere Irak'ın neredeyse tamamı tarafından desteklenmiştir. Bu bağlamda ABD çeşitli ülkelerden yandaş topladı ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekçeler uydurabildi. Konu ile ilgili Türkiye'de zamanın hükümeti tarafından TBMM'ye sunulan "Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması" için yetki verilmesine ilişkin tezkere yoğun tartışmalara sebep olmuştur. ABD ile Türk heyetleri arasında 2002 yılı ortalarında başlayan çetin ve gergin görüşmeler esnasında Türkiye'de siyasetçiler arasında hararetli tartışmalar yaşanırken tezkerenin geçmesinden yana olan veya olmayanların bir bölümü, 1 Mart 2003 tezkeresinin reddedilmesinden sonra yanlış yaptıklarını ifade etmişlerdir.